ING Bank “Turuncu Damla” ile tasarruf öğretiyor
ING Bank'ın 25 okulda yürüttüğü finansal okur-yazarlık eğitimi "Turuncu Damla" nın ilk dönem sonuçları açıklandı
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü himayesinde, ING Bank, Koç Üniversitesi, REC ve PSI Danışmanlık’ın farklı uzmanlıklarını birleştirdiği Turuncu Damla Programı kapsamında verilen eğitimlerin ilk aşaması tamamlandı. Nisan-Mayıs 2013 tarihlerinde verilen eğitimler sırasında gerçekleştirilen ölçümlemeler sonucunda elde edilen veriler bugün Beyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantı ile basına açıklandı.
İlk aşamada, İstanbul’da 25 devlet okulunun 3. sınıflarında öğrenim görmekte olan yaklaşık 2500 öğrenciye 8 hafta boyunca eğitim verildi. Programın ilk bacağında, 70 sınıf öğretmenine birebir eğitimler verildi. Sonrasında, öğretmenler öğrencilere hikâyeler, diyaloglar, soru–cevap, tartışma yöntem ve teknikleri ile tasarrufu anlattılar. Programdaki eğitim metodolojisi, çocuklara yaratıcı, yansıtıcı ve eleştirel düşünme, yorum yapma, çıkarımda bulunma, basit hesaplama ve bütçeleme gibi beceriler kazandırmayı amaçlarken liderlik, inisiyatif alma, empati kurma alanlarındaki gelişime yönelik teknikleri de içinde barındırıyor. Eğitim süresince gerçekleştirilen öz-denetim, farkındalık, zaman tercihi, ödüllü ekonomik karar deneyleri, risk oyunları gibi ölçümleme yöntemleri ile Koç Üniversitesi tarafından etki analizi yapıldı.
ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay: “Sektörde farklı olma iddiamızı sosyal sorumluluk projemizde de sürdürüyoruz. Turuncu Damla modeli itibarı ile örnek bir proje”
ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay: “Yaklaşık 3 yıl önce Türkiye’nin lider tasarruf bankası olmak üzere kendimize hedef koyduk. Bu kapsamda, sektörde rekabete yön veren ürünlerimizin yanı sıra, uluslararası anlamda ödüller kazandığımız ve Türkiye’deki tasarruf konusunda büyük bir veri açığını tamamlayan Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması ile önemli yol kat ettik. Son olarak da, 2013 Nisan ayında okullarda vermeye başladığımız, Prof. Dr. Şule Alan önderliğinde bir ekip tarafından içeriği hazırlanan Turuncu Damla Eğitim Programımız ile hedefimiz doğrultusunda önemli bir adım daha attık. Finansal okuryazarlığın teknik boyutundan ziyade davranışsal boyutuna odaklanarak Turuncu Damla Eğitim Programı’nı geliştirdik.
Uzman iş ortaklarımızın yönlendirmesi, müfredatın taranması gibi çalışmalar sonrasında davranış değişikliğinin temellerini atmak üzere 8-10 yaş grubuna gitmemiz gerektiğine karar verdik. Dünyada bu yaş grubuna bu tip bir eğitim vererek ölçümleyen bir program olmaması bizi daha da şevklendirdi. Programın diğer bir farklılığı da; 3. sınıflara 8 hafta, 4. sınıflara ise toplam 16 hafta olmak üzere bu kadar uzun bir eğitim programı oluşturulması ve akademik temelli etki analizi yapılmasıdır” dedi.
“Sınırları aşan veri üretiyoruz”
Pınar Abay, elde edilen bulguların Koç Üniversitesi akademisyenleri Prof. Dr. Şule Alan ve Doç. Dr. Seda Ertaç tarafından ulusal ve uluslararası platformlarda sunulacağının ve çok önemli bir akademik çalışmanın temellerini oluşturmasından duydukları gururun altını çizdi. Turuncu Damla verileri, 30-31 Ekim tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilecek ve uluslararası birçok otoritenin katılacağı OECD Konferansında temsil edilecek.
