Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İş dünyası temsilcileri, Türkiye ekonomisinin Kahramanmaraş merkezli depremlerin de yaşandığı yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyümesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre GSYH'nin yüzde 4 arttığını kaydederek, 2010'dan beri kesintisiz büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisinin ocak-mart döneminde de zorluklara rağmen büyümesini sürdürdüğünü anlattı.
Büyümedeki istikrarın Türkiye ve iş dünyası adına güven verici olduğunu vurgulayan Olpak, şu açıklamalarda bulundu:
"Güven, ekonominin ve iş dünyasının vazgeçilmezidir. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın dahi son iki çeyrekte üst üste daralarak resesyona girdiği ve diğer Avrupa ülkelerinin sıfıra yakın büyüme oranlarına sahip olduğu küresel bir ortamda, büyüme istikrarını sürdürebilmek önemli. Şubatta hepimizin yüreğini yakan deprem felaketinin yıkıcı etkisine rağmen büyümeyi sürdürmemiz de Türkiye'nin ekonomik kırılganlıklara karşı gücünü gösteriyor."
"Üretim yapmaya, katma değer ve istihdam üretmeye odaklanıyoruz"
Nail Olpak, ocak ayındaki öncü göstergelere göre yüzde 5'in üzerinde bir büyüme beklendiğini ancak depremler nedeniyle üretim kapasitesinin bir miktar gerilediğini belirterek, sanayi üretiminin martta toparlandığını anımsattı.
Büyüme verilerinin detaylarını paylaşan Olpak, şunları kaydetti:
"İş dünyası olarak, seçim gündemi sonrasında da daha fazla yatırımla ihracata daha fazla ağırlık veren üretim yapmaya, katma değer ve istihdam üretmeye odaklanıyoruz. Cumhurbaşkanımız seçim sonrasında yaptığı konuşmada iş dünyamızın beklediği iki kavrama vurgu yaptı, 'güven ve istikrar'. Yeni dönemde, bu kavramlara daha fazla odaklanarak kurulacak bir ekonomi yönetimi ve iş dünyamızın birlikte daha güçlü bir sinerji oluşturarak, dengeli kalkınmamıza daha çok katkı sunması önemli. Önümüzdeki süreçte hem tüketici hem de üretici için hayati önem taşıyan, enflasyonla mücadele, cari açık, dış ticaret açığı, bütçe dengesi, istihdam gibi ülke ekonomimiz açısından önem teşkil eden önemli başlıklarda hızlı adımlar atılmasını bekliyoruz."
"Türkiye ekonomisi tüm şoklara cevap verebilecek güçte olduğunu gösterdi"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Mahmut Asmalı da tarihin en büyük deprem felaketlerinden birinin yaşandığı bu dönemde böyle bir büyüme rakamının yakalandığını belirterek, "Bu gelişme, Türkiye ekonomisinin, yaşadığı her türlü şoka yalnızca kendi öz varlıklarıyla cevap verebilecek güç ve dirence sahip olduğunu bir kez daha ispatlamıştır." açıklamasında bulundu.
Yüzde 4'lük büyüme oranıyla yılın ilk çeyreğinde Endonezya ve Çin'in ardından G20'de üçüncü sırada yer aldıklarını kaydeden Asmalı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin pozitif büyüme eğilimi üst üste 11'inci çeyreğe ulaşmıştır. Bu dönemde iç talebin 11,6 puanla büyümeye güçlü bir destek vermesi ekonomik aktivitenin canlılığına işaret ederken, yatırımlardan gelen 1,2 puanlık katkı da reel sektör adına memnuniyet verici bir gelişme olmuştur. Net dış talep ise büyümeyi 2,8 puan sınırlandırmıştır. Milli iradenin 28 Mayıs'ta siyasi istikrardan yana tavır almasıyla, son 20 yılın en önemli kazanımlarından biri olan ekonomik istikrar da yeniden teyit edilmiştir. Böylece küresel düzeyde ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin devam edeceğinin tahmin edildiği önümüzdeki döneme ilişkin Türkiye, 'güvenli liman' olma niteliğini sürdürecek ve Türkiye Yüzyılı'nda da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır."
