IMF: İslami bankalar krize daha mı dayanıklı?

AYÇA KARACA - FINANSGUNDEM.COM 

IMF tarafından dün yayınlanan raporda, İslami bankaların finansal kriz sırasında geleneksel bankalara göre daha dayanıklı olduğu belirtiliyor.
IMF uzmanları  Moazzam Farooq ve Sajjad Zaheer tarafından hazırlanan “İslami Bankalar Finansal Panik Dönemlerinde Daha mı Dayanıklı?” başlıklı raporda, İslami bankacılığın son yıllarda gelişen ülkelerde hızlı bir büyüme gösterdiğine dikkat çekiliyor. İslami bankacılığın geleneksel bankacılığa göre finansal krizlerde göreceli olarak daha dayanıklı olduğuna dair yaygın iddialar bulunduğu ancak bugüne kadar  bu iddiaları kanıtlayacak yeterli veri bulunmadığı belirtiliyor. 

IMF uzmanları  geleneksel bankacılık ile İslami bankacılığın bir arada faaliyet gösterdiği Pakistan’dan elde edilen verileri inceleyerek bu bankaların finansal kriz sırasındaki durumlarını karşılaştırdı. Mevduat sigortasının bulunmadığı Pakistan’da finansal kriz sırasında geleneksel ve İslami bankaların mevduat ve borç verme verileri incelendi. 
Bu çerçevede,  Eylül 2008’den itibaren Pakistan’da bankacılık sektörünün bir çok finansal kuruluşun potansiyel iflas tehlikesi ve medyadaki  söylentiler nedeniyle  yoğun mevduat çekişlerine maruz kaldığı belirtiliyor. Bu çekişlerin ciddi bir likidite sıkıntısına yol açtığı ve bankacılık sektöründeki mevduat taleplerinin 28 Eylül ve 14 Kasım 2008 arasındaki yedi haftalık dönemde ciddi bir şekilde düştüğü  kaydediliyor.  Sadece üç hafta içerisinde mevduat talebinin %4 ya da 131 milyar Pakistan rupisi düzeyinde azaldığı ifade ediliyor. Paniğin bankacılık sektöründe likiditeyi sağlamayı amaçlayan Merkez Bankası müdahaleleriyle kontrol altına alındığı hatırlatılıyor. 

Bu kapsamda, araştırma sonuçlarına göre İslami bankacılık şubelerinin finansal panik anlarında daha az mevduat kaçışına maruz kaldığı ifade ediliyor. Panik sırasında İslami bankacılık şubelerinin hem geleneksel hem de İslami bankacılık operasyonlarının mevduat çektiği (kaybetmektense)  belirtilerek bu eğilimlerde İslami bankacılık markasının büyük rol oynadığı vurgulanıyor. Bu nakit akışının bir sonucu olarak  İslami banka şubelerinin finansal panik sırasında reel sektöre  daha fazla kredi verdiği belirtiliyor. Ayrıca,  geleneksel bankalara göre borç verme kararlarının mevduatlardaki değişikliklere daha az duyarlı olduğu kaydediliyor. Araştırma sonuçlarına göre inanca dayalı grupların finansal  sisteme daha fazla dahil olmasının bankacılık sisteminin istikrarını geliştirebileceği öne sürülüyor.