BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 56,00 3,80 291.200.000.000,00
ALBRK 6,38 7,41 15.950.000.000,00
GARAN 118,90 7,31 499.380.000.000,00
HALKB 21,02 4,27 151.024.034.442,84
ICBCT 12,74 3,83 10.956.400.000,00
ISCTR 13,10 6,42 327.499.607.000,00
SKBNK 4,38 5,54 10.950.000.000,00
TSKB 10,90 7,28 30.520.000.000,00
VAKBN 24,70 3,96 244.923.261.618,10
YKBNK 25,52 5,45 215.568.748.767,68

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİmamoğlu'nun tutuklanması ekonomiye nasıl yansır?----

İmamoğlu'nun tutuklanması ekonomiye nasıl yansır?

İmamoğlu'nun tutuklanması ekonomiye nasıl yansır?
24 Mart 2025 - 08:55 www.finansingundemi.com

İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla tırmanan siyasi kriz, ekonomide güveni sarstı. Piyasalarda kur baskısı, faiz artışı ve sermaye çıkışı endişesi büyüyor. Peki bu süreç ekonomiye nasıl yansıyacak? İşte tüm detaylar...

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen tutuklama kararı, yalnızca siyasetin değil, ekonominin de nabzını hızlandırdı. Kritik karar sonrası piyasalarda oluşabilecek dalgalanmalara karşı ekonomi yönetimi hafta sonu acil önlemler aldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada, piyasalarda sağlıklı işleyişin korunması için gereken adımların atılacağını duyurdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB), pazarı haftaya hazırlamak amacıyla teknik düzeyde bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Merkez Bankası yetkilileri ve TBB Yönetim Kurulu üyesi bankaların temsilcileri katıldı.

TBB tarafından yapılan açıklamada, tüm kurumların iş birliği içinde hareket edeceği, piyasa kuralları çerçevesinde istikrarı korumaya yönelik tüm araçların kararlılıkla kullanılacağı vurgulandı.

“Siyasi kriz, ekonomik dengeyi bozar”

BBC'ye konuşan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp’e göre, siyasi tansiyonun ekonomiye faturası ağır olacak. Yükselen kur, artan faizler, hız kesen büyüme ve yukarı yönlü enflasyon baskısı, bu sürecin başlıca maliyetleri arasında.

Demiralp, bu kez ekonomik krizin değil, doğrudan siyasi bir krizin etkilerinin yaşandığını belirterek, “Ekonominin bel kemiği güven ve istikrardır. Harcamaları, yatırımları o güven sayesinde yaparsınız. Yaşanan siyasi risk bu güven ortamına büyük bir zarar verdi” diyor.

Rezerv satışı ve yükselen CDS

Ekonomistler ise piyasaların bu krize verdiği tepkinin şimdiden hissedilmeye başlandığını ifade ediyor. Mayıs 2023’ten itibaren sıkı para politikalarıyla 65 milyar dolar net rezerv biriktiren Merkez Bankası, yalnızca 19 Mart sonrası üç günde 25 milyar dolara yakın rezerv satışı yaptı. Bu, swap hariç biriken rezervin yüzde 38’ine denk geliyor.

TCMB’nin rezerv cephanesinin bu tempoda tükenebileceğini ifade eden Prof. Dr. Demiralp, “TCMB'nin kur üzerindeki baskıları gecen haftaki kadar agresif bir şekilde rezerv satarak bertaraf edecek bir cephanesi yok. Yolun bundan sonrasında TCMB'nin kur üzerindeki baskıları kontrol edebilmek ve Türk lirası varlıkları cazip hale getirmek için daha yüksek faiz vermekten başka çaresi yok. Ancak bu, toplumun geri kalanı için bir doz daha acı reçete anlamına gelecektir” dedi.

CDS risk primlerinin 300 baz puanı aştığını belirten Demiralp, hem iç hem dış yatırımcılar nezdinde güven kaybı yaşandığını ve bu durumun Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerini artıracağını söylüyor.

Yüksek faiz döngüsüne geri dönüş mü?

Ekonomide son iki yılda uygulanan sıkı para politikalarının kazandırdığı denge, siyasi belirsizlikle birlikte tehdit altında. Demiralp’e göre, tam da faiz indirim süreci başlarken gelen bu kriz, Türkiye’yi yeniden yüksek faiz sarmalına sokabilir.

Artan siyasi riskler ve belirsizlik nedeniyle kur üzerindeki baskıların devam edeceğini ifade eden Demiralp, "Kurdan enflasyona olan geçişkenlik nedeniyle enflasyon patikası yukarı atacak, artan riskler dış borç faizlerini artıracaktır" dedi.

Yargı kararlarının siyasallaştığına dair algının güçlenmesi, Türkiye ekonomisinin temel dayanağı olan istikrar ve güveni zedeliyor.

"Sermaye kaçışı hızlanabilir"

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Lenger’e göre, Türkiye gibi dış kaynak bağımlı ülkelerde siyasi gelişmeler doğrudan ekonomi üzerinde etkili oluyor. İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası borsada yaşanan sert düşüş ve CDS’teki sıçrama, bu etkinin somut göstergesi.

Merkez Bankası'nın önlemler aldığını belirten Lenger, siyasi krizin uzaması halinde mevcut ekonomik tedbirlerin yetersiz kalabileceğini, bunun da artan güvensizlikle birlikte döviz talebini yükseltebileceğini ve sermaye çıkışını hızlandırarak kur ve faizler üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceğini ifade ediyor.

Özellikle sosyal medyada bazı gruplar, siyasi gelişmelere tepki olarak bankalardan mevduatların çekilmesi ve dövize yönelinmesi çağrısında bulunuyor. Bu çağrıların karşılık bulması halinde, iç piyasada döviz talebinin daha da artabileceği öngörülüyor.

Özatay: Kriz derinleşirse, program rafa kalkar

Eski TCMB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay ise kaleme aldığı yazısında, Merkez Bankası’nın yoğun döviz satışına rağmen kurun yüzde 3,5 oranında yükseldiğine dikkat çekiyor.

Kur ve faizdeki yükselişin kalıcı hâle gelmesi durumunda enflasyonun da yeniden hızlanacağını söyleyen Özatay, siyasi krizin derinleşmesi halinde büyümenin durabileceğini, işsizliğin artabileceğini ve ekonomi programının sürdürülemez hale gelebileceğini vurguluyor.

Son on yılda yaşananlardan daha fazla zorluk yaşanacağını söyleyen Özatay, "Yani eskisi gibi 'düşe kalka' ama biraz daha fazla düşe kalka. Ne yazık ki böyle" dedi.

Dövize sert müdahale: 3 günde 26 milyar dolar satıldıDövize sert müdahale: 3 günde 26 milyar dolar satıldı

 

TCMB üç günde 1 milyar dolarlık vadeli döviz sattıTCMB üç günde 1 milyar dolarlık vadeli döviz sattı

 

Türkiye’nin CDS'i 5 ayın zirvesindeTürkiye’nin CDS'i 5 ayın zirvesinde

 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Hasan Talip24 Mart 2025 13:01

    İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun polisteki ifadesinde aylık gelirinin 350.000₺ olduğunu beyan ediyor. Danışmanın geliri buysa üstündekileri düşünemiyorum. Hizmet falan hepsi bahane. Her şey koltuk kavgası için.