“12 Avrupa ülkesi içerisinde finansal okur-yazarlıkta son sıradayız”
Pınar Abay: “ING Grubu’nun 2013 yılında 12 bin kişinin katılımıyla 12 Avrupa ülkesinde gerçekleştirdiği “ING Uluslararası Finansal Okuryazarlık Araştırması”nda, Türkiye yüzde 8 ile finansal okuryazarlık eğitimi alan ülkeler arasında son sırada yer alıyor. Buna karşın Türkiye’den ankete katılanların yüzde 71’i, finansal okuryazarlık eğitimini okulda almak istiyor. Bu sonuçları, doğru yolda olduğumuzu destekler nitelikte veriler olarak kabul ediyoruz” dedi.
“Uzun dönemli tesir için etkinliği kanıtlanmış içeriklerin müfredata girmesi desteklenmeli”
İngiltere, Japonya gibi ülkelerde finansal okuryazarlığın müfredata eklendiğine dikkat çeken Pınar Abay, sürdürülebilir sonuçlar almak için finansal eğitimin ulusal bir strateji olması gerektiğini belirtti. Finansal okuryazarlık düzeyinin artmasının bireyler ve ekonomiler açısından katkısına değinen Abay: “Bazı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de eğitim müfredatına Finansal Okuryazarlık dersinin girmesi gerektiğine inanıyoruz. Finansal okuryazarlığı artan tüketiciler, finansal ürünlerini daha bilinçli kullanacak, doğru borçlanacak, birikimini doğru değerlendirecek ve geleceğini daha iyi planlayacaktır. Ayrıca, daha fazla tasarruf yapma eğiliminde oldukları için ekonomideki yatırım düzeyine de olumlu katkı sağlayacaktır” dedi.
“Eğitimler sonucunda çocuklar, tüketim kararlarında daha sabırlı ve gelecek odaklı oluyor”
Abay: “Bilinçli ekonomik kararlar veren bir neslin yetişmesi için yürüttüğümüz bu programda gördük ki, sabır ve başarı arasında pozitif bir ilişki var. Bu yaşlarda isteklerini erteleyebilen çocuklar, ileride toplumdaki her rollerinde diğerlerine göre daha başarılı oluyor. 3. sınıflarda verdiğimiz eğitimin temelinde sabır yatıyor. Yaptığımız ölçümlemelerde gördük ki, eğitim alan çocuklar daha sabırlı davranarak bir hafta sonra gelebilecek daha büyük bir getiri için bugünkü tüketimden vazgeçme eğilimi gösteriyorlar” dedi.
“Tasarruf bilinci yüksek bireyler yetiştireceğiz”
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, “Turuncu Damla Eğitim Programı’nın en önemli yanı, bugünün çocukları yarının büyükleri olacak çocuklarımıza tasarruf bilincini küçük yaşlarda öğreterek ihtiyaç ve isteklerini ayırt etmelerini sağlamaktır. Bugünden tasarruf yapmayı öğrenecek olan çocuklarımız aile bütçesine katkı sunacak ve yetişkin birer birey olduklarında da çocuklukta kazandıkları davranışları günlük yaşamlarında kullanacaklardır. Bizim de hedefimiz bu tip eğitimlerin müfredata girmesi yönünde gerekli altyapıyı hazırlamaktır. Böylece ülkemizde kaynakları verimli kullanan, tasarruf bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmiş olacağız” dedi.
“Eğitim alan öğrencilerimiz tüketim kararlarını daha sabırlı ve geleceğe odaklı şekilde veriyor”
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şule Alan: 2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde gerçekleşen eğitime katılan öğrencilerin yüzde 48’inin kız, yüzde 52’sinin erkek öğrencilerden oluştuğuna dikkat çeken Alan, eğitim sonunda çocuklarda bugünkü tüketimden, bir hafta sonra gelecek daha yüksek bir getiri için vazgeçebilme kapasitesinin arttığını belirtti.
Koç Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Seda Ertaç ise: “Eğitimler kapsamında erkek çocuklarda sabırlı davranma yönünde daha fazla artış olduğu gözlendi. Eğitimden önce erkek öğrencilerin daha bugüne odaklı idi, eğitim sonrasında ise erkek öğrencilerde sabır artışı meydana geldi. Bunun nedeni ise kız çocukların başlangıçta da daha sabırlı bir tutum sergiliyor olmaları. Verdiğimiz eğitim sonrasında çocuklarımız daha fazla ‘yarın’ düşüncesiyle karar vermeye başladılar. Böylesine bir eğitimin müfredata girmesi Türkiye’nin tasarruf açığı probleminin uzun dönemli ama kalıcı çözümü için atılacak en doğru politika adımlardan biridir” dedi.