SERAP SÜRMELİ – FİNANSGUNDEM.COM
“İstanbul’a neden geldik?”
İşte büyük sır bu soruda yatıyor!
Beynim karıncalanıyor ama aklımı veremiyorum çünkü gözlerim sofrada…
Kahvaltının kralında…
Balın, kaymağın hası, pekmezin, reçelin tadı, kirazın allısı, fındığın çıtırı, üzümün, çayın kokusu… Yedi düvele korku salan Yeniçerinin ‘fetih yemeği’ zeytinyağına yatırılmış ‘cesaret’ otu… O nadide otlarla beslenen ineğin, keçinin sütünden dünyaya gelmiş peynirlerin gözlere sürme çalan görüntüsü…
Hepsi masamda, çatalımın altında…
Ama o soru yok mu, o soru…
Yanıt kendisinden geliyor, dobra dobra: Para, para, para…
Çünkü para İstanbul’da…
Şevket Alaeddinoğlu, Karadeniz çocuğu. Giresun Tirebolulu. Girişimci ruhlu, müteşebbis. Haliyle cesur, mücadeleci. Bir de ‘sosyal sorumluluk’ sevdalısı! Derdi yöresine, köyüne iş, aş gitsin, onlar kazansın, Türk ekonomisi kalkınsın. Karadeniz halkı toprağına sahip çıksın, eksin, sürsün, biçsin, hayvanlarını yetiştirsin; İstanbullu, Ankaralı, İzmirli, Mersinli doğal ürünlerle beslensin…
Ortak hedef, herkes büyüsün… Tabi, kendisi de…
İşte bu amaçla ilk ‘Doğal Dükkan’ tabelasını memleketine aşan, işletme sayısını hızla 3’e çıkaran Şevket Bey, “Her yer bize Tirebolu” demiş, İstanbul’u fethe gelmiş. Kentin gözbebeği bir semte, Fulya’ya yerleşmiş. Açık-kapalı 400 metrekare alanda öyle bir Doğal Dükkan açmış ki parmaklarınızı yerseniz!! Ya da sepetinizi doğal zenginlikler doldurur evinize gidersiniz!
Manzara iştah açıcı. Bütün raflar, dolaplar doğal ortamlarında yetişmiş ürünlerle ful. Her çeşit kahvaltılık var. İçerisi sebze, meyve, bakliyat ve yemiş cenneti. Kokuyu içinize çekerek oturuyor, sipariş veriyor, beklerken tatlı bir sohbete dalıyorsunuz. Alaeddinoğlu bu arada çevredeki çalışanları da düşünerek öğlene özel yöresel süslü bir alakart menü hazırlatmış. Umduğundan fazla bir rağbetle karşılaşmış.
Peki, bu girişimin ruhu Fulya’ya kadar mı? Tabi ki hayır! Kavacık’ta yeni şube açmaya hazırlanan, Ümraniye’de 5 dönüm arazi içinde yatırım planı yapan, Mersin Nizip yayla yolunda inşaat başlatan Şevket Alaeddinoğlu gözünü Akdeniz’e, Ege’ye dikmiş bile.
Organik bir dünyanın ortasında Şevket Bey’i dinlerken ekmeğimi zeytinyağlı ‘gaydirik otu’na batırıyorum.
Belli ki onun sırrı da bu tabakta…
İSTANBUL BİZİM YABANCIMIZ DEĞİL
Finansgundem.com: Doğal Dükkan’nın kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
-Ben devlet memuru bir babanın çocuğuyum. Aslında bizim Karadeniz ve Giresun’un tarihi kaderi aynı. Biliyorsunuz oralarda ekonomi zayıf. Ama Allah’ın verdiği bir dünya da nimet var. Onun için Karadeniz insanı çok çalışkan ve bir o kadar da şanslı.
Bizim buradaki yapmak istediğimiz şey herkese yaptığımız her şeyi göstermek, yedirmek, içirmek ve oradaki döngüye fayda sağlamak. Ana amacımız bu ve yola çıkma sebebimiz de sosyal sorumluluk projesi bir bakıma. Karadeniz bölgesindeki insanlarımızın ellerindeki doğal ortamda yetişen veya kendi halinde yetişen birçok meyve-sebzeyi köy organizasyonlarında toplayıp ekonomiye kazandırmak.
Bakın çay ve bir çok ürünün, Giresun-Tirebolu yöresinde diğer yörelere oranla daha farklı bir aroması var. Tamam ürün çok ama maalesef sunuş eksikliği var. Bizde bununla ilgili 2008 yılında bir çay fabrikasına ortak olduk. O çay fabrikasını tamamen hijyen hale dönüştürülmesi için planlamalar yaptık ve dünya standartlarında bir çay fabrikası yaptık. Sonrasında fabrikanın önünde reyon kurduk ve işimizi geliştirdik. Daha sonrasında bununla yetinmeyip daha büyük organizasyon yapalım dedik ve 2011 yılında “Doğal Dükkan” projesini hayat geçirdik. Doğal Dükkan projesinin içinde butik fındık, özel meyve ezmesi, özel reçeller ve diğer ürünlerin üretimi var. Akabinde Doğal Dükkan’ı birkaç şubesini açtık ve her geçen gün geliştirdik.
İstanbul’a neden geldik derseniz? Bir kere İstanbul’u kendi memleketimizden ayırmamız mümkün değil. Çünkü İstanbul biziz. Bütün tanıdıklarımız, herkes burada. Onun için biz onlara ulaşamadıkları lezzetleri , Karadeniz’e gittiklerinde annelerinin evde yaptıkları yemekleri tattırmak için İstanbul’dayız. Tabi birde para İstanbul’da. Bizim o bölgede para yok. Onun içinde İstanbul’da olmamız gerekiyordu. Yaklaşık 3.5 yıldır arayış içindeydik ve sonunda dostlarımızın da yardımıyla ilk dükkanımızı Şişli Fulya’da açtık. Yaklaşık 1 ay oldu Fulya Doğal Dükkan’nı açalı. İlgi nasıl derseniz? İnanın şaşırtıcı. Çünkü insanlar İstanbul’da her şeyi bulsalar da böyle doğal ürünlere açlar. Onun için gelen tepkiler çok olumlu ve çok teşekkür alıyoruz.
Bakın bizim en önemli özelliklerimizden bir tanesi yörede yetişen tüm ürünleri toparlayıp buraya getirmek. Aslında insanların bizi tanıyabilmeleri için o yöreyi tanımaları lazım. O yöredeki iklim çok zordur. Türkiye’nin kuzeyindeyiz, pazara uzağız, insanlara uzağız. Yani her yere uzağız aslında. Bizde Doğal Dükkan projesinin, o bölgenin makus kaderini değiştirebileceğini düşündük. Bu projeye sadece isim olarak değil, sosyal sorumluluk projesi olarak da bakabilirsiniz. Çünkü o bölgedeki tüm hayata katkı sağlayacak bir proje. Biz o köy organizasyonları dediğimiz kapsamda köylülerden, aklınıza hangi ürün geliyorsa o ürünleri ciddi bir organizasyonla topluyoruz. İlkemiz, doğru ürünü, düzgün bir şekilde pazara indirmek.
Benim burada ilk hedeflerimden biri o bölgedeki kendi halinde doğal ortamlarında yetişen, hiçbir üretim tekniği kullanılmadan köylerdeki yaylalardaki yetişen ürünlerdir. Organikle Doğal Dükkan projesi arasındaki tek fark, biz yetiştirmiyoruz. Kendi doğal ortamlarında yetişmiş olan ürünleri alıp getirip burada satıyoruz. Mesela Gaydirik Otu. Bu Gaydirik Otu, Osmanlı da askerler sefer çıkarken yedirilen bir otmuş ve ‘cesaret otu’ denilirmiş. Karadenizlilerin cesaretinin de bu otlardan geçtiği söylenir. Mesela kiraz. Japonya’da bir araştırmada kirazın ana vatanının Giresun olduğu tespit edilmiş. Japonlar da kiraza çok değer verdiği için bizi kardeş şehir ilan ettiler. Her yıl Giresun’dan Japonya’ya heyet gider, Japonya’dan da Giresun’a heyet gelir. İşte biz de o kendinden yetişen yaban kirazlarımızı alıp tuzluyoruz. Sonrasında Doğal Dükkan’da satışını yapıyoruz.
İÇİNDE ORTAKLIĞIMIZIN OLACAĞI FRANCHISE VERECEĞİZ
-Açtığınız dükkanların kontrolünü nasıl yapıyorsunuz?
-Bizim dükkanlarımızın içinde, mutlaka projenin kolundan tutacak birileri olmak zorunda. Profesyonel sistemi kurduğunuz zamanda düzenek devam ediyor. Biz burada teknolojiden çok yararlanıyoruz. Bir tuşla dükkanlarımızda kaç müşteri var, ne kadar satış yapılmış, akşam cironuz ne gibi gibi… Teknoloji kullanmadığınız zaman geri kalıyorsunuz.
-Doğal Dükkan için franchise verecek misiniz?
-Bu organizasyonun büyümesi lazım. Ama içinde bizim de ortaklığımızın olacağı franchise vereceğiz. Bu yüzde 25-50 ortaklık olabilir ama muhakkak içinde biz olacağız. Bizim olmamızın gerekçesi de şu? Bu çok önemli bir proje ve enerjisinin düşük olmasını istemiyorum. Bakın dediğim gibi biz bütün ürünlerimizi yöremizden getiriyoruz ve yöremiz çok özel bir yöre. Hatta memleketini en çok seven yöre diyebilirim. Giresun, Ordu, Trabzon, Rize ve bir kısım Artvin. Biz kokulu üzümlerimizin bir kısmını Artvin’den Rize’den getiriyoruz. Onun için İstanbul bizim için çok önemli.
-Kaç tane Doğal Dükkan var?
-Memlekette 3 tane ‘Doğal Dükkan’ımız var. İstanbul’da Fulya Doğal Dükkan ve yakın zamanda da Kavacık’ta yeni şubemizi açacağız. Sonrasında Ümraniye Trabzon Park’ın içinde 5 dönüm bir arazimiz var ve yakın zamanda orayı yapacağız.
EGE VE AKDENİZ’DE BÜYÜYECEĞİZ, MERSİN’DE İNŞAATIMIZ SÜRÜYOR
-Anadolu’ya açılma planlarınız var mı?
-Tabi ki var. Özellikle Akdeniz ve Ege bizim için önemli ve oralarda da büyümeyi düşünüyoruz. Hatta Mersin Nizipli yayla yolunda devam eden inşaatımız var. Ceviz ağaçlarının içinde çok güzel bir yerimiz olacak yakın zamanda...
-Ürünlerinizin nakliyesini nasıl yapıyorsunuz?
Merkezimiz Giresun Tirebolu. Oradaki istasyonumuzda toparlıyoruz. Sonra İstanbul’a gelecek olan veya diğer şubelerimize gidecek olan ürünlerimizi belirli günlerde dağıtıyoruz.
-Doğal Dükkan’da en iddialı olduğunuz ürününüz hangisi?
-Bu soru hangi çocuğunuzu daha çok seviyorsunuz gibi oldu. Ama yine de söyleyeyim balımız çok güzeldir. Bizim dut pekmezimiz Şebinkarahisar yöresinde yapılır. Reçelimizi biz yaparız. Sahiden çok güzel ve muhteşemdir.
-Bu işle aileden başka kimse ilgileniyor mu?
-Biz ikisi kız üç kardeşiz. Ailenin içinde de bu işi ben yaparım ama yükünü annem çeker. Annemin inanılmaz etkisi ve yardımı var. Annem bütün ürün aldığımız köylere ulaşır ve o ürünleri benimle buluşturur. Bakın neredeyse 10 köyde çok ciddi organizasyon yapıyoruz. Her birinde muhtarlığa adaylığımı koysam seçilirdim. Buna inanın.
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
-Bu arada hep ürünlerden bahsettik ama yöresel yemekler konusunda da çok iyiyiz diyebilirim. Hatta bu semtte çalışanlar için bir alakart menü oluşturduk. Doğal Dükkan’da bütün yemek çekleri de geçerli. Bunu da ayrıca belirtmek isterim.