Ak Parti yönetimi, teşkilat ve delegenin Köşk adayı olarak öne çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı konusunda son kararı vermek için Türkiye genelinde yaptırdığı anketlerden çıkacak sonucu bekliyor. Bu doğrultuda Ak Parti’nin hem Köşk adaylığı için
hem de Başbakanlık için anket yaptırdığı belirtildi. Erdoğan’ın bu anket sonuçlarını gördükten ve Afyon kampında son durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yeniden bir araya geleceği ve aday olup olmayacağını açıklayacağı ifade edildi.
öte yandan, Ak Parti MKYK toplantısının ardından seçim sisteminde değişikliğe gidilmemesi kararının verilmesinde Anayasa Mahkemesi’nin düzenlemeyi iptal edebileceği çekincesinin yattığı öğrenildi. Ayrıca MYK ve MKYK toplantılarında dile getirilen, “Dar bölge sistemi siyaseti bölgeselleştirir. Ak Parti, İzmir ve Güneydoğu’da daha az vekil çıkarır” uyarılarının geri adım attırdığı belirtildi.
Başbakan kim olacak?
Ak Parti’de gözler Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık için yaptırılan anketlere çevrildi. Edinilen bilgiye göre Ak Parti, iki makam için de hem isimli hem de boşluklu olarak farklı şirketlere anketler yaptırıyor. Parti yönetimi, teşkilat, belediye başkanları ve delegelerle yapılan toplantılarda Köşk adaylığı için Erdoğan ismi öne çıkmıştı.
Bu toplantılarda ayrıca Erdoğan’ın Köşk’e çıkması sonrası Başbakan’ın hangi özelliklerde olması gerektiği de istişare edilmişti. Özellikle delegeler Erdoğan’a “Sizden sonra Ak Parti’yi birlik içinde tutabilecek kişi genel başkan olmalı. Sizin gibi dik duran, sizi aratmayan bir isim olmalı. Başbakan emanetçi olmamalı. Sizinle uyumlu çalışan güçlü bir isim Başbakan olmalı” uyarısında bulunmuştu. Bu uyarılar çerçevesinde Erdoğan’ın Köşk adayı olması halinde Başbakan’ın kim olacağı da Ak Parti içinde en çok tartışılan konuların başında geliyor.
Yıldırım’a jest
Ak Parti kulislerinde Erdoğan’ın Köşk adayı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Köşk adaylığından çok Başbakan’ın kim olacağı ve kongreye nasıl gidileceği şu anda kulislerde en çok sorulan soru. 3 dönem yasağı nedeniyle 73 milletvekilinin 2015 seçimlerinde tekrar aday olamayacak olması nedeniyle yasak öncesi bu ağır toplardan birinin Başbakanlık makamına oturabileceğini gündeme getiriyor. Bu isimler arasında Başbakan yardımcıları Ali Babacan ve Bülent Arınç, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin gibi isimler öne çıkıyor. Kulislerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nı bırakarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve Ak Parti’nin İzmir’de oylarını artıran Yıldırım’a jest yapılabileceği de belirtiliyor.
2015 sonrası ne olacak?
Bu konuşulan formüllerin işleyip işlemeyeceği, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan görüşmesinin arkasından ortaya çıkacak. Gül’ün, Erdoğan’ın Köşk adaylığını istemesi halinde Köşk adayı olmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak Gül’ün tekrar partiye dönüp Başbakanlık yapıp yapmayacağına yönelik tavrı da merak konusu. Gül’ün yeşil ışık yakması halinde 2015 yılındaki seçimlere kadar geçici bir Başbakan ile yola devam edileceği belirtiyor. Bu süreçte sonbaharda Ak Parti kongresi toplanarak yeni yol haritasına göre yeni genel başkanını da seçecek. Anlaşma sağlanması halinde de 2015 sonrasında Gül Başbakan olarak partinin başına geçecek.
Erdoğan’ın anket sonuçlarını gördükten ve Afyon kampında son durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile biraraya geleceği ve aday olup olmayacağını açıklayacağı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi çekincesi
Öte yandan önceki gün yapılan MKYK toplantısında bir süredir partinin gündeminde olan dar veya daraltılmış bölge seçim sistemlerinden vazgeçildiği açıklandı. Edinilen bilgiye göre MYK ve MKYK toplantılarında bu iki seçim sistemine de karşı çıkıldı ve çekinceler dile getirildi. İlk çekince AYM’den bu düzenlemenin geri döneceği tedirginliği oldu. Toplantılarda ayrıca bu seçim sistemlerinin artıları ve eksileri masaya yatırıldı. Toplantılarda, “Aceleye getirmeyelim. Anayasa Mahkemesi’nden dönebilir. Şimdiki sistemi arar hale gelebiliriz. İyi düşünüp karar alınması gerekir. Dar bölge siyaseti bölgeselleştirme riski taşır. Partimiz bazı yerlerde milletvekili çıkaramayabilir. İzmir’de ve Güneydoğu’da da Ak Parti bugünkü vekil sayısını çıkaramayabilir. Milletvekilleriyle parti arasındaki ilişki zayıflayabilir. Aynı partinin milletvekilleri arasında rekabet artabilir. Bu riskleri iyi değerlendirmemiz lazım” görüşü seslendirildi. Toplantılardaki genel eğilimin bu yönde olmasının ardından iki sistem de rafa kaldırılarak, yüzde 10 barajının olduğu mevcut sistemle 2015 seçimlerine gitme kararı alındı.