TÜRKİYE petrolde yüzde 92, doğalgaz-da yüzde 98 oranında dışa bağımlı. 2014 için 50-55 milyar dolar arasında bir top¬lam enerji faturası hesaplanıyor. Son dö¬nemde 50 dolar seviyelerinin altına ka¬dar düşen petrol fiyatı sayesinde enerji faturasının 2015'te 10-15 milyar dolar arasında azalması bekleniyor. Buna kar¬şın enerjide dışa bağımlılık karşısında Türkiye elini güç¬lendirmeye çalışı¬yor. Doğalgaz ve I petrol tedarik ettiği kaynakları çeşitlen¬dirmeyi ve bu saye-l de pazarlık gücü •m kazanmayı hedefli¬yor. Türkiye'nin 20 Ş milyon ton civarın¬da olan ham petrol ithalatında ilk üç ülkeyi sırasıyla Irak, İran ve Suudi Arabistan alıyor.
Doğalgazda ise geçen yıl 50 milyar metreküpe yaklaşan ithalatta aslan payı yüzde 58 ile Rusya'ya ait. İkinci sırada yüzde 19 ile İran gelirken, Azerbaycan ve Cezayir'in tedarikteki paylan yüzde 9 ile eşit oranda. Bunun dışında Nijer¬ya'dan yüzde 3 ve spot piyasalardan LNG olarak yüzde 2 civarında bir teda¬rik söz konusu. Doğalgaz fiyatı Türkiye ekonomisi için hayati önemde. Çünkü üretilen elektriğin fiyatı büyük ölçüde bu hammaddenin fiyatına göre belirleniyor. Elektriğin yarısı doğalgaz santrallerin¬den sağlanıyor. Örneğin bu yıl ithal edi¬lecek doğalgaz miktarının 2014'e göre, yüzde 9.6 artışla 52.2 milyar metreküpe ulaşacağı hesaplanıyor. Tahminlere gö¬re, Rusya'dan Batı Hattı ve Mavi Akım boru hatları üzerinden 20 milyar metreküp doğalgaz ithal edecek olan BOTAŞ, İran'dan 10, Azerbaycan'dan ise 6.6 mil¬yar metreküplük ithalat yapacak. BO¬TAŞ ayrıca, Cezayir ve Nijerya'dan top¬lamda 5.6 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alacak. Ayrıca özel sek¬tör tedarikçileri de Batı Hattı'ndan 10 milyar metreküp gaz ithal edecek.
YENİ KAYNAK ARAYIŞI
Petrol ve doğalgazda yurtiçinde arama ve üretim faaliyetleri de bir yandan de¬vam ediyor. Diğer yandan Türkiye mev¬cut tedarikçilerine yenilerini eklemeye ve kaynak çeşitlendirmeye büyük önem veriyor. Son dönemde Kuzey Irak başka bir ifadeyle Kürt petrolünün öne çıktığı görülüyor. Ancak son dönemde doğal-gazla ilgili olarak Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir rezerv keşfi söz konusu. İsra¬il'in Levialhan bölgesinde keşfedilen gaz, son 10 yılın en büyük rezervi olarak biliniyor. Aslında gündeme daha önce gelmiş olmasına rağmen iki ülke arasın¬daki gergin ilişkiler, o dönemde konu¬nun bir ölçüde arka planda kalmasına neden oldu. Oysa enerji analistlerine gö¬re, konu halen sıcaklığını koruyor. Tür¬kiye en uygun alternatif olma özelliğin¬den bir şey kaybetmiş değil. İsrail'in liman kenti Hayfa açıklarındaki Leviathan bölgesin¬de 2010'da keşfedilen sahada yaklaşık 1.1 trilyon metreküplük rezerv olduğu tahmin ediliyor. Leviathan sahasındaki bu gazın hangi yoldan Avrupa'ya ihraç edileceğiyle ilgi¬li tartışmalar sürüyor. İsrailli Delek ve ABD'li Noble Energy şirketleri tarafından keşfedilen sa¬hada henüz üretime geçilmiş değil. Üretime ge¬çilmesi için yaklaşık 3.5 milyar dolarlık bir yatı¬rıma ihtiyaç var. Finansman kredisi bulunması için gazı alacak ülkeyle bir alım kontratı yapıl¬ması gerekiyor.
"EN UYGUN SEÇENEK"
Enerji analistlerine göre, son dönemde iki ülke arasında¬ki siyasi gerginliklere rağmen İsrail gazının dünyaya taşınma¬sında Türkiye seçeneği halen en uygun, en ekonomik ve karlı yöntem. İsrail gazının dünyaya taşınmasındaki senaryoları ve Türkiye seçeneğini değerlendiren The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, Leviathan sahasından 10 milyar met¬reküp civarındaki bir miktarın 2018'den itibaren ihraç edilebi-leceğini söylüyor. Öğütçü, gazın deniz dibinden 3 bin mil derin¬likte olduğunu ve çıkarılması için de 3.5 milyar dolarlık bir üre¬tim yatırımı yapılması gerektiğini belirtiyor. "Bu yatırım için uluslararası
finans bulmaları lazım" diyen Öğütçü'ye göre, gazı kimin alacağının bilinmesi lazım. Alım sözleşmesi olmadan bankalar kredi vermez. İsrail, uluslararası kredi kuruluşları ve bankalarla görüşmeler yapıyor. Çalışmalar sonucunda çevre ülkeler içinde üretilen doğalgazı peşin parayla almaya en uygun ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıkıyor. Bankacılar Türkiye se¬çeneğinde ısrar ediyor. Türkiye'den Turcas, Zorlu, Enerji sa ve Enka firmalarının İsrail tarafına ortak bir teklif sunduğunu ifade eden Mehmet Öğütçü'nün verdiği bilgiye göre, Türk firmaları, İsrail tarafıyla fiyat pazarlığı yaptı. Anlaşma olması durumunda gaz alım kontratını imzalamayı teklif ettiler.
İsrail'de daha önce alternatif bir seçenek olarak dile getirilen ve çıkarılan doğalgazın LNG'ye dö¬nüştürülerek Mısır üzerinden taşınmasının müm¬kün olmadığını savunan Öğütçü buna gerekçe olarak 2018 yılından itibaren piyasaya çok büyük LNG oyuncu¬ları girecek olmasını gösteriyor. Bu ülkeler arasında Avus¬tralya, Tanzanya ve Angola'yı sayıyor.
"BİZE İHTİYAÇLARI VAR"
İsrail'de katıldığı bir konferans sonrasında İsrail Enerji Bakanı ve ekibiyle üç saate yakın bir beyin fırtınası yap-tıklarını vurgulayan Öğütçü, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Tel Aviv'de yaptığı¬mız görüşmede İsrail tarafına rezervin abartılmaması gerektiğini söyledim. Leviat-han'dan ihracata ayrı¬labilecek 10 milyar metreküp gaz var. İkin¬ci olarak İsrail hükü¬meti, sahada çalışma yapan yatırımcı şirketlere çok ağır şartlar ileri sürüyor. Ağır yü¬kümlülükler nedeniyle bu firmalar finansman bulamıyor. Ayrı¬ca İsrail başta zannediyordu ki, dünyada herkes elini kolunu aç¬mış bu gazı almak için sırada bekliyor. Aksine dünyada arz faz¬lası yaşanacak. Türkiye gibi gaz talebi sürekli artan ve bedelini de peşin ödeme gücü olan başka bir ülkenin olmadığını söyle¬dim. Mesajımız iyi anlaşıldı."
"LİSANS İPTAL EDİLDİ"
İsrail gazı için yoğun çalışmalarını sürdüren isimlerden biri de Damnus Enerji Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert. Uzun yıllar Shell'de üst düzey yöneticilik yapan Cö¬mert, Doğu Akdeniz'deki enerji politikalarını çok yakından ta¬kip eden bir isim. Cömert, şirketinin İsrailli ortağı Alon Holding ile İsrail'de lobi çalışmaları yapıyor. Eko¬nomik olarak Türkiye'yi bypass edecek bir çözümün iyi olmayacağını İsrail tarafı¬na sürekli anlattıklarını ifade eden Cö¬mert, Türkiye'nin en fizibil seçenek oldu¬ğuyla ilgili yaptıkları ikna çalışmalarından olumlu tepkiler almaya başladıklarını dile getiriyor. Cömert'e göre, Leviathan gazı¬nın hangi ülke veya ülkelere ulaşacağıyla ilgili henüz karar verilmiş değil. Cömert, İsrail otoritelerinin monopol oluşumu ne¬deniyle Leviathan sahasının işletme hak¬kını kazanan Delek/Noble konsorsiyumu¬nun lisansını geçtiğimiz günlerde iptal et¬tiğine dikkat çekerek, lisanslama yapısı¬nın yeniden belirleneceğini belirtiyor.
"LOBİ YAPIYORUZ"
Keşfin başlangıcında Güney Kıbrıs'ta yü¬zer LNG gibi seçeneklerin ön planda oldu¬ğunu hatırlatan Nusret Cömert'e göre, soma¬ki aşamada Mısır se¬çeneği ön plana çıktı. Mısır ile İsra¬il arasında muta¬bakat zaptı imza-landı. Şu anda Mı¬sır hem İsrail hem de Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle üçlü toplantılar yaparak ön plana geçmeye çalışıyor. Güney Kıbrıs da aynı şe¬kilde Yunanistan ile birlikte İsrail ve Kıbrıs gazını Akdeniz'de inşa edilecek bir derin deniz boru hattı ile Yunanistan üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştıracak seçenek için bastırıyor. Damnus Enerji ise İsrailli ortağı Alon Holding ile birlikte İsrail gazının Ak¬deniz'de inşa edilecek bir derin deniz boru hattı yardımıyla Türkiye'ye ve Avrupa'ya ta¬şınması için lobi yapıyor.
"EN UCUZ GAZ OLACAK"
Cömert'e göre, Türkiye seçeneği kabul edilirse, boru hattı Akdeniz'de tamamen deniz altında Leviathan sahasından Kıbrıs sularından geçerek Türkiye'ye ulaşacak. En derin deniz derinliği 2450 metre, boru hattı¬nın uzunluğu ise yaklaşık 500 kilometre ola¬cak. Türkiye'de Mersin, Ceyhan ya da İs¬kenderun'da karaya çıkarak ana iletim hat¬tına bağlanacak. İsrail gazı, Türkiye'ye diğer tüm kaynaklara göre, çok daha ucuz bir te¬darik imkanı verecek. Ayrıca Avrupa'ya satılacak gazdan alınacak transit geliri önemli bir ekonomik fayda sağlayacak.
Türkiye gaz ihtiyacının yüzde 83'ünü Rusya, İran ve Azerbaycan'dan alıyor. Bu ülkelerden alman doğalgazın ortalama fiyatı yaklaşık ortala¬ma 442 dolar seviye¬sinde. Irak'ın kuzeyin¬den ve İsrail'den gele¬cek doğalgazın bin met¬reküpünün fiyatının ise 350 dolar olacağı tahmin edili¬yor.
İsrail gazı için Türkiye seçeneğini değer¬lendiren Turcas Petrol CEO'su Batu Aksoy ise, dünya gaz rezervinin yüzde 40'ını barın¬dıran ülkelerin Türkiye'nin yakın komşuları olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, Türki¬ye'nin önümüzdeki dönem bu kaynakları daha fazla kullanması ve bu doğalgazı daha ucuza getiriyor olması lazım. Kuzey Irak, Doğu Akdeniz, Türkmenistan, Azerbaycan, Rusya ile Mavi Akım'ın kapasitesinin artı¬rılması gibi seçeneklerin çok iyi değerlendi¬rilmesi gerekiyor.
"MALİYET KATLANIR"
Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM) Direk¬törü Dursun Yıldız, İsrail gazının Türkiye seçeneği ye¬rine Akdeniz'den geçirilmesi yani Güney Kıbrıs seçeneğinin kabul edilmesi durumunda maliyette ciddi bir artış olacağım hesaplıyor. Yıldız'a göre, Türkiye seçeneği olmaz ise maliyet 7-8 milyar euro'yu aşacak.
Türkiye'de doğalgaz üretimi
Doğalgaz üretimi: 664 milyon m3
Ortalama günlük üretim: 1.85 milyon m3
Doğalgaz tüketimi: 45.E5 milyar m3
Üretimin tüketimi karşılama oranı: Yüzde 1.7
Toplam üretilebilir rezerv: 20.14 milyar m3
Kümülatif üretim [1954-2012): 13.4 milyar m3
Kalan üretilebilir rezerv: 6.65 milyar m3
Türkiye'de petrol üretimi
Petrol üretimi: 2.3 milyon ton
Ortalama günlük üretim: 44.000 varil/gün
Üretimin tüketimi karşılama oranı: Yüzde 8
Toplam üretilebilir rezerv: 185.4 milyon ton
Kümülatif üretim [195 -2012]: 140.2 milyon ton
Kalan üretilebilir rezerv: 45.1 milyon ton
KAYNAK: PİGM (PETROL İşleri Genel Müdürlüğü)