İnsan Kaynakları Zirvesi’nde müthiş konuklar
MCT Danışmanlık tarafından düzenlenen zirveye çok konuşulacak sunumlar damgasını vurdu
Türkiye’nin ve Kıta Avrupa’sının en büyük insan kaynakları organizasyonu olan İnsan Kaynakları Zirvesi, 19’uncu yılında “ProvokatİK: İnsan Kaynaklarında Ezber Bozan Bakış Açıları” teması altında dünyaca ünlü konukları ağırladı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda MCT Danışmanlık tarafından düzenlenen ve iki gün süren zirvenin açılış konuşmasını MCT Group Yönetim Kurulu Başkanı Alper Utku ve MCT Danışmanlık Yönetici Ortak ve Genel Müdürü Didem Gürcüoğlu Tekay yaptı. Zirveye, “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitabının yazarı John Perkins, "Occupy Wall Street/ Wall Streetİ İşgal et" hareketinin fikir babalarından Charles Eisenstein ve Ekvador Cumhuriyeti Mutluluk Ekonomisi’nden Sorumlu Devlet Bakanı Freddy Ehlers Zurita gibi isimler konuk oldu. Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, 13 yıldır ultra maratonlara kendi imkanlarıyla katılarak Türkiye’yi temsil eden Bakiye Duran, engelsizkariyer.com kurucusu Mehmet Kızıltaş ve İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği (SHRM) Başkan Yardımcısı Howard Wallack gibi isimler de beslenmeden engelsiz yaşama, eğitimden sosyal medyaya kadar farklı alanlarda ezber bozan bakış açılarını paylaştılar.
MUTLULUK EKONOMİSİ BAKANLARI
Son 10 yıldır yazdıklarıyla tüm dünyada tartışma yaratan Amerikalı yazar, eski ekonomik tetikçi ve aktivist John Perkins, zirvede yaptığı konuşmada büyük bir kriz yaşayan dünyanın bir devrim dönemi içinde bulunduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Dünya içinde bulunduğu krizi fırsata çevirebilir. Bugün dünya nüfusunun yüzde 5’i, kaynakların yüzde 30’unu tüketiyor. ABD dünyayı soyuyor. Artık bu ölüm ekonomisinden hayat ekonomisine geçmeliyiz. Ölüm ekonomisinden hayat ekonomisine geçmek için kadın liderlere ihtiyacımız var. Peki bu duruma nasıl geldik? Ben eski bir ekonomik tetikçiyim. Kaynakları olan ve gelişmekte olan ülkeleri tespit ederdik. Bu ülkelere gönderilmek üzere Dünya Bankası’ndan kredi çekip paraları istediğimiz şirketlere gönderirdik. Bu ülkeler borç batağına girdi. Türkiye de aynı şeyi yaşadı, kriz ve devalüasyon oldu. Sonuç olarak şirketler dünyayı yönetiyor. Devlet başkanları büyük şirketlerin desteği olmadan seçilemez. Ancak Y ve Z kuşağı olan biten her şeyin farkında. Değişimi onlar yapacak. Bakın Ekvador Cumhuriyeti’nde Mutluluk Ekonomisi’nden Sorumlu Bakan var, dünyanın böyle şeylere ihtiyacı var.”
GEZİ PARKI VE WALL STREET BEYAZ YAKALILARIN İSYANI
Kalıplara sığmayan sosyal filozof olarak nitelendirilen Charles Eisenstein, zirvenin bir diğer ilginç ismi. ABD'deki "Occupy Wall Street/ Wall Streetİ İşgal et" hareketinin fikir babaları arasında yer alan karşı kültür entelektüeli Eisenstein, zirvede yaptığı konuşmada krizden devrimle çıkılabileceğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Gezi Parkı ve Wall Street hareketleri, dayatılan dünya düzenine karşı beyaz yakalıların isyanıdır. Biz daha fazla AVM ya da daha fazla çevre katliamı istemiyoruz gibi taleplerini bu hareketlerle dile getirdiler. Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülke olarak lanse edilen ABD’ye benzemeye çalışıyor ama artık bu dayatmalara karşı çıkmalıyız. Ölümcül bir para sistemi ve rekabet var. Artık kainatın sahibi olduğumuz fikrinden uzaklaşıp bu kainata nasıl katkı sunabileceğimizin yollarını aramalıyız. Devrimin yolu kalpten geçer, parayı odağımızdan uzaklaştırıp, devrime ve kaynaklarımızı çoğaltmaya odaklanmalıyız.
EKVADOR EKONOMİSİNDE MEVLANA FELSEFESİ
Zirvenin büyük ilgi gören isimlerinden biri de Ekvador Cumhuriyeti Mutluluk Ekonomisinden Sorumlu Devlet Bakanı Freddy Ehlers Zurita oldu. Ekvador’da kurulan Mutluluk Ekonomisi Bakanlığı ile ülkelerinde Mevlana felsefesini yaşatmayı amaçladıkları söyleyen Zurita, İstanbul’un doğu ve batıyı aynı anda etkileyebilecek çok önemli bir şehir olduğunu vurguladı.
“Rekabet Ekonomisinden Mutluluk Ekonomisine Geçebilmek" konulu bir konuşma yapan Zurita, Ekvador Cumhurbaşkanı Rafeal Correa tarafından kendisinin, toplumun mutluluk ve refahını sağlamak ve bunun ekonomik rekabetin önünde olması konusunda görevlendirildiğini anlattı ve şöyle devam etti:
“Türkiye’ye "iyi yaşam" (Buen Vivir) anlamına gelen görevimi anlatmak ve bu konudaki deneyimlerimi herkesle paylaşmak için geldim. Ekvador’daki Mutluluk Ekonomisi Bakanlığı, eğitim, sağlık gibi alanlarında topluma daha iyi bir yaşam sunmak için çalışıyor. Sadece almak yerine vermeyi de bilmek gerek. Sahip olduklarımıza şükretmeliyiz. Şirketler, her yıl ne kadar para kazandığı ile ilgilenmek yerine, ne kadar insanı mutlu ettikleri ile ilgilenmeli. Biz Ekvador’da Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin felsefesini uygulamaya çalışıyoruz.”
Mevlana'nın şiirlerini ve sözlerini daha iyi hissetmek için İstanbul’da ilk iş olarak sufi - tasavvuf müzesine gittiğini söyleyen Zurita, Türkiye ile ilgili şu yorumlarda bulundu:
“İstanbul doğu ve batıyı aynı anda etkileyebilecek bir şehir. İstanbul'da sizin ortaya koyacağınız değişim, hem doğuyu, hem de batıyı etkileyecektir. Değişim derken; mutluluktan, farklı bir yaşam biçiminden ve paylaşımdan bahsediyorum. Aç gözlülükten bahsetmiyorum."