<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPiyasaİnsaf! Bankalara bu kadar yüklenilmez ki----

İnsaf! Bankalara bu kadar yüklenilmez ki

İnsaf! Bankalara bu kadar yüklenilmez ki
02 Ekim 2013 - 11:46 www.finansingundemi.com

Döviz neden düşmüyor? Sebebi bankaların, özel sektörün döviz pozisyonu açığı mı? Daha önce döviz fiyatları neden düşük seyrediyordu?..

Huyumuzdur; başarıyı, olumlu gelişmeleri sahiplenir, başarısızlığı, olumsuz gelişmeleri yıkacak birilerini ararız. Nitekim döviz kurları fırlayınca da "abalı" olarak yine bankalara yüklenildi. Bankaların döviz pozisyonu açığını kapatmak için yaptığı alımların kurları yükselttiği iddia edildi.
Milliyet yazarı Güngör Uras, bu iddialar doğru olsa bile bankaların suçlanmasını doğru bulmuyor. Nedenini de şöyle açıklıyor:    
Geçen hafta Denizli’de konuşma yapan Merkez Bankası Başkanı’na soruyorlar: “Döviz neden düşmüyor?” Başkan cevaplıyor: “Çünkü bankaların, firmaların açık pozisyonu var. Ve bu pozisyonlar kapatılmaya çalışılıyor. Döviz de o sebepten düşmüyor.”
Acaba bu bankaların ve firmaların açık pozisyonları nasıl oluştu? Şöyle oluştu:
- Ekonomi politikalarını belirleyenler, ekonominin çarkının cari açık (döviz açığı) ile dönmesini uygun gördü. Bunun sonucu ekonomi her ay 5-6-7 milyar dolar cari açık verdi.
- Cari açığın finansmanı için sermaye hareketi ile ülkeye giren döviz bankaların ve reel sektördeki firmaların döviz borçlarını büyüttü.
- Döviz borcu demek, faiz demektir, borç taksiti demektir. Döviz borcunun faizi ve taksiti döviz ile ödenir.
- Döviz fiyatları istikrarda iken bankaların ve reel sektörün taksit ve faiz ödemek için günlük döviz alımları belli çizgide gider. Ama döviz fiyatı artmaya başlar, dövizin bulunmaz olabileceği endişesi ortaya çıkar ise bankalar ve firmalar piyasadan daha fazla döviz toplamaya başlar.
Olan bitenin özeti budur.
Başkan, bankaların ve reel sektörün-firmaların döviz borçlarından-açık pozisyonlarından sanki habersiz imiş, açık pozisyonların nedenini bilmiyormuş gibi yapıyor. “Bak şu bankaların ve firmaların yaptığına... Açık pozisyonları varmış... Şimdi de pozisyon kapatmaya çalışıyorlar... Başımıza bela çıkarıyorlar... Döviz fiyatı o sebepten düşmüyor” diyor.
Özelin borcu 183 milyar $
Merkez Bankası’nın yayınladığı bilgilere göre, 2013 yılı temmuz sonu itibariyle özel sektörün yurtdışından sağladığı kredilerin toplamı 183.1 milyar dolardır.
Bu toplam borcun 94 milyar doları finansal kesimin, bankaların ve diğer finans kuruluşlarının borcudur.
Reel sektörün, firmaların borcu 89.1 milyar dolardır.
2013 yılında dış kaynak girişinin yavaşlamasına rağmen yılın ilk yarısında özel sektör yurtdışından sağladığı kredileri 12.7 milyar dolar artırma becerisini göstermiştir.
2004’ten 2013 yılı temmuz ayına özel sektörün yurtdışından sağladığı kredilerdeki artış 136.2 milyar dolardır. Özel sektör bu kadar borçlanarak döviz getirdiğinden döviz fiyatının aşağılarda kaldığını bilmezden, görmezden gelerek, “Allah Allah, bu özel sektör de ne yapıyor? Borç taksiti ve faizi ödemek için piyasadan döviz satın alarak döviz fiyatını yükseltiyor. Bak şu özel sektörün yaptığına. Görüyorsunuz... Olan bitende bizim hiç mi hiç suçumuz yok...” demek biraz ayıp oluyor.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • zulkarneyn02 Ekim 2013 12:18

    Bankalar vatandaşa yüklenince ya ne peki? İkin bin krizi yine bankaların offshore hesaplarını kullanarak kaçırmasından dolayı olmadı mı?