Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Almanya'nın Mölln kentinde 23 Kasım 1992'de aşırı sağcılar tarafından kundaklanan evde yaşamını yitiren 2'si çocuk 3 Türk vatandaşı için anma töreni düzenlendi.
Irkçı saldırıların unutulmaması ve ırkçılığın kınanması amacıyla düzenlenen törene, katliamda hayatını kaybeden insanların aileleri, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Almanya Federal Meclis Başkanvekili Aydan Özoğuz, Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, Mölln Belediye Başkanı Ingo Schaeper, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkan Yardımcısı Abdülhadi Turus, Hamburg Başkonsolosu Emine Derya Kara ve çok sayıda Möllnlü katıldı.
Katliamın gerçekleştiği evin önüne çelenk bırakılmasıyla başlayan tören, Ratzeburger caddesindeki anıtın önünde yapılan saygı duruşuyla devam etti.
Anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, Mölln katliamının Almanya'da yeni bir dönemi de beraberinde getirdiğini dile getiren Federal Meclis Başkanvekili Aydan Özoğuz, "Kendi çevremizde bile bunların etkisini yaşadık. Mesela bazıları herhangi bir saldırıda evlerinden kaçmak için evlerine merdiven aldılar. Bu, insanların ne kadar etkilendiğinin göstergesi." ifadelerinde bulundu.
Özoğuz, Mölln'ün ardından Solingen kundaklamalarının Almanya'da yaşamlarını sürdüren göçmen kökenlilerin çoğu için acı verici olduğunu belirtirken, "Ne yazık ki NSU cinayetleri, mülteci yurtlarına yönelik sayısız saldırı ya da Hanau ve Halle'deki saldırılar, aşırı sağcı şiddet ve terörün, günümüzde hala gerçek bir tehlike olduğunu açıkça ortaya koymuştur." dedi.
Özoğuz, konuşmasının sonunda "Son 30 yılda pek çok gerileme yaşadık, ancak zaman zaman umut ışıkları da gördük. 2015'ten 2018'e kadar ve şimdi de Ukrayna'dan gelenlerle, mültecilere yardım etme konusundaki inanılmaz isteklilik, Almanya'daki insanların büyük çoğunluğunun kökenleri ve dinleri ne olursa olsun birbirlerine destek olmak istediklerini göstermektedir." ifadelerinde bulundu.
''Mölln, Solingen ve Hanau saldırılarını, NSU cinayetlerini unutamayız"
Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Mölln faciasında yaşanan acının, sadece acılı ailelerin değil, Almanya'daki Türk toplumunun ortak acısı olduğunu söyledi.
Almanya'da yaşayan Türklerin, bir yandan içinde yaşadıkları, ekmeklerini kazandıkları ve "ikinci vatan" olarak adlandırdıkları bu ülkeye uyum sağlamaya, kendilerini kabul ettirmeye gayret ederken, bir yandan birçok sorunla ve sınamayla da karşılaştıklarını vurgulayan Şen, şunları kaydetti:
"Bugün 30. yıl dönümünü anmak için bir araya geldiğimiz facianın da acı bir şekilde ortaya koyduğu üzere, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve ayrımcılık bu sınamaların başında gelmektedir. Vatandaşlarımıza karşı yapılan insanlık dışı ırkçı saldırılar, hatıralarımızda derin yaralar açmıştır. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, Mölln, Solingen ve Hanau saldırılarını, NSU cinayetlerini unutamayız."
Almanya'daki Türklere yönelik saldırıları anmanın ve hafızalarda canlı tutmanın, benzer vahim hadiselerin yaşanmasına karşı önemli bir tedbir olduğunu aktaran Şen, "Mölln'den sonra, Solingen faciasının (29 Mayıs 1993) yaklaşan 30. yıl dönümünü da aynı hassasiyetle anacağız. Bu faciaları unutturmamaya ve ırkçılık tehlikesine her zaman yüksek sesle dikkat çekmeye kararlıyız." diye konuştu.
"Yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın demokratik toplumlarda yeri yoktur"
Sadece Türk ve Müslüman oldukları için Almanya'daki Türklerin, evlerinin, iş yerlerinin, camilerinin hala saldırılara ve hakaretlere uğruyor olmasının, ülkede ırkçılığa karşı mücadelenin kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini gösterdiğini ifade eden Şen, "Yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın demokratik toplumlarda yeri yoktur. Bu tür hastalıklı eğilimlere karşı güçlü bir direnç kültürü oluşturulması; nefret, ırkçılık ve ayrımcılığın her türüyle, tüm imkanlar kullanılarak, topyekün mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu konuda Federal Hükümetin çabalarını destekliyor, ilave adımların da atılmasını bekliyoruz." dedi.
Almanya'da geçen hafta "NSU 2.0" davasında alınan mahkumiyet kararını da memnuniyetle karşıladıklarını belirten Şen, bu tür emsal kararların ırkçı motiflere sahip kişilerin istedikleri gibi eyleme geçmelerine karşı caydırıcılık sağlaması bakımından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Şen, Alman medyasında yer alan birçok haber ve programda İslamofobi ve yabancı düşmanlığına zemin hazırlayan önyargılı ifadelerin yer aldığına işaret ederek, herkesin bu tür yaklaşımlara karşı dikkatli olması gerektiğini kaydetti.
Meydana gelen faciaların bir daha yaşanmaması için, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığıyla Türk ve Alman herkesin mücadele etmesinin elzem olduğunu dile getiren Şen, şunları söyledi:
"Toplumun tüm kesimlerinin, her türlü görüş ayrılığını bir kenara bırakarak, bu amaç etrafında birleşmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti olarak, Almanya'daki insanlarımızın hak ettikleri şekilde huzur, esenlik, refah içinde, Alman toplumuyla uyum içerisinde yaşamaları ve ülkelerimize değerli katkılar sunmayı sürdürmeleri için Alman makamlarıyla iş birliğini önemsiyoruz. Almanya'daki Türk toplumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız."
Anma etkinlikleri çerçevesinde Fatih Camisi'nde Kur'an-ı Kerim okundu. Camiden sonra kiliseye geçilerek hayatını kaybeden 3 kişi için dua edildi. Kundaklanan evin önüne çelenk ve çiçekler bırakıldı.
25 yıl önce kundaklanan evin önüne gelen bazı vatandaşlar da buraya çiçek bırakarak hayatını kaybedenleri andı. Bu sırada bazı Almanların gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
Mölln'de 23 Kasım 1992'de kundaklanan evde 10 yaşındaki Yeliz Arslan, 14 yaşındaki Ayşe Yılmaz ve 51 yaşındaki Bahide Arslan yaşamını yitirmişti. Saldırıyı gerçekleştiren iki Neonazi, ömür boyu hapis cezası almalarına rağmen 15 yıl cezaevinde tutulduktan sonra serbest kalmışlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gurbetçilere mektup
Almanya'da ırkçı teröristin itirazı mahkemece reddedildi
Almanya'da Türk siyasetçiye ırkçı saldırı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.