İskoçya: Bizi zorla Birleşik Krallık'ta tutamazsınız

SNP, 12 Aralık'ta yapılan erken seçimlerde İskoçya'yı parlamentoda temsil eden 59 sandalyeden 48'ini kazandı. Bu da Avrupa Birliği'nden ayrılmak istemeyen Sturgeon'un ikinci bir bağımsızlık referandumuna gitmesi konusunda elini güçlendirdi.

Öte yandan kendisi de seçimlerde gücünü artıran Johnson defaatle İskoçya'da ikinci bir referanduma izin vermeyeceğini açıkladı. Sturgeon ise 59 sandalyeden 48'ini kazanmalarının kendilerine böyle bir sorumluluk yüklediğini savunuyor.

BBC'ye konuşan Sturgeon "Birleşik Krallık devam edecekse bu karşılıklı rıza ile mümkün olacaktır. İskoçya'yı isteği dışında zorla krallıkta tutamazsınız," sözlerini kullandı.

İskoçya 2014 referandumunda bağımsızlığı reddetmişti

İskoçya'da halkın çoğunluğu 2014 yılında bağımsız bir devlet olmak yerine Birleşik Krallık içerisinde kalmaktan yana oy kullanmıştı.

Fakat 2016 yılında yapılan Brexit referandumunda da İngiltere ve Galler'in aksine Avrupa Birliği'nde kalma yönünde tercih kullandı.

O günden beri Sturgeon İskoçya'nın yeni bir bağımsızlık referandumu yapması gerektiğini çünkü halihazırda kendi isteği dışında Avrupa Birliği'nden çıkarıldığını savunuyor.

Sturgeon İskoçya halkının Birleşik Krallık'ın geri kalanından daha farklı bir gelecek istediğini ve İskoçların kendi geleceklerini belirleme hakkı talep ettiğini belirtiyor.

Londra hükümeti: Önceliğimiz 31 Ocak'ta Avrupa Birliği'nden çıkmak

İngiltere'de Muhafazakar Parti'nin parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlamasının ardından Devlet Bakanı Michael Gove Başbakan Boris Johnson ve hükümetinin birinci önceliğinin 31 Ocak'ta Avrupa Birliği'nden çıkmak ve 2020 sonuna kadar da AB ile yeni bir ticaret anlaşması imzalamak olduğunu belirtti.

Sky News'e konuşan Gove Brexit'in hayata geçirilmesi ve yeni ticaret anlaşmasının imzalanmasının yanı sıra iç politikada önceliklerinin genel sağlık sistemini güçlendirmek olacağını belirtti.