<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİmamoğlu’ndan Erdoğan’a yanıt----

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a yanıt

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a yanıt
26 Aralık 2019 - 17:45 www.finansingundemi.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'İBB Başkanlığını nasıl olduysa aldılar ama İstanbul seçimlerini AK Parti kazandı' çıkışına yanıt verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'İBB Başkanlığını nasıl olduysa aldılar ama İstanbul seçimlerini AK Parti kazandı' çıkışına yanıt veren İBB Başkanı İmamoğlu, "Çok üzüntü verici. Biz, bunlarla açıkçası kendimizi meşgul etmiyoruz. Yani bugün seçim olsa şu yarattıkları travmayla değil 800 bin fark, 1 milyon 600 bin fark olurdu. ” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Dudullu-Bostancı Metro Hattı Projesi'nin İçerenköy İstasyonu şantiyesinde incelemelerde bulundu.

İmamoğlu, “2019'da bitmesi gerekiyordu. Ancak, yaklaşık 2-2,5 yıldır sorun yaşıyor bu proje. İlk başta bir finans imkanı sağlanmış, ama sonrasında bu imkan sağlanamayınca, Ekim 2018'den itibaren neredeyse tümüyle durmuş durumda. Yatırım planı olmayan bir hattı. Yatırım planındaki onay, merkezi hükümet tarafından geçtiğimiz aylarda verildi. Şimdi önümüze bakıyoruz. Finans imkanlarıyla ilgili araştırmalarımız var” dedi.

Konuşmasının ardından İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul ile ilgili açıklamalarını değerlendiren İmamoğlu şunları söyledi:

Sayın Cumhurbaşkanı'ndan Kanal İstanbul ile ilgili daha açıklayıcı bir izah beklerdim.Ama hala benzer cümleler duyuyoruz.

Daha önce bize yönelik, ‘Kazma vuracağız, ihale yapacağız, otur işine bak' cümlelerinin yerine, bugün de ‘Hesap verir' cümlesi eklendi. Gerçekten hoş değil. Doğru da bulmuyorum. Tam aksine, belirleyici bir takım eğer varsa delilleriniz, ifadeleriniz; onları ifade ederdiniz. Biz de bir şeyler anlardık. Ben, Kanal İstanbul adına açıklamalardan hiçbir şey anlamadım.

16 milyon insana hesap veririm

Erdoğan'ın “Görevini ihmal eden hesabını millete ve hukuka muhakkak verecektir” sözlerine de yanıt veren İmamoğlu şunları kaydetti:

Hesap verme konusunda, tabii ki devlete karşı sorumluluklarımız var. Bazı birimlere, Sayıştay'a, Danıştay'a… Ben, belediye başkanıyım. Ama benim en doğru en belirleyici hesap vereceğim nokta, 16 milyon insanımız.

Ben de zaten onlara hesap veriyorum. Geçen hafta, 16 milyon insana, 6 ayla ilgili bir hesap verdim zaten. Hesap vermeye de devam edeceğim. Hesap veremeyeceğim tek şey; İstanbul için cinayet dediğim Kanal İstanbul'un başlatılması konusu.

Eğer o başlarsa, ben İstanbul halkına hesap veremem. Zaten kendileri veremez. Bugüne kadar ‘İstanbul'a ihanet ettik' dedikleri sıfata, cinayet de eklenmesin diye aslında Sayın Cumhurbaşkanı lehine de çaba gösteriyorum.

Fark 1 milyon 600 bin olur 

İmamoğlu, Erdoğan'ın İBB Meclisi'ndeki AKP grubunun çoğunlukta olmasına atıf yaparak “İBB Başkanlığını nasıl olduysa aldılar ama İstanbul seçimlerini AK Parti kazandı” çıkışını da yorumladı.

İmamoğlu şunları söyledi;

Hâlâ bunu tartışmaya açmak düşüncesini bile anlayamıyorum. Herhalde yanlış bir iş yapmanın sağladığı bir psikolojinin dili bu. Gerçekten ben, kendilerinin de yakın çevresinin de inanarak bu süreci savunmadığına inanıyorum. Kabinedeki insanlar da inanmıyor bu işe.

Ama bu nedir, nereden dayatıldı? ‘Yüzlerce kurumdan olur alındı'. Ya Devlet Su İşleri'nden alınmadı. Devlet Hava Meydanları'ndan alınmadı. İBB'den alınmadı. Daha ne olsun? Yani televizyona çıkıp konuşan, bu işi anlatan –sözüm ona bilim insanı- bilim insanı yok. Neyi ifade ettiniz, neyi tanımladınız da insanlar ikna olsunlar?

 
Bu yetmiyor işte kazandığımız seçime böyle tarifler yapılıyor. Çok üzüntü verici. Biz, bunlarla açıkçası kendimizi meşgul etmiyoruz. Yani bugün seçim olsa şu yarattıkları travmayla değil 800 bin fark, 1 milyon 600 bin fark olurdu.

Bu farkı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın derin siyasi tecrübeleri ile çokça yerel ve genel seçim yaşamış birisi olarak çok iyi analiz ettiğini, çok iyi okuduğunu hissediyorum, anlıyorum ve görüyorum.

Siz de 3. köprü İstanbul!a şhanet olur demiştiniz 

Ocak ayında düzenlenecek Kanal İstanbul Çalıştayı'na Cumhurbaşkanı'nın davet edilip edilmeyeceği, kendisinden bu konuda randevu talebi olup olmadığı sorusuna da Başkan İmamoğlu şu yanıtı verdi:

Biz, 15 maddelik sunumumuzda, zaten tümüyle bilimsel konuştuk. Ama görüyorum ki; Sayın Cumhurbaşkanı, bugün bize sadece geçmişi anlattı. Efendim şu yapılırken o siyasi şunu demiş, bu siyasi bunu demiş.

Oraya dönersek biz de deriz ki: ‘Sayın Cumhurbaşkanı, siz de 3. Köprü'nün İstanbul'a ihanet olduğunu söylemiştiniz ama yaptınız.' Şimdi bunlara girmeyelim. Ben, geleceği anlatıyorum. Bilimsel olarak izah ediyorum. ‘Bizi ikna edin' demiş. Tamam. Memnuniyet duyarım.

Zaten Temmuz'dan beri kendisine, İstanbul'un önemli konularıyla ile ilgili konuşacağımı ifade etmiştim. Arkadaşlarım çok iyi biliyorlar; en önemli 3-4 dosyamdan biri Kanal