İngiltere eksi faize hazırlanıyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

İngiltere Merkez Bankası ülkede varlık gösteren kredi kurumlarından negatif faiz oranlarına hazır olup olmadıklarını değerlendirmelerini istedi. Bankacılar bunun, korona virüs ve Brexit sonucunda yükleri ağırlaşan bankacılık sektöründeki problemleri arttıracak bir politika olduğunu söyledi.

Banka müdürlerine gönderdiği bir mektupta, İngiltere Merkez Bankası, bankaların “özellikle teknolojik beceriler anlamında, operasyonel olarak hazır olup olmadığını ve potansiyel uygulamanın zorlukları yüklenip yüklenemeyeceklerini” sorarak bilgi istedi. Mektupta, bu bilgilerin istenmesinin İngiltere’de kesinlikle negatif faiz uygulamasına geçileceği anlamına gelmediği söylendi.

İngiltere Merkez Bankası yetkilileri uzun süredir, negatif Faiz oranlarının İngiltere için uygun olmadığını düşündüklerini söylüyorlardı. Ancak son aylarda, küresel ekonomi pandemiden ve pandemiyi kontrol altına almak için getirilen önlemlerden, yavaş ve engebeli bir iyileşme gösterirken, bu konudaki fikirleri sertliğini kaybetti. Jefferies’in Bankacılık Danışmanı Joseph Dickerson “negatif faiz oranları İngiltere bankaları için olumlu değil” dedi. Açıklamasının devamında, negatif faiz oranlarının tüketicilere ve iş yerlerine deflasyonel sinyaller gönderdiğini ekledi. Aynı zamanda negatif faiz oranları bankaların net faiz marjlarına ya da hesap faizlerine ödediği miktarla, kredilerden kestiği miktar arasındaki farka da zarar veriyor.  Dickerson, “yatırımcılar böyle bir durumu banka hisseleri için olumsuz karşılayacaktır” dedi.

Bu değişim, korona virüs krizinin büyüklüğünün, merkez bankalarını ve hükümetleri yeni politika alanlarına nasıl ittiğinin son örneği. ABD Merkez Bankası eyaletlere, şehirlere ve şirketlere kredi vererek, bir krizde merkez bankasından kimin kredi alacağına dair tabuları yıkıyor. Avrupa hükümetleri, ücretsiz izne ayrılmış milyonlarca çalışana maaş desteği veriyor ve işten çıkarmaların önüne geçmeye çalışıyor.

Wall Street Journal’ın haberine göre, NatWest, Barclays, Lloyds gibi İngiliz bankaları, bu yıl hisse piyasalarında en kötü performans gösteren şirketler arasında yer aldı ve Avrupa ve ABD’deki rakiplerinden çok daha fazla düşüş yaşadı. Ekonomik büyümenin vekilleri olan bankalar, korona virüs nedeniyle yaşanan devasa ekonomik çöküşten büyük bir pay aldı. İngiltere Avrupa’daki en yüksek can kaybı oranlarına sahip ve ekonomi iyileşme konusunda çekingen sinyaller veriyor.

250’den fazla finansal kurumu temsil eden UK Finance’in Başkanı Bob Wigley, İngiltere Merkez Bankası’nın “bankaların iş modelleri için sonuçlarını ve bankaların korona virüsten etkilenen müşterilerine hizmet verme kabiliyetini nasıl etkileyeceğini” düşünmesi gerektiğini söyledi.

İngiliz bankaları aynı zamanda Brexit’le ilgili konularda da belirsizlik içinde. İngiltere Avrupa Birliği’ni Ocak ayında terk etti ve ikili arasındaki geçici olarak uzatılan ticaret ilişkisi dönemi yıl sonunda sona eriyor. İngiltere ve en büyük ticaret ortağı arasında yeni bir ekonomik anlaşmaya yönelik müzakereler devam ediyor ancak, düzenlemelerin son dakikada gerçekleşiyor olması, İngiliz şirketlerinin planlama yapmasını güç hale getiriyor.

Sıfırın altındaki faiz oranlarının mantığı hala tartışılıyor ve etkinliği konusundaki kanıtlar karmaşık. Danimarka Merkez Bankası negatif faiz oranlarına 2012 yılında geçmişti ve ardından Avrupa Merkez Bankası 2014 yılında onu takip etmişti. Geçtiğimiz yıl, negatif faiz oranlarının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisinin çok büyük olduğu gerekçesiyle, İsveç uygulamayı sonlandırdı.

Negatif faiz oranları teorisi, merkez bankasında para bulunduran bankalardan ücret alarak, kredi kurumlarının hane halklarına ve şirketlere kredi vermeyi tercih etmesini sağlamak. Bu da harcamaları arttıracak ve ekonomik büyümeyi destekleyecek. Avrupa Merkez Bankası’nın araştırmasının sonuçlarına göre, negatif faiz oranları banka kredilerini arttırıyor. Ancak 2019’da yapılan bir çalışmada, ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers ve çalışma arkadaşları, Banka karlılığını sınırlandırarak, İsveç’te negatif faiz oranlarının bankaların kredi verme oranını düşürdüğünü ortaya koydu.

Yatırımcılar İngiltere Merkez Bankası’nın negatif faiz oranlarına geçip geçmeyeceği konusunda fikir ayrılığında. Bunun İngiltere’nin finans sektörüne yönelik riskler içerdiği söyleniyor. İngiltere hükümetinin beş yıla kadar olan vadeli tahvil getirilerinin negatif verimli olması sıfırın altındaki bir politika oranının kapanabileceği beklentilerinin gerçekleşebileceği anlamına geliyor.

Bankalara gönderilen mektupla birlikte, banka personeline, hangi birimlerin negatif faiz oranlarından etkileneceğini ve bu uygulamaya geçebilmek için sistemlerinde gerekli düzenlemelerin ne kadar zaman alacağını araştıran bir anket de gönderildi. Aynı zamanda bankalara, sıfıra yakın faiz oranı politikalarıyla ve farklı faiz oranı uygulamalarıyla ilgili de aynı sorular soruldu.

Rockefeller’dan bankalara önemli uyarı