<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans Kulisİşletmeler için resesyonda büyüme fırsatları----

İşletmeler için resesyonda büyüme fırsatları

İşletmeler için resesyonda büyüme fırsatları
24 Ağustos 2022 - 17:43 www.finansingundemi.com

Yavaşlayan bir ekonomide tüketiciler gibi işletmeler de oldukça büyük zorluklar yaşayabilir; tabii eğer gerekli önlemleri almazlarsa.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Ekonomi yavaşladığında işletme sahipleri ve yöneticiler bu durumdan endişe etmeye başlayabilir. Tüketicilerin harcamalarında kısıntı yapmaları halinde, işletmeler de gelirlerini nasıl sürdürecekleri ya da büyümeye nasıl devam edecekleri noktasında yetersiz kalabilirler. Resesyon kaynaklı sorunlar, patronları tüketici davranışlarını yansıtan eylemlerde bulunmaya yönlendirebilir. Hatta işletme sahipleri, büyük projeleri geciktirmek ve işe alımları dondurmak da dahil olmak üzere harcamaları azaltmanın yollarını aramaya başlayabilirler.

Forbes’tan John Hall’un haberine göre, yavaşlayan bir ekonomi, her şirketi etkilese de bazı şirketleri diğerlerinden daha fazla etkiler. Yine de bir resesyon meydana gelirse, çoğu liderin ekibiyle birlikte bu zorlukların üstesinden gelmenin yollarını bulması gerekir.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, geleneksel inanışa rağmen resesyon, büyüme için tüm umutların kaybolduğu bir dönem anlamına gelmez. Liderler bu fırsatları nasıl yakalayacaklarını bilirlerse, yavaşlayan bir ekonomik ortam yeni imkanlar bile yaratabilir. Ancak bu fırsatlardan yararlanabilmek için yerinde oturmamak ve yeni bir şeyler yapmak gerekir.

Pazarlama çabalarınızı mevcut müşteri tabanınıza uyumlu şekilde arttırın

Yavaşlayan bir ekonomi, tüketicilerin hiç harcama yapmayacağı anlamına gelmez. Ancak, insanlar bütçelerinde yer alan bazı kalemlere öncelik vermek için farklı yollar arayabilirler. Diğer müşteriler ise durgunluktan çıkmak için yeterli gelire sahip oldukları için harcama alışkanlıklarını fazla değiştirmeyeceklerdir. Bazı müşteriler ise satın alma davranışlarını değiştirse de genellikle bilmedikleri ürün ve hizmetleri satın almamayı tercih edecektir.

Büyüyen ekonomilerde, işletmeler yeni müşterilere satış yapmak için mevcut müşterilere göre daha fazla çaba ve reklam parası gerektiğini görmekte. Aynı ilke, daha fazla olmasa da, bir durgunluk sırasında da geçerlidir. Yavaş dönemlerde pazarlama araçlarınızı mevcut müşterilere kaydırmak, işletmenizin gelirlerinin istikrarlı şekilde elde edilmesine yardımcı olabilir.

Müşteriyi elde tutmaya odaklanan pazarlama stratejileri uygulamak, somut sonuçlar elde etme şansınızı artırır. Araştırmalar, mevcut müşterilere satış yapmanın başarı oranının yüzde 60 ile yüzde 70 arasında olduğunu, yeni müşteriler için ise bu oranın yüzde 5 ila yüzde 20 arasında olduğunu gösteriyor. Mevcut müşterileri hedefleyen pazarlama harcamaları, yeni ürünler ve gelecek planlamalarınız için büyümeye dönüşebilir.

Çevrimiçi topluluklar oluşturun

Bir yabancıyla ve zaten tanıdığınız ve güvendiğiniz biriyle bir odada olduğunuzu varsayalım. Tanıdığınız kişiyle etkileşim kurma olasılığınız daha yüksektir. Tanıdık bir yüzle etkileşim kurmak, ister aşina olduğunuz bir uyum isterse bir güvenlik duygusu nedeniyle olsun, size kendinizi daha rahat hissettirir. Bir yabancıyla konuşmaya başlamak ise bir anlamda kendinizden dışarı çıkmak anlamına gelir. Neye bulaştığınızı bilmezsiniz ve karşılaşmanın kötü gitme olasılığı, tanıdıklarınıza kıyasla daha yüksektir.

Bu senaryoyu, sorunlarına çözüm arayan tüketicilere uyguladığınızı düşünün. Ya aşina oldukları markalara bağlı kalacaklar ya da güvendikleri birinden tavsiyede bulunmasını isteyeceklerdir. Bugün ise marka güveni ve marka kimliği oluşturmak için zaman harcayan şirketler, sosyal referans gruplarının gücünden yararlanmaktadır. İlişkinin arkasındaki psikoloji de bu noktada önemli bir rol oynar.

Araştırmalar, mevcut müşterilere satış yapmanın başarı oranının yüzde 60 ile yüzde 70 arasında olduğunu, yeni müşteriler için ise bu oranın yüzde 5 ila yüzde 20 arasında olduğunu gösteriyor.

Belirsizlik zamanlarında şirketler, sosyal medya ve dijital halkla ilişkiler yoluyla marka oluşturma süreçlerinden yararlanabilirler. Amaç, insanların hemen bir şeyler satın almasını sağlamak veya ürün ve hizmetlerinizi öne ve merkeze koymak değildir. Burada asıl amaç tüketicilere markanıza güvenebileceklerini göstermektir.

Bir şirketin kimliği etrafında çevrimiçi topluluklar oluşturmak, tüketiciler arasında ve şirketinizde bir coşku yaratır. Ayrıca, markanızın sunduğu şeyin güvenilir olduğu inancını da güçlendirir. İnsanlar bir şeye güvenebileceklerini öğrendiklerinde ise o şeyi satın alacaklardır.

Yeni pazarları keşfetmeyi ihmal etmeyin

Mevcut müşterilere pazarlama yöntemiyle yatırım yapmak genellikle daha az para gerektirir ve daha etkilidir. Ancak bu, resesyon dönemlerinde yeni pazarlar keşfetme olasılığını ortadan kaldırmaz. Ürün gruplarınızı ve müşteri tabanınızı çeşitlendirmek, fırtınayı atlatmanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, potansiyel müşterilere reklam vermek için binlerce veya milyonlarca harcama yapmak, özellikle resesyon dönemlerinde uygulanacak en iyi yaklaşım da olmayabilir.

Bunun yerine, benzer düşünen işletme sahipleri ve yöneticilerle ağ kurmak yeni fırsatlara yol açabilir. Belki de satıcılarından biri beklentilere göre performans göstermiyordur ve sizin şirketiniz aynı türde bir çözüm sunuyorsa, yeni bir ortaklık kurmanız bile mümkün olabilir.

Ya da belki bir şirket şubeleşmek ve ek hizmetler sunmak istiyordur ancak bunu başarmak için yeni kaynaklara veya uzmanlığa sahip olmayabilir. Mevcut hizmetlerini sunmaya devam etmek ve kendi kaynaklarını kullanabilmek için ilk aşamada kendilerine yardımcı olacak birine ihtiyaçları olabilir. Şirketiniz bu varlıkları sağlayabilirse, işinizi çeşitlendirebilirsiniz. Kısacası, yalnızca son tüketicilere satış yapmak yerine, bir iş çözümleri bölümü oluşturabilirsiniz.

Çalışanlarınızın içgörülerinden yararlanın

Ekonomi yavaşlama belirtileri göstermeye başladığında, çalışanların iş güvenliği konusundaki endişeleri artabilir. Çalışanların morali, çalışma ortamının içinden ve dışından gelen stres biriktikçe düşebilir. Potansiyel ayrılmayla mücadele etmenin bir yolu, çalışanları stratejik sürece dahil etmektir. Şirketi ayakta tutmak için çözümler üretmeye aktif olarak katılıyorlarsa, çalışanlarınız bir amaç duygusu kazanacaklardır.

Ayrıca, büyüme fırsatlarına dönüşebilecek personel içgörülerinden ve fikirlerinden de bu sayede yararlanabilirsiniz. Çalışanlar, müşterilerin nasıl tepki verdiğini görür ve ne söylediklerini duyar. Personeliniz, pazar araştırmalarından veya müşteri anketlerinden toplayamayacağınız ek bilgilere sahip olabilir. Çalışanlarınız, işletmenin bir ürünü nasıl konumlandırdığıyla ilgili bir soruna işaret edebilir veya hayal kırıklığına neden olan bir süreci tedavi edebilir.

Bu sorunları çözüme dönüştürmek, şirketinizin yeni fikirler üretmesine hizmet edebilir ve pazarda karşınıza çıkması olası engelleri ortadan kaldırabilir. Örneğin çalışanlar, bir ürünün aylık maliyetini vurgulayan fiyat yapılarına müşterilerin daha iyi yanıt verdiğine dikkat çekebilir. Tüm müşterilerin toplam maliyeti peşin ödemesini istemek yerine taksit planları sunmak, daha fazla satışı teşvik edebilir. Personel ile beyin fırtınası yapmak, fikir ve strateji çeşitliliğini artırmanızı sağlayacaktır.

Resesyonda büyümek

Ekonomik durgunluklar her büyüklükteki işletmeyi etkiler. Satışlardaki düşüş, yavaşlayan bir ekonominin tipik yan etkilerinden biridir. Bununla birlikte, odaklarını değiştirmeye istekli liderler için büyüme olanakları hala mevcuttur. Bu fırsatlardan bazıları, büyüme pazarlama stratejilerini kullanmayı ve çalışanların fikirlerinden yararlanmayı içerir. İşletmeler, piyasa sinyallerine ve değişikliklerine dikkat ederek gelir akışını sürdürmenin yollarını bulabilir.

Çalışanlar işverenler karşısında üstünlüğü kaybediyor

 

Gelecek 10 yılda çalışanlarda aranan 10 yetenek

 

Patronlar, uzaktan çalışanları yakından izliyor

 

İngiltere'de işletmelerin ekonomiye güveni 1 yılın dibinde

 

Girişimciler ve küçük işletmeler resesyondan nasıl korunabilir?

 

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)