İşe alımları durduran CEO: Yapay zeka yaşam kalitesini yükseltiyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yapay zekanın iş yapış süreçlerine katkısının yanı sıra birçok iş alanının da sonu anlamına gelmesi, tartışmalara neden oluyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, kısa süre önce 7.800 pozisyonda işe alımları durdurduğunu açıklayan IBM CEO’su Arvind Krishna, yapay zeka olmadan yaşam kalitesinin düşeceğini öne sürüyor.

"Aksi takdirde yaşam kalitesi düşecek”

Fortune’dan Paolo Confino’nun haberine göre, yapay zeka nedeniyle 7.800 iş için işe alımların durdurulmasını planlayan IBM CEO’su Krishna, teknoloji olmadan dünyanın daha kötü olacağını söylüyor ve ekliyor: “Aksi takdirde yaşam kalitesi düşecek.”

IBM CEO'su Krishna, yapay zekanın çalışan üretkenliğini artırma yeteneğinin, birçok gelişmiş ülkenin karşılaştığı can sıkıcı bir soruna da çözüm olduğunu düşünüyor: ‘İş gücünün azalması.”

Salı günü verdiği röportajda, “Gelişmiş ülkelerin hepsinde aslında demografik yönden bir enflasyon düşüşü var. Nüfus sabit veya en kötü ihtimalle azalıyor. Çalışma yaşındaki insanlara baktığımda bunun düştüğünü görüyorum, dolayısıyla üretkenlik elde etmeniz gerekiyor. Aksi halde yaşam kalitesi düşecektir. Yapay zeka ise tam da bu soruna çözüm oluyor” şeklinde konuşuyor.

Dünya Bankası'na göre Japonya, Güney Kore, İngiltere ve Çin gibi dünyanın en önemli ekonomilerinden bazılarında çalışma çağındaki nüfus gerçekten de azalıyor. ABD'de ise tablo biraz daha olumlu. Onlarca yıldır süren istikrarlı artışların ardından çalışan sayısı 2020'den bu yana sabit seyrediyor.

Sıkı iş gücü piyasası

Krishna ayrıca, yeterli sayıda çalışanı işe almayı zorlaştıran alışılmadık derecede sıkı ABD iş gücü piyasasına da yanıt veriyor. Vurguladığı nokta, firmaların artık istedikleri kadar yeni çalışanı işe alamayacakları ve bu nedenle daha azıyla veya en azından şu anda sahip oldukları kaynaklarla daha fazlasını yapmaya alışmaları gerektiği.

Krishna, yapay zeka sayesinde şirketlerin ‘aynı işi daha az insanla yapabildiğini, üretkenliğin doğasında bunun olduğunu’ söylüyor. Krishna, yapay zeka tarafından değiştirilmek yerine yapay zekayla birlikte çalışacağına inanıyor ve şöyle diyor: “Dijital emek veya yapay zeka alıyorsunuz ve botlar, bu işi yapan diğer insanlarla birlikte çalışıyor veya onları güçlendiriyor.”

Krishna, bu sürecin nasıl ilerlemesini beklediğine dair bazı örnekler veriyor. İnsan kaynakları departmanlarını örnek veren Krishna, IBM'in artık yapay zekayı kullanarak yalnızca 50 çalışanı görevlendirebildiğini söylüyor ve bu çalışanların daha önce 700 çalışanın gerektirdiği işi yaptıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Bu, çok önemli sayıda insana, kariyer rehberliği ve yöneticilere destek gibi, rutin evrak işleri yerine düşünce ve yaratıcılık gerektiren, yetenekle ilgili önemli hizmetler sağlamaya daha fazla zaman ayırma olanağı sağladı” diyor.

Tekrarlayan, manuel görevler gerektiren işler, Krishna'ya göre yapay zekadan ilk etkilenecek işler arasında yer alıyor. Krishna, “Aslında etkilenecek ilk roller grubunun, benim arka ofis dediğim, beyaz yakalı işler olduğuna inanıyorum” şeklinde konuşuyor. Ve bu, kitlesel işsizlik ve yaygın işten çıkarmalar ihtimalini artırsa da, Krishna yapay zekanın, ortadan kaldırdığından daha fazla iş yaratacağını tahmin ediyor. Krishna’nın tahmininin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise henüz bilinmiyor.

Yapay zeka yeni iş rolleri oluşturacak

Bu, Krishna’nın yapay zekanın iş ve pozisyonlar üzerindeki etkisinden ilk kez bahsetmesi değil. Krishna, Mayıs ayında yaptığı açıklamada, IBM'in yapay zekanın yerini alabileceğini düşündüğü 7.800 rolün işe alımını donduracağını söylemişti. Krishna, bu sözlerin ‘biraz yanlış aktarıldığını’ ifade ediyor ve ekliyor: “IBM, bu rolleri ortadan kaldırmak yerine, yıllık yüzde 5 ila yüzde 6'lık yıpranma yoluyla açık bırakılan pozisyonları doldurmayacak. Daha da önemlisi, bu politika yalnızca beş yıl boyunca geçerli olacak ve sonrasında muhtemelen işe alımlar yeniden artacak. Ancak yeni işe alımlar yapay zeka nedeniyle yaratılan bir dizi yeni rol için olacak.”

IBM, yapay zeka alanında çalışma yapan ilk şirketler arasında yer alıyor. Üretken yapay zekadan çok önce IBM, doğal dile yanıt veren, makine öğrenimiyle desteklenen bir araç olan Watson'ı yaratmıştı. Watson'ın sağlık hizmetleri ve profesyonel hizmetlerde iş süreçlerine yardımcı olabileceği yönündeki ilk vaadi gerçekleşmedi. Müşteriler çoğunlukla aracın insanların çalışma biçiminde devrim yaratmaktan ziyade önemsiz soruları yanıtlamakla sınırlı olduğunu düşünüyordu.

Ancak IBM, Watson'ı evrensel bir uygulama olarak geliştirerek kazandığı deneyimi değerlendirdi ve iş modelini yapay zeka yaratacak şekilde değiştirdi ve çoğu yapay zeka teknolojisinin temelini oluşturan büyük dil modellerine erişim sağlayan bir hizmet olan Watsonxai'yi tanıttı. Ayrıca IBM, pek çok şirket gibi Watson Assistant ile üretken yapay zekaya da balıklama atladı. Ek olarak IBM’in kimyasal reaksiyonların sonuçlarını tahmin edebilecek şekilde tasarlanan ‘IBM RXN for Chemistry’ adlı bir yapay zeka aracı da bulunuyor.

Krishna, yapay zekanın her kurumsal süreci daha üretken hale getireceğini söyleyerek evrensel olarak uygulanacağı fikriden olduğunu da yineliyor.

Bilişim devinde binlerce işçinin yerini yapay zeka alacak!

İşte yapay zekanın en etkilediği meslek grubu!

CEO'ların yapay zeka öngörüsü

IBM'in ikinci çeyrek geliri azaldı

IBM’in yapay zekâsı ofisteki işlerin yarısını yapacak!

IBM, binlerce kişiyi işten çıkaracak