İşte İstanbul'daki en pahalı oteller

Dünyanın en merak edilen kentlerinden biri olan İstanbul, 5 yıldızlı otel zengini bir kent olarak da öne çıkıyor. Ekonomist Dergisi’nden Levent Gökmen Demirciler, Beşiktaş'tan Büyükçekmece'ye, Sultanahmet'ten Tuzla'ya kadar kentin hemen her semtinde yer alan oteller arasından en pahalılarını araştırdı. Karşılaştırma sitesi Trivago.com verilerinde/ yararlanılan araştırmaya göre, Four Seasons at The Bosphorus 3 bin 183 TL'lik oda fiyatıyla birinci olurken, 3 bin 47 TL'lik oda fiyatıyla Les Ottomans Hotel ikinci, 2 bin 907 TL'lik oda fiyatıyla Four Seasons Hotel Sultanahmet üçüncü sırada yer aldı.

Araştırmada kullanılan veriler, 27 Haziran tarihinde Trivago.com'da yer alan, 22-24 Temmuz 2019 tarihlerine ait olan, 8,5 ve üzeri müşteri puanı alan lüks otellerin ilk ekran fiyatlarını içeriyor. Fiyatların otellerin doluluklarına göre anlık değişim gösterebildiğini ve araştırmanın otellerin Trivago'ya bildirdikleri fiyatları içerdiğini, kral daireleri gibi Trivago'ya bildirilmeyen daha pahalı odaları ise içermediğini vurgulamakta fayda var. Bu araştırmayla son yıllarda terör olayları, siyasi krizler gibi nedenlerle kan kaybeden İstanbul otellerinin fiyat bakımından hangi seviyelere geldiği ortaya çıktı.

İSTANBUL YENİDEN YÜKSELİŞTE

Fourseasons Hotels İstanbul Otel Müdürü Nihat Yücel, 2016 yılında yaşanan talihsiz olaylardan olumsuz etkilenen ülkemizde İstanbul'un destinasyon olarak yeniden yükselişe geçtiğini söylüyor. Yücel, İstanbul'un daha kârlı bir destinasyon olabilmesi için öncelikle bir marka haline getirilerek bu markanın en iyi şekilde pazarlanması gerektiğini vurguluyor.

Nihat Yücel, İstanbul'a gelen turist sayısının yılın ilk beş aylık döneminde 2018'e oranla yüzde 24 arttığına dikkat çekiyor. Doluluk oranlarındaki artışa rağmen ortalama oda fiyatlarındaki artışın ise beklenen düzeyde seyretmediğini belirtiyor. Yücel, "İstanbul'da fiyatların en iyi olduğu 2011, 2012 ve 2013'te gerçekleşen ortalama 160 euroluk rakamlara henüz ulaşılamadı. Bu durum otelimiz için de geçerli olup henüz olması gereken gerçek fiyatlara ulaşamadık" diyor.

İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL

Türkiye'nin dünyaya açılan yüzü olarak tanıtılan İstanbul 3-4 yıl öncesine kadar turizmde başroldeyken günümüzde bu rolünü kaybetti ve fiyat düşüşleri yaşadı. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) verilerine göre, İstanbul'da en yüksek fiyatlara ulaşılan 2012 yılında doluluklar ortalama yüzde 69,7 iken ortalama oda fiyatı 152,9 Euro, oda başı ortalama gelir ise 110,8 Euro düzeyindeydi. 2018 yılında ise doluluklar yüzde 66,2 iken ortalama oda fiyatı 70,4 Euro, oda başı gelir ise 46,6 Euro oldu. Yani doluluklar hemen hemen aynı ama ortalama

oda fiyatı 2012 yılından yüzde 54, oda başına gelir de yüzde 58 daha düşük. Bu yılın ilk dört aylık döneminde ise doluluklar yüzde 71,8'e, ortalama günlük oda fiyatı 80,7 Euro'ya, oda başı gelir 58 Euro'ya yükseldi. Ancak bu fiyatların dünyanın gelişmiş kentlerindeki fiyatlarla kıyaslandığında henüz olması gereken düzeye ulaşamadığına dikkat çekiliyor. Özellikle 3-4 yıl öncesine kadar 150- 200 Euro ortalama oda fiyatlarına sahip olan İstanbul'un yeniden bu fiyatları görebilmesi için geliri artırmaya yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor.

İSTANBUL MARKASI

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Türkiye'nin turizmde gelişebilmesi için İstanbul markasının öne çıkarılması gerektiğini söylüyor. Eresin, "Kapa dokya, İzmir, Antalya da elbette marka olarak öne çıkarılmalı ama İstanbul çok önemli. İstanbul, sadece turizmde değil hemen her alanda Türkiye'nin en büyük markasıdır. Bu markanın üzerine özenle titrememiz gerekiyor" diye konuşuyor.

Bu noktada İstanbul'un güvenlik açısından insanların rahatlıkla seyahat edebilecekleri bir şehir olduğunun ve bir destinasyon olarak neler sunduğunun hedef pazarlarda anlatılması gerektiği ifade ediliyor. Uluslararası kongre ve toplantıların yönünün yeniden Türkiye'ye ve İstanbul'a dönmesinin önemine dikkat çeken Müberra Eresin, bu sayede İstanbul'un yeniden 'moda şehir' olabileceğini vurguluyor.

FİYAT NASIL YÜKSELİR?

İstanbul otellerinin fiyatlarının yükselmesini sağlayacak en önemli itici güç olarak gelir düzeyi yüksek kongre ve cruise turistini kente getirebilmek gösteriliyor. İstanbul'u yeniden kongre turizminin gözde kentleri arasına sokacak adımlar atılıyor. Kongre ve cruise turizminin yanı sıra İstanbul'da kültürel etkinliklerin artması, kentin daha çok spor ve sanatla anılması, eğlence imkanlarının artması ve gastronomi alanındaki gelişmelerle nitelikli turistin kente çekilebileceğine işaret ediliyor.

Müberra Eresin, "Önümüzdeki yıldan itibaren canlanacak olan cruise ve kongre turizmiyle fiyatların biraz daha artacağı umudumuz var. Bu yıl oda fiyatlarında ve doluluklarda minimum yüzde 10-15'lik artış bekliyoruz" diyor.

Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce de İstanbul'un kongre destinasyonları arasında hala cazibesini koruduğunu, imajın düzelmesi halinde uluslararası kongrelerin İstanbul'a gelmeye istekli olduğunu söylüyor.

KDV MUAFİYETİ BEKLENİYOR?

Sektör temsilcileri, uluslararası kongre ihalelerinde ülkemizin avantajlarıyla öne çıkması için ihale özelinde kongre kapsamına KDV muafiyeti uygulanmasının faydalı olacağına dikkat çekiyor. Bu kapsamda kongre turizmi için ülkemize gelmesi talep edilen dernek, şirket veya kurumların kongre harcamalarının (kongre merkezi, konaklama, aracılık hizmetleri) KDV'den muaf olması öneriliyor.

Novisa turizm Yönetim Kurulu Başkanı Tolgar Bıyıklı, cruise gemilerinin İstanbul'dan çekilmesinin turizme olumsuz yansıdığına dikkat çekiyor. Bıyıklı, 2020 yılında Galataport'un açılmasıyla cruise gemilerinin yeniden İstanbul'a geleceğini bunun da kentin turizmini besleyeceğini söylüyor.

KARLI BİR DESTİNASYON OLMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

*Otellerin ürün ve hizmet kalitesi yükseltilmeli.

*Dünya standartlarında eğlence yerleri, restoran ve alışveriş merkezleri yapılmalı.

*Lüksün kültürümüzle harmanlandığı, farklılığımızı gösteren ürünlerin sunulduğu işletmelerin sayısı artırılmalı.

* Kültür ve sanat etkinliklerinin, müze ve sanat galerilerinin sayısı çoğaltılmalı.