IMF, birçok ülkede 2008’den sonra yaşanan geniş istihdam kayıplarının işsizlik oranlarında ani yükselişlere neden olduğunu belirterek, “2012 itibarıyla birçok ülke, kriz öncesi dönemlerin bir hayli üstünde işsizlik oranına sahipti. Bunun istisnası ise Makedonya, Türkiye ve bazı Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri oldu” değerlendirmesinde bulundu. IMF, orta, doğu ve güneydoğu Avrupa ülkelerinin çalışan nüfuslarında azalışın, potansiyel GSYİH büyümesi için bir diğer “karşı rüzgar” olacağını belirtirken Türkiye’yi bu tehlikenin dışında tuttu. Kuruluş, “Çalışma çağındaki nüfusta düşüşün hızlanması bekleniyor. 2010-2025 döneminde düşüşün özellikle Ukrayna, Moldova ve Bulgaristan’da büyük olacağı tahmin ediliyor. Çalışma çağındaki nüfusta hala önemli ölçüde büyümenin beklendiği tek ülke Türkiye” dedi.
DAHA HIZLI, DAHA YÜKSEK, DAHA GÜÇLÜ
IMF “Bölgesel Ekonomik Değerlendirmeler” serisinde “Daha Hızlı, Daha Yüksek, Daha Güçlü – Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa (ODGA) Ülkeleri Büyüme Potansiyelinin Artırılması” başlıklı rapor yayınladı.
Diğer yükselen piyasalar gibi ODGA ülkelerinin tümünün Mayıs ayı ortasında başlayan çalkantıdan aynı şekilde etkilenmediklerini belirten IMF “Diğer ülkeler üzerinde daha az etkisi olurken çalkantıdan en çok Sırbistan Türkiye ve Ukrayna etkilendi. Türkiye özellikle uzun vadeli
faiz oranlarındaki ani artış, borsada büyük düşüş, para biriminde önemli kayıpla özellikle sert biçimde etkilendi” dedi.
İŞSİZLİKTE YÜKSELİŞ
Raporun “İşsizlikte Yükseliş” başlıklı bölümünde 2008’den bu yana birçok ülkenin geniş istihdam kayıpları yaşadığı belirtilirken düşük büyümenin, önemli bölümü yapısal nedenlerden kaynaklanan yüksek işsizliği azaltmayı daha da zora soktuğu belirtildi. Raporun “Kriz Sonrası İstihdam Kayıpları” bölümünde, “Bir çok ülkede 2008’den sonra geniş istihdam kayıpları işsizlik oranlarında ani yükselişlere neden oldu. 2012 itibarıyla birçok ülke, kriz öncesi dönemlerin bir hayli üstünde işsizlik oranına sahipti. Bunun istisnası ise Makedonya, Türkiye ve bazı Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri oldu” denildi.
IMF: ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUSTA HALA ÖNEMLİ BÜYÜME BEKLENEN TEK ÜLKE TÜRKİYE
IMF ODGA ülkelerinin çalışma çağında bulunan nüfuslarında düşüşün, potansiyel GSYİH büyümesi için bir diğer “karşı rüzgar” olacağını bildirdi, ancak Türkiye’yi bu tehlikenin dışında tuttu. IMF, “Çalışma çağındaki nüfusta düşüşün hızlanması bekleniyor. 2010-2025 döneminde düşüşün özellikle Ukrayna, Moldova ve Bulgaristan’da büyük olacağı tahmin ediliyor. Çalışma çağındaki nüfusta hala önemli ölçüde büyümenin beklendiği tek ülke Türkiye” dedi.
ETKİLENME SEBEPLERİ
IMF yükselen piyasaların Mayıs ortasında başlayan çalkantıdan farklı etkilenme nedenlerini şöyle açıkladı:
“Önceki sermaye akışları: Spreadlar en çok ODGA ülkelerinde arttı ve çıkışlar en fazla bu ülkelerde oldu. Bu ülkeler en büyük sermaye akışı ve spread sıkışması deneyimini yaşamışlardı.
-Dış nedenler: Cari açıkları bulunan, büyük dış finansman ihtiyacı olan ülkeler spreadlarda diğerlerine göre daha ani artış gördü. Bu ülkeler daha önce, dış açıklarını sürdürmelerine yardımcı olan hatta genişleten büyük sermaye akışlarına tanıklık etmişti.
-İç faktörler ve kırılganlıklar: Türkiye’de borsada düşüşü siyasi huzursuzluk şiddetlendirdi. Sırbistan’da zaten yüksek olan mali açığın artışı etkinin büyüklüğüne katkıda bulunurken Ukrayna’da zor siyasi durum bunda rol oynadı.”
MAYIS AYINA KADAR İŞLER İYİ GİDİYORDU
Raporda yer alan bir grafiğe göre Türkiye 2013’ün ikinci çeyreğinde, yani çalkantının baş gösterdiği Mayıs ayı ortasına kadar ODGA (Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa) ülkelerinde büyüme lideriydi. IMF piyasalarda yeni bir çalkantının ODGA bölgesinin büyümedeki toparlanmasını tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu. Uyarının yer aldığı bölümde “Türkiye güçlü iç talebin geri gelişi ve kredi artışında hızlanmayla geçen yıl aniden yavaşlayan büyümeye bu yıl geri döndü” denildi.
TAKİPTEKİ KREDİ ORANLARINDA TÜRKİYE KAYDA DEĞER İSTİSNA
Raporda orta ve doğu Avrupa ülkelerinde kredi arzının, geniş takipteki kredi stoku tarafından sınırlandığı belirtilirken, “Takipteki kredi oranı, krizin başlangıcından bu yana, kayda değer bir istisna olan Türkiye hariç, birçok ülkede hızlı biçimde yükseldi ve şu anda bölgedeki ortalaması yüzde 14” denildi.