Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Özellikle pandemi sonrası çalışanlar ve işverenler arasındaki ilişkinin zayıfladığı bir sır değil. Bunda, başta uzaktan çalışma olmak üzere, esnek çalışma şartları ve ücret anlaşmazlıklarının önemli etkisi bulunuyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, işçiler ve işverenler arasındaki bu çatışmanın başlangıcı, üç yıl önceye, yani pandeminin başladığı döneme denk geliyor. O tarihten bu yana ABD’de milyonlarca çalışanın sendikalara üye olduğu ve daha iyi çalışma koşulları için işlerinden ayrılarak talepte bulunduğu gözleniyor.
İş gücü piyasası hala sıkı
Fortune’dan Jane Thier’in haberine göre, çalışanların patronlarına karşı üstünlük kurmasını sağlayan güçlü iş gücü piyasasının yavaş yavaş gerilediği gözleniyor. Geçen ay, çoğunluğu teknoloji sektöründe yaşanan yaygın işten çıkarmalar sonrasında, işsizliğin altı ay önceki yüzde 3,4'lük seviyesinden yüzde 3,7'ye yükseldiği görülüyor. Ancak bu yılın başlarındaki gibi olmasa da, iş gücü piyasası hala sıkı kalmayı sürdürüyor. Buna göre, Ekim ayındaki 10,3 milyon açık iş sayısının, 2000 ile 2020 arasındaki her Ekim ayının ortalaması olan 4,6 milyon açık iş sayısının neredeyse iki katı olduğu gözüküyor.
MIT Sloan School of Management'ta istihdam araştırma profesörü olan Thomas Kochan, TIME'a verdiği demeçte, bu, işçilerin yeni yılda güçlerinden vazgeçmeyi planlamadıkları anlamına geliyor. Kochan, 2023 yılında çalışanlar arasında ‘daha fazla çatışma, daha fazla grev ve daha fazla sözleşme reddi' görmeyi bekliyor. Güçlü geçen yıllar boyunca çalışanlar kâra odaklanırken şirketler de bir krize hazırlık olarak maliyetleri kısmayı düşünüyor. Kochan, “Beklentilerdeki bu fark, daha yüksek bir çatışma ve grev olasılığı yaratıyor” diyor.
Grevler yılı
Bunun örneklerini hem beyaz hem de mavi yakalı sektörlerde bulmak ise mümkün. Bu ayın başlarında, 1.100'den fazla New York Times muhabiri, bir türlü sonuçlanmayan sendika sözleşmesi müzakerelerini protesto etmek için şirketin Manhattan genel merkezini terk etti. Gazetede 40 yıldır bir ilk olan iş bırakmanın, çalışanların uzaktan çalışma ve ücret artışları gibi politikalar üzerinde iyi niyetli pazarlıklarda ısrar etmesi nedeniyle 24 saat sürdüğü biliniyor.
Ve yılın en yoğun günlerinden biri olan ‘Muhteşem Cuma’da dünyanın dört bir yanındaki Amazon işçileri, ‘Make Amazon Pay’ adlı koordineli bir hareketin parçası olarak greve gitti. 80'den fazla sendika, çevre aktivisti grup ve vergi gözlemcisi, Amazon'dan çalışanlarına ‘adil bir ücret ödemesini, sendikalara katılma haklarına saygı duymasını, vergilerin adil payını ödemesini ve gerçek çevresel sürdürülebilirliği taahhüt etmesini’ talep etme mücadelesinde yer aldı.
İstatistikler, iş arayan her işsiz Amerikalı için yaklaşık iki açık pozisyon olduğunu gösteriyor.
Yüzde 39'luk artış
İşçilerin çalışma koşulları, ABD hükümetinin bile dikkatini çekmiş durumda. Başkan Joe Biden, Aralık ayı başlarında, gerçekleşmesi halinde ABD'yi derin bir durgunluğa sokabilecek bir demiryolu grevini önlemek için bir yasa tasarısı imzaladı. Sendikalı demiryolu işçileri, diğer faydaların yanı sıra ücretli hastalık izni ve daha az yoğun tarifeli saatler talep ediyorlardı.
Biden, “İmzalamak üzere olduğum yasa tasarısı, zorlu bir demiryolu anlaşmazlığını sona erdiriyor ve ulusumuzun, takvimin çok kötü bir zamanında, şüphesiz bir ekonomik felaketten kaçınmasına yardımcı oluyor” diye konuştu.
Sonuç olarak, 2022 yılında ABD’de tam 374 işçi grevi yaşandı. Bu rakam, Cornell's School of Industrial and Labor Relations' Tracker'a (Endüstri ve Çalışma İlişkileri İzleyicisi) göre yıldan yıla yüzde 39’luk bir artışa karşılık geliyor. Projenin yöneticilerinden biri olan Johnnie Kallas'a göre, bu grevlerin çoğu sağlık, güvenlik ve yetersiz personel endişeleri etrafında şekilleniyor.
Yüzde 70’ten fazlası sendikaları onaylıyor
Bu sayının önümüzdeki yıl tekrar artması ise muhtemel gözüküyor. Ağustos 2022'de yapılan bir Gallup anketine göre, Amerikalıların yüzde 70'inden fazlası şu anda sendikaları onaylıyor. Bu oranın en son 1965 yılında bu kadar yüksek olduğu ifade ediliyor. 1965 yılında ise ABD’de bugünkü sayının iki katı kadar daha fazla Amerikalının sendika üyesi olduğu belirtiliyor.
Ayrıca, çalışanlar istifa etmeleri veya kovulmaları halinde yeni bir işin onları bekleyeceğinden emin olduklarında, işten çıkarma gibi ciddi eylemler daha az yıldırıcı olabiliyor. İstatistikler, iş arayan her işsiz Amerikalı için yaklaşık iki açık pozisyon olduğunu gösteriyor. Kendilerini işsiz bulan bazı çalışanlar, çok çabuk yeni bir iş bulabildikleri için işsizlik başvurusunda bile bulunmuyor. 2022 yılı sona ererken, bu bulgular, işçi-patron savaşının ABD’de daha yeni başlıyor olabileceğini gösteriyor.
ABD ekonomisi ne zaman resesyona girecek?
Sıkı iş gücü piyasası: Ekonomik kalkan mı Aşil’in topuğu mu?
Fed, resesyondan kurtulmak için sıkı iş gücü piyasasına güveniyor
İş gücü piyasası, göründüğü kadar sıkı olmayabilir
İş gücü piyasası ne zaman soğuyacak?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.