Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre, GSYH 2023 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,8 arttı. İş dünyası temsilcileri ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, istikrarlı büyümeye devam ederek sanayi ve ihracatta yükseliş trendine girilmesi gerektiğini belirtti.
Olpak, "Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, 2023'ün ikinci çeyreğinde GSYH'nin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 artış göstermesi, istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme açısından oldukça pozitif bir tablo ortaya koyuyor. İlk çeyrekteki yüzde 3,9'luk büyümenin ardından ikinci çeyrekte de büyümenin devam etmesi ile birlikte 2010 yılından beri kesintisiz büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ilk yarısında küresel ve bölgesel zorluklara rağmen büyümesini sürdürmeyi başardı." ifadelerini kullandı.
Özellikle küresel olarak ekonomik ve ticari faaliyetlerin azaldığı bir dönemde olunduğunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini aktaran Olpak, şunları kaydetti:
"ABD, Çin ve Avrupa Birliği gibi küresel ekonominin lokomotifi olan bölgelerin iktisadi faaliyetlerinin azaldığı, küresel ticaretteki büyümenin tarihsel ortalamanın altında olduğu zor bir dönemde, bu umut verici büyüme performansımızı elbette iş dünyası temsilcileri olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak detaylara baktığımızda ise sanayinin ve ihracatın daralması gibi arzu etmediğimiz gelişmelerin yaşandığına da tanık oluyoruz. Büyümenin detaylarına baktığımızda, talep tarafını değerlendirdiğimizde GSYİH'nin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan hanehalkı tüketimi yüzde 15,6 oranında artarken, yatırımlar yüzde 5,1 oranında artış göstermiştir. Mal ve hizmet ihracatı yüzde 9 oranında daralırken, ithalatın yüzde 20,3 artmasıyla net ihracatın büyümeye negatif katkıda bulunduğunu görüyoruz. İhracatta son 2 çeyrekte de bir düşüş vardı ancak bu sefer makasın biraz daha açıldığını gözlemlemekteyiz ki küresel ticaretteki daralmanın bunda etkili olduğunu değerlendiriyoruz.
Üretim tarafında ise sanayideki üretimin daraldığını görmekteyiz ki bu veri de bize ev ödevlerimizin olduğunu gösteriyor. Sanayi daralırken, büyümenin sürükleyicisi inşaat, perakende ticaret ve hizmet sektörleri oldu. Önümüzdeki dönemde büyümenin istikrarlı olması, iç ve dış talep açısından dengeli bir şekilde artması son derece önemli. Bunun için de yatırım ve ihracata dayalı büyüme performansı için iş dünyası olarak elimizden gelen gayreti göstermenin çabası içindeyiz. Ayrıca DEİK olarak hazırlık çalışmalarına katkı sağladığımız Orta Vadeli Programın yakın bir zamanda açıklanmasını bekliyoruz. Söz konusu program ile cari açık, bütçe açığı ve enflasyon gibi sorunlarımızın ile orta vadeli bir bakış açısı ile makul bir dengeye getirilmesini ve atılacak yapısal reform adımları ile en önemlisi güven unsurunu pekiştirmesini bekliyoruz. Böylece sanayideki üretimin artırılarak daha fazla ihracat yapılmasının da önümüzdeki dönemde mümkün olacağına inanıyoruz."
Türkiye ekonomisi rotasını normalleşmeye çevirdi"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da mevcut şartlarda beklediklerinin de ötesinde büyüyen bir Türkiye ekonomisi gördüklerini belirterek, "Bunun yanı sıra sanayide görülen daralmanın da devam ettiğini de görmekteyiz. Sürdürülebilir sağlıklı büyüme açısından sanayicimizin cesaretlendirilerek yeniden üretime yönlendirilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinin genel seçimler sonrası ekonomik olarak rotasını normalleşmeye çevirdiğini vurgulayan Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Bu da enflasyonun öncelendiği; tasarruf, kısıtlama, tedbir, baskılama gibi yöntemleri de beraberinde getirdi. 3,8'lik büyümede 6,8 ile hizmet ve 6,4 ile inşaat sektörünün büyük tesiri olduğunu görürken, sanayi sektörünün eksi 2.6 olarak daraldığını gözlemlemekteyiz. Üçüncü çeyrekte de turizm mevsiminin etkisiyle hizmet sektörünün büyüme katkısının yine yüksek olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Büyümede özellikle iç talepten dolayı tüketim malı ihracatında yüksek artış gözlemlemekteyiz. Sürdürülebilir büyüme açısından dıştan ziyade yerli üretime odaklanarak sağlıklı bir büyüme ekonomik çıkarlarımız açsından daha yerinde olacaktır. Bu nedenle sanayicilerimizin cesaretlendirilerek yeniden üretime odaklanması sağlanmalıdır. Bu da her zaman dile getirdiğimiz üzere finansa erişim kaynaklarının açılmasıyla gerçekleşecektir. Üretim demek ayakları yere basan sağlam, sürdürülebilir büyüme ve istihdam demektir. Bu konuda iş insanları olarak her daim taleplerimiz olacaktır ve de olmaya devam edecektir."
"Türkiye ekonomisi gelişimini taçlandırdı"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, ilk çeyrekte yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisinin, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8’lik bir büyüme performansı kaydederek gelişimini taçlandırdığını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin etkisine dikkati çeken Asmalı, "Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin iktisadi aktivite üzerindeki sınırlayıcı etkilerine karşın kaydedilen bu büyüme, Türkiye ekonomisinin yüksek direnç gücünü bir kez daha teyit etmiştir." ifadelerini kullandı.
Asmalı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu dönemde net dış talep büyümeyi 6,3 puan sınırlarken, iç talebin büyümeye katkısı 11,4 puanla dikkat çekmiş, 1,3 puanlık katkısıyla yatırımlarda da pozitif görüntü sürmüştür. Yüzde 3,8’lik büyüme performansıyla ikinci çeyrek verisi açıklanan G20 ülkeleri içerisinde 4’üncü sırada yer alan Türkiye, böylece pozitif büyüme eğilimini üst üste 12’nci çeyrekte de sürdürmeyi başarmıştır. Ekonomi yönetiminin piyasaları düzenleyen, yönlendiren ve teşvik eden etkin politikalarının öncü rolünün yanı sıra iş dünyasının da gayretleriyle ülkemizin üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine olan inancımız tamdır."
"Önümüzdeki çeyrekte tarımdaki büyüme oranının daha da iyileşeceğine inanıyorum"
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Ali Kopuz da Kovid-19 salgınından bu yana kesintisiz büyüme sürecinin sürdüğünü vurgulayarak, "Türkiye ekonomisi depreme, küresel ekonominin yön arayışına ve iklimsel sınamalara rağmen 2023 yılının ilk yarısında önemli bir büyüme performansı ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.
Krediye erişimde sıkıntıların olduğunu belirten Kopuz, şunları kaydetti:
"Fiyat istikrarına karşı uygulanan sıkılaştırıcı politika tedbirleri ile yükselen kredi maliyetlerinin de etkisiyle, işletme sermayesine ihtiyacı olan firmalarımızın kredilere erişimindeki sıkıntılar, işletmelerin ve istihdamın devamlılığı için çözüme kavuşturulması gereken alanlar. Bu bakımdan, yakında açıklanacak olan Orta Vadeli Program’ın muhtevası önümüzdeki süreçle ilgili önemli olacaktır. Bu kapsamda istihdam, katma değerli üretim ve ihracatı odağa alan büyüme politikalarını destekleyen hedefler ve yapısal tedbirler doğrultusunda atılacak adımların, sürdürülebilir büyümeyi destekleyeceğine inanıyorum. Küresel gelişmeler de dikkate alındığında, istihdamı koruyarak ve millî hasıladan aldığı payın artmasını sağlayarak büyümeyi sürdürmek, önümüzdeki süreçte önem arz etmektedir."
Tarımda yüzde 1,2 düzeyinde bir büyümenin gerçekleştiğini ifade eden Kopuz, "Büyük depremin bölgedeki tarımsal faaliyetleri sınırlayıcı etkisine rağmen ilk çeyrekteki olumsuz tablonun toparlanmaya başladığını görmek memnuniyet vericidir. İçinde bulunduğumuz hasat döneminin de katkısı ile önümüzdeki çeyrekte tarımdaki büyüme oranının daha da iyileşeceğine inanıyorum. Ülkemizin en büyük avantajlarından olan genç nüfusu ve onların tarımın teknolojiye entegrasyon kabiliyetlerini kaldıraç olarak kullanabilirsek, tarımsal potansiyelimizi çok daha verimli hale getirebiliriz. Zira tarım ve gıda sektörü, ülkemiz ve tüm insanlık için hem çok stratejik, hem de tüm iklimsel sınamalara rağmen milli hasılamıza önemli katkılar vereceğine inandığımız bir alandır." açıklamasında bulundu.
"Büyümeyi sürdürebilmek çok önemli"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan nisan-haziran dönemine ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi.
küresel ekonomideki daralmaya, ihracattaki düşüşe rağmen Türkiye'nin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8'lik büyüme performansı göstermesinin önemli olduğunu vurgulayan Baran, ülkenin, küresel ekonominin sancılar yaşadığı salgın sürecinden bu yana büyüme performansını sürdürdüğüne dikkati çekti. Baran, "Depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmeye çalışıldığı, küresel ekonomide daralma sinyallerinin sıklaştığı ve bunun da ihracat rakamlarına yansıdığı süreçte büyümeyi sürdürebilmek çok önemli. Büyümenin sürdürülebilir olması için yatırım, üretim ve ihracatın kucaklayıcı hale gelmesini sağlamamız şart." değerlendirmesinde bulundu.
Küresel büyümenin iki lokomotifi Çin ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen durgunluk sinyalleriyle dış pazardaki daralmanın, içeride üretim ve ihracatı negatif etkilediğini belirten Baran, şunları kaydetti:
"Ülke olarak büyümenin kalıcı hale gelerek refah artışına katkı sağlaması için üretim yapımızı elden geçirerek, küresel ekonominin ortaya çıkardığı fırsatları değerlendirebilir hale getirmemiz gerekiyor. Bunların yanı sıra da nüfusumuzun yarısı kadar olan gençlerimizi değerlendirecek iş alanları oluşturmamız önem taşıyor. Orta Vadeli Plan'da bu yaklaşımın yer alacağını ümit ediyoruz."
TMB/Eren: Deprem bölgesinde başlayan yaraları sarma ve yeniden inşa süreci, inşaat sektörüne büyüme olarak yansımıştır
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarını yazılı bir açıklama ile değerlendirdi:
“Türkiye ekonomisinin küresel bazdaki tüm sorunlara rağmen 2023 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3.8 büyümesi sevindiricidir. Bununla birlikte istihdama büyük katkı veren ve 200’ün üzerinde alt sektöre talep yaratarak ekonomide lokomotif görevi üstlenen inşaat sektörü de, aynı dönemde yüzde 6.2 ile Türkiye ekonomisinin üstünde büyüme sağlamıştır. Bu yılın ilk çeyrek dönemi itibarıyla, deprem bölgesinde başlayan yaraları sarma ve yeniden inşa süreci inşaat sektörüne büyüme olarak yansımıştır. İstanbul başta olmak üzere deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüme olan talebin artış göstermesi de önümüzdeki dönem için sektörümüze destekleyici olacaktır. Buna karşın 2016 yılında milli gelirden aldığı pay yüzde 9'a kadar çıkan inşaat sektöründe, pozitife dönen görünüm halen geçtiğimiz yılların çok gerisindedir. Sektörümüze ilişkin dile getirdiğimiz kalifiye iş gücü sıkıntısı, girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar gibi sorunların çözülmesi; ayrıca sektörümüzdeki büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olabilmesi için; fiyat farkı, süre uzatımı ve tasfiye imkanı gibi ihtiyaçların değerlendirilmesini ilgili Makamların dikkatlerine bu vesileyle bir kez daha getiriyoruz.”
Türkiye OECD'nin en hızlı büyüyen ikinci ülkesi
Ağustos ayı enflasyon beklentisi belli oldu
Bakan Şimşek: Olumlu etkileri görmeye başladık
Türkiye ekonomisi yüzde 3.8 büyüdü
ABD rahatlatıyor, Çin baskılıyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.