İspanya'da az para, çok huzur
Saba Tümer'in programında kendini psikolojik deli olarak tanımlayan Arda, İspanya'da özel hayata karışılmaması nedeniyle huzurlu olduğunu söyledi
Atletico Madrid’in yıldız futbolcusu Arda Turan, önceki gece Saba Tümer’in sunduğu programa sürpriz konuk olarak katıldı. Kanalın sahibi olan yakın dostu Acun Ilıcalı ile Büyükçekmece Gürpınar’da yemek yerken bir anda programa geldiklerini söyleyen Arda, birbirinden önemli açıklamalara imza attı. İşte tecrübeli futbolcunun sözlerinden satırbaşları...
- Yurtdışında sistem oturtmak kolay değil. Benim kendime ait hayat kurmam gerek. Kolay insan kıramam. Psikolojik bir deliyim. Kendimi dinlemeye ihtiyacım var. Maça hazırlanıyorken böyleyim. Öğlen yemek ve idman sonrası aileme, sevdiklerime daha çok vakit ayırıyorum.
- İspanya’da güzel bir ortamım var. Huzurluyum. Keyifli yaşam var. Sadece işe konsantre oluyorsun. Benim hayatım boyunca saha içi sorunum yok, olmadı.
‘FAUL YAPAYIM’ DEDİM, ADAM DUVAR GİBİ!
RONALDO’YA: İspanya’da çok rahatım. Zaten magazinsel olarak orada Ronaldo da rahat. Çünkü kimse kimseye karışmıyor. Real Madrid’e karşı oynarken, ‘Ronaldo gidiyor maçta önümden şunu bir iteyim de kendine gelsin’ dedim. Elimi bir koydum adam duvar gibi! İçimden dedim ki, ‘Özür dilerim abi, ben ettim sen etme abi’ (Gülüyor). Maşallah diyelim de çocuğa nazar değmesin. O Ronaldo ama ben de Atletico Madrid’in önemli bir oyuncusuyum. Onlara karşı iki maçı da kazandık. MEDYAYA: Orada özel hayata müdahale gibi bir şey yok. Maç biter bitmez biz erkek erkeğe bir yere çıkabiliriz. Özel hayatına kimse karışmaz. Sahada mücadele ettikten sonra kim sana ne diyebilir ki? Messi ve Iniesta’nın özel hayatıyla ilgili açıklama yaptığını gördünüz mü? Basının özel hayata müdahalesini gördükçe Türkiye’ye dönmemeye çalışıyorum.
‘ARENA’YA GİTMEK İSTEMİYORUM ÇÜNKÜ...’
GALATASARAY’A: Galatasaray candır. Galatasaray’ın şampiyonlar ligi maçları olunca saatleri sayıyorum. Hayatımla ilgili hiçbir şey için totem yapmam. Ama Galatasaray için yapıyorum. Arena’ya gitmek istemiyorum ama tutamıyorum kendimi. Türk Telekom Arena’ya gidince çok duygulanıyorum. Çocukluğum Galatasaray’da geçti. Ve Galatasaray’ın bana kattıklarını asla unutmam.
MİLLİ TAKIM’A: Türkiye olarak Dünya Kupası’na katılamamamız çok kötü oldu. Hiç sormayın. Atletico Madrid’de soyunma odasında sürekli dalga geçiyorlar. Çok sevimsiz durum. Yaramı deştiniz. Beni çok sıkıntıya sokuyor bu durum. Biz gittiğimiz zaman oralara keyif katarız. Heyecanlı, renk katarız. Ama yarama kötü bastınız.
HEDEFİM ŞAMPİYONLAR LİGİ
- Ligde Barcelona ile aynı puandayız. En iyisini yapmak için uğraşıyoruz. Haddimizi aşmadan hep sıradaki maçı, tek maç olarak düşünüyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde Milan zor bir kura... Ama başarılı olacağımıza inanıyorum. Ben futbolu bıraktıktan sonra gençlere örnek olmak istiyorum.
- Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmış bir Türk futbolcu olarak bırakmak istiyorum. Türk futbolu tarihinde bir şeyleri değiştirmek istiyorum. Sahanın içinde İspanyolca her şeyi anlıyorum. Çok iyi ilerletiyorum İspanyolcayı...
AZ PARA ÇOK HUZUR
- Belki yurtdışında daha az paralar karşılığında futbol oynuyoruz ama en azından huzurluyuz.
YAKIŞIKLI BİRİ DEĞİLİM
- Çok yakışıklı bir insan değilim. Ben kendimi çok fazla beğenen adam değilim zaten. Hâlimden memnunum.
'SARI FIRTINA' BAŞIMIZIN TACI
- Sinem (Kobal), benim çocukluk aşkım, 22 yaşından beraberiz. Ona saygı ve sevgim sonsuz. Ama ufak tefek sorunlar yaşayabiliriz. Annemin onu sevmediği haberleri, çok yakışıksız. Kaynağı olmayan haberler. Sinem konusunda bir şey olsa çıkar söyleriz. ‘Sarı Fırtına’ başımızın tacı. 22 yaşından beri Sinem’le beraberim. Ufak tefek sıkıntılar olur. Nişanlımdı, hala nişanlım. Başımın tacı o.