<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİstanbul’un istihdam trendleri----

İstanbul’un istihdam trendleri

İstanbul’un istihdam trendleri
02 Ağustos 2017 - 10:47 www.finansingundemi.com

İstanbul’da 1.400 kişi ile yapılan istihdam trendleri araştırmasına göre en çok işsizlik edebiyat ve güzel sanatlar mezunlarında görülüyor

Katılımcılara en çok hangi alanlarda istedikleri sorulduğunda girişimcilik ve yabancı dil eğitimi en çok istenilen alanlar. Araştırmadan çıkan ilginç sonuçlardan biri de eğitim seviyesinin düştükçe girişimcilik oranının artması.

İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Doğrudan Faaliyet Desteği ile İstanbul’da İstihdama İlişkin Trendler açıklandı. Proje kapsamında literatür taraması, yuvarlak masa toplantıları, 1.400 örnekli bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) ve sonuçların değerlendirildiği bir çalıştay gerçekleşti. Çalışmada en yeni gelişmeleri anlamak ve uluslararası işgücü istatistikleri ile uyumlu olmak açısından genç istihdamı esas alındı; 15-34 yaş arasında olanlar 3 kategori içinde kapsandı; işveren veya kendi hesabına çalışanlar, bir işveren yanında çalışanlar ve iş arayanlar (işsizler).

Araştırmaya göre İstanbul genç istihdam (15-34 yaş) piyasası içinde ilköğretim – ortaokul ve altı mezunlar yüzde 39.7 ile birinci sırada yer alırken, lisans ve üstü eğitim görenler yüzde 27.7’lik oranla ikinci sırada yer aldı.

EN ÇOK İŞSİZLİK EDEBİYATTA
En yüksek işsizlik oranı (yüzde 29.8) edebiyat-güzel sanatlar fakültelerinden mezun olanlarda, ikinci sırada fen-mimarlık –hukuk fakülteleri (yüzde 24) geliyor.
Aynı zamanda bu iki grupta işveren-kendi hesabına çalışma da yüksek. İktisadi ve idari bilimler ile eğitim fakültesi mezunları daha çok çalışan oluyor.

STAJ FARK ETMİYOR
Staj yaptığını beyan edenler çalışma hayatında özel olarak avantajlı bir durumda değiller. Staj yapmış olmakla olmamak arasında anlamlı bir fark bulunmuyor. Staj gibi mesleki eğitim kursu almış olmak da çalışma hayatında istihdama yönelik özel bir etki yapmıyor.

GİRŞİMCİLİK EĞİTİMİ İSTİYORLAR
Katılımcılara en çok hangi alanlarda istedikleri sorulduğunda girişimcilik ve yabancı dil eğitimi en çok istenilen alanlar. Kod eğitimi, bilgisayar teknolojileri, sosyal medya yetkinliği dallarında eğitim ihtiyacı yine yüksek olmakla birlikte görece daha az. Bu alanların gelecekteki önemi düşünülürse farkındalığın artırılması gerektiği sonucu çıkıyor.
“Hangi alanlarda daha fazla eğitim almış olmak istenirdi” sorusuna

yüzde 84.5’i liderlik, takım çalışması, iletişim, problem çözme, mülakat becerileri gibi çalışma hayatı yetkinlikleri
yüzde 82.9’u girişimcilik bilgilerini geliştiren bir eğitim
yüzde 79.7’si yabancı dil eğitimi
yüzde 73.6’sı hukuksal bilgilerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 73.5’i somut olarak bir işe uygun mesleki eğitim
yüzde 72.7’si bilgisayar paket program kullanım yetkinliği
yüzde 65.6’sı sanatla ilgili yetkinliklerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 65.4’ü sporla ilgili yetkinliklerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 64.6’sı bilgisayar teknolojileri ve donanımı eğitimi
yüzde 53.6’sı bilgisayar kod yazma ve yazılım yetkinliği
yüzde 40.2’si sosyal medya ile ilgili yetkinlik eğitimi diye cevap verdi.

Okurken iş deneyimi sahibi olmak, daha fazla eğitim almayı istemek ve başka bir alanda eğitim almayı istemek bugünden geçmişe bakıldığında en fazla katılım gösterilen ifadeler. Eğitim konusunda geçmişe bakıldığında bir tatminsizlik gözüküyor. Bu eksiklik hissi kadınlarda daha fazla. Özellikle orta öğrenimde rehberlik hizmetlerinin de güçlenmesi gerektiği gözüküyor.

Örneklem içerisinde yer alan 15-34 yaş arası iş sahiplerinin bu statüde ortalama bulunma süresi 5,1 yıl. Son bir yılda yüzde 6,7, son iki yılda ise yüzde 29,2’si iş sahibi olmuş. Girişimcilik konusundaki destekler ve gençler arasındaki kurumsal şirketlerden kaçma eğilimi girişimciliği güçlendiriyor.

İş sahibi olanların yüzde 63,3’ü bu işi kendileri kurmuşlar. Yüzde 36,7’si devam eden bir işte, muhtemelen aile –ortak bağlantılı bir işte iş sahibi olmuş. Girişimcilik daha çok 5 yıl civarında ücretli olarak çalıştıktan sonra realize oluyor.

EN ÇOK SATIŞ DANIŞMANI VAR
Hizmet ve satış elemanları en kalabalık meslek grubu (yüzde 25,8) olarak ortaya çıkıyor. İstanbul çalışan nüfusunun yüzde 16.2’si ise nitelik gerektirmeyen işlerde.

Kadınlar ve erkeklerin işteki pozisyonları birbirinden büyük ölçüde farklılaşıyor. Kadınlar erkeklere göre çok daha az yönetici, daha az teknisyen ve daha az hizmet ve satış elemanı konumunda çalışıyorlar. Buna karşılık erkeklere göre daha fazla profesyonel meslek gruplarında ve büro hizmetlerindeler.

EĞİTİM İŞ HAYATINA HAZIRLAMIYOR
Çalışanların yüzde 31.6’sı yaptıkları işle aldıkları eğitimin ilgili olduğunu söylüyor. Buna karşılık yüzde 47’si ilgisiz buluyor. Mesleki eğitim veren okulların mezunlarından iş-eğitim ilişkisini kurma yükselip yüzde 54.2’ye ulaşıyor.

Aynı şekilde çalışanların yüzde 42.6’sı aldığı eğitimin kendisini iş hayatına hazırlamadığını düşünüyor.

(Burcu ÖZÇELİK SÖZER / Hürriyet)

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Muhammet Cerit02 Ağustos 2017 11:08

    Bir de şu boyutu var. Sen memur/işçi babanın dişinden tırnağından artırdığı parayla eğitimini tamamlayıp ODTÜ Hacettepe gibi okulları bitirirsin, sonra devlette çalışmaya başlarsın. Yıllar boyu köle gibi çalışırsın hatta gece 10lara kadar çalışırsın ve mesai talep etmezsin. Sonra kendini bilmezler bi darbe yapar, kendini bilmeyen ve Allahtan korkmayan birileri de darbeyle alakan olmadığı halde seni işten atar. SGK kaydına da bunu işler ki bir daha iş bulamazsın, patronlar korkar işe almaz seni. Ama bunlar olurken partili sakallı müteahhit çocuklari, çoğu yetersizlikten dolayı parali ozel okulları bile zor bitirmislerdir, derhal işe alınır referansla torpille. Ve diğerleri de hiçbir şey yokmuş gibi devam eder, ortalıktaki dramı haksızlığı görmez, görmezden gelir. Başka kendinibilmezler ise ülkede olan bitenden bu işten haksiz yere atılan garibanı suçlar. Ama suçun şahsiligi dersin anlamaz, kollektif suç icat eder bir tarafından. İşte böyle.