"Büyüme rakamları doğru politikaların bir tezahürü"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise yüzde 4'lük büyüme oranını yürütülen doğru politikaların bir tezahürü olarak gördüklerini belirterek, iş çevreleri olarak beklentilerinin de bu doğrultuda olduğunu ve Türkiye Yüzyılı'na moralli girdiklerini bildirdi.
Büyümeye iç talebin ve ihracatın ciddi katkıda bulunduğunu, sanayi tarafındaki katkının da artırılması gerektiğini vurgulayan Aydın, seçimlerin ardından ihracata dayalı bir büyüme beklediklerini anlattı.
Aydın, "Buna inşaat sektöründe yaşanan canlılıkta eklenecektir. İhracat noktasında çok ciddi artışlar beklememekle birlikte büyümede bu açıklanan rakamların çerçevesinde verilerin süreklilik arz edeceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesini devam ettirebilmesi açısından "her daim yatırım ve üretim" dediklerini anımsatan Aydın, şunları kaydetti:
"Bu iki unsurdan kesinlikle taviz verilmemeli. Yurt dışı yatırımcılar açısından Türkiye üzerindeki algıları ve manipülasyonları bozacak politikalara şiddetle ihtiyacımız var. Özellikle AB ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmalı, karşılıklı saygı çerçevesinde ulusal çıkarlarımızdan taviz vermeden ticaretimizi karşılıklı olarak artırmanın yollarını birlikte oluşturmalıyız. Genel seçim sonrası AB ülkelerinin de yanı başındaki Türkiye'ye kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz. Zira seçimlerden sonra devlet başkanları tarafından yapılan tebrik açıklamalarında da bu mesajları görmüş bulunuyoruz."
"Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerinde büyümeye devam ediyor"
Ankara Ticaret Odası (ATO)Başkanı Gürsel Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), bu yılın ilk çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi.
Üretim yöntemiyle GSYH’nin ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84,4 oranında artarak 4 trilyon 631 milyar lira, ABD doları bazında ise 245 milyar 464 milyon dolar olduğunu bildiren Baran, aynı dönem içerisinde yerleşik hane halklarının tüketim harcamalarının geçen yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,2, devletin nihai tüketim harcamalarının yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun ise yüzde 4,9 artış kaydettiğini söyledi. Söz konusu dönemde mal ve hizmet ithalatının yüzde 14 artarken ihracatın yüzde 0,3 daraldığını da belirten Baran, şunları söyledi:
“Dünya ekonomisi son yıllarda önemli bir sınav veriyor. Koronavirüs pandemisi ardından Rusya-Ukrayna savaşı derken küresel ekonomi daralma sinyalleri vermeye başladı. Dünya’nın en önemli ekonomileri arasında yer alan sanayi devi Almanya son iki çeyrekte üst üste daralma yaşadı ve resesyon sinyali olarak algılandı. Küresel ekonomideki bu gelişmeler özellikle bizim ihracat pazarımız Avrupa’nın büyüme sancıları Türkiye’nin dış ticaretini olumsuz etkiledi. İçeride ise 6 Şubat depreminin ekonomiye yansımaları devam ediyor. Tüm bu yaşananlar Türkiye’nin iç tüketim ve ithalat yoluyla büyümesini sağladı. Dünyanın sisteminde sancıların yaşandığı bu dönemde, bankaların kredi musluklarını sıkmasına rağmen iç potansiyeli harekete geçirerek büyümeyi devam ettirmek büyük başarıdır. Önemli bir seçim sürecini geride bıraktık. Türkiye genç dinamik nüfusu ile sürdürülebilir büyüme trendini devam ettirecek politikalar üretmek durumundadır. Seçimler de göstermiştir ki, istikrar ve güven üzerine inşa edilen Türkiye ekonomisi temelleri sağlam bir şekilde büyümeye devam edecek. Bugünden sonra iş dünyası olarak hükümetimizle birlikte Türkiye yüzyılını, daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla sürdürerek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele, cari açık gibi önemli konularda kararlı adımlar atacağından ve üretim ve büyümenin kesintisiz biçimde devam etmesini sağlayacak politikaları uygulayacağından şüphemiz yoktur”
Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4 büyüdü
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.