Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması projesi, iki ülke arasındaki kriz nedeniyle beklemeye alınmıştı. Türkiye ile İsrail'in anlaşmaya varmasıyla gaz projesi yeniden gündeme geldi. Konuyla ilgili Merve Erdil'in Hürriyet'te yer alan haberi şöyle;:
TÜRKİYE ve İsrail, 6 yılın ardından ilişkilerin normale dönmesi için anlaşma sağladı. Anlaşma dün iki ülkenin başbakanları tarafından açıklandı. Anlaşmanın, siyasi ve güvenlik konuları kadar şüphesiz ekonomik açıdan da önemi var. İsrail, açık denizlerinde keşfettiği doğalgazı uluslararası pazarlara satarak paraya çevirmek istiyor.
Bunun da en pratik yolu Türkiye’ye uzanacak yeni bir boru hattının inşasından geçiyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, anlaşmanın İsrail ekonomisine “muazzam etkileri” olacağını söylerken, anlaşma ile İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolunun açıldığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım ise doğalgaz anlaşmalarına yönelik bir soru üzerine “Normalleşme başlasın ondan sonra hangi konuda ne kadar iş birliği yapacağımız iki ülkenin gayretleriyle doğru orantılıdır. Bu detayları şimdiden konuşmanın bir anlamı yok” yanıtını verdi.
TÜKETİMİN 20 KATI GAZ
Anlaşmanın arkasında yatan ekonomik nedenlerden biri doğalgaz olurken, İsrail karasularında keşfedilen doğalgaz rezervlerinin uluslararası pazarlara satışı için Akdeniz ve Türkiye üzerinden geçecek bir boru hattı projesi üzerinde duruluyor. Türkiye’nin yaklaşık 50 milyar metreküp doğalgaz ithalatı içerisinde Rusya’nın payı halen 27 milyar metreküp ile yüzde 55 seviyesinde. Rus gazına bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Türkiye açısından, İsrail gazının, Rusya’ya olan bağımlılığa bir alternatif sunabileceği vurgulanıyor.
İsrail, başta Leviathan ve Tamar sahaları olmak üzere açık denizde çok sayıda doğalgaz yatağı keşfetti. Bu sahaların toplam üretilebilir doğalgaz rezervinin 1 trilyon metreküp civarında olduğu belirtiliyor. Bu da Türkiye’nin 50 milyar metreküplük tüketiminin yaklaşık 22 katına karşılık geliyor. İsrail açıklarındaki gazın boru hattıyla Türkiye’ye getirilmesi için 1 ila 3 milyar dolar arasında yatırım gerekiyor. Ancak bu gazın Türkiye’ye gelmesinin en erken 2020-2021’i bulacağı konuya yakın taraflarca ifade edilirken, hem miktar, hem zamanlama bakımından Rus gazına tek başına bir alternatif sunması mümkün gözükmüyor. Uzun vadede bakıldığında, İsrail gazı, Kuzey Irak ve İran gazı, ayrıca TANAP ile Azerbaycan’dan gelmesi planlanan ek gaz, hatta Türkmen gazı gibi Türkiye’ye ulaşması mümkün gaz kaynakları, Türkiye’nin kaynak çeşitlendirme hedeflerine katkıda bulunabilir. Ayrıca sıvılaştırılmış gaz (LNG) kapasitesi de arttırılabilir.
TÜRK ŞİRKETLER EL ELE
İsrail açısından ise Türkiye, doğalgaz ihracatı için en uygun pazar konumunda. Hem büyüyen bir tüketim pazarı olması, hem de üzerinden Avrupa’ya gaz ihracatı opsiyonu nedeniyle, İsrail’in potansiyel ihracat pazarları içinde en önemli aday Türkiye. İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen de Türkiye’nin İsrail gazının taşınması için en iyi ve en uygulanabilir güzergah olduğunu belirterek, “Fizibilite çalışmaları özel sektör tarafından çoktan tamamlandı, projeler sadece zaman meselesi” demişti.
İsrail’den Türkiye’ye, Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğalgazın taşınması için anlaşma imzalanması, şirketlere onay verilmesi, finansman bulunması ve yeni bir boru hattının yapılması gerekiyor. Türkiye’den Zorlu, Enerjisa ve Turcas gibi şirketler İsrail gazı projesi için niyet belirten şirketler. Turcas Petrol’ün CEO’su Batu Aksoy, daha önceki bir röportajımızda “Bunu sadece bizim yapmamız söz konusu değil. Basiretli tüccarlardan oluşan bir konsorsiyum oluşturup, risklerimizi paylaşalım, bir güç birliği oluşturalım diyoruz. Bütün talipli firmalar hep beraber el ele tutuşalım, hepimiz 1’er, 2’şer milyar metreküp gaz alalım” ifadelerini kullandı. Kamudan BOTAŞ veya TPAO’nun bu projede yer alıp almayacağı henüz bilinmiyor.
Delek: Türkiye pazarına büyük önem veriyoruz
İSRAİL’in Tamar ve Leviathan doğalgaz sahalarında büyük çoğunluğu Noble ve Delek şirketleri elinde tutuyor. Delek Sondaj Şirketi’nin CEO’su Yossi Abu, dün Hürriyet’e yaptığı özel açıklamada, “Leviathan yatağındaki gazın Türkiye’ye ihracatını teşvik etmesi umuduyla, İsrail ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilere yönelik gelişmeleri izliyoruz. Önemli ve sürekli gelişen Türkiye pazarına büyük önem veriyoruz. Türkiye aynı zamanda Avrupa’da diğer ülkelere bir bağlantı sunuyor ve Mısır, Ürdün ve diğerleri ile birlikte bölgedeki birincil ihracat hedeflerimizden birisi. Son yıllarda bir dizi Türk yetkili ile sürekli diyaloğu koruduk. Biz son gelişmelerin doğalgaz alanında karşılıklı işbirliğini teşvik etmeye yardımcı olabileceğine inanıyoruz” dedi.
Şimdi gözler Kıbrıs’ta
TÜRKİYE, ithal ettiği gazın yüzde 84.5’ini doğalgaz boru hatları, yüzde 14.5’ini ise LNG olarak alıyor. İsrail’den Türkiye’ye inşa edilecek bir doğalgaz boru hattının, yaklaşık 500-550 kilometre uzunluğunda ve Akdeniz’de 2 bin 250 metre derinlikte olması öngörülüyor. Ancak Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden nakli için yalnızca İsrail değil, Kıbrıs’ta da bir çözüm gerektiği ifade ediliyor. Leviathan’dan Türkiye’ye boru hattı döşemeye karar verilse bile, bu hat ya Güney Kıbrıs’ın ya da Lübnan’ın münhasır ekonomik bölgesinden geçmek zorunda.
Hatta konuya yakın kaynaklar en uygun yolun, İsrail gazını Kıbrıs gazı ile birleştirerek Türkiye’ye uzanan bir boru hattı ile hem Kıbrıs’ın hem İsrail’in gazını Türkiye’ye taşımak olduğunu söylüyor. Konuya yakın bir kaynak, “Gaz anlaşmalarında konu İsrail’le anlaşmak ile bitmiyor. Boru hattı, Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik alanından geçiyor. Uluslararası deniz mevzuatına göre Güney Kıbrıs’ın boru hattına engel olma hakkı yok ama projeyi geciktirebilir. Kıbrıs açıklarındaki gazı dâhil etmeden varılacak çözüm, projeyle ilgili birtakım belirsizlikleri kendiliğinden ortaya çıkartıyor, o yüzden Kıbrıs ile durumun netleştirilmesi gerekiyor” diyor. Diğer yandan, İsrail için mevcut olan alternatifler arasında Güney Kıbrıs/Vasilikos’ta LNG istasyonu tesisi kurmak da bulunuyor. Ancak bu Türkiye seçeneğine göre çok daha masraflı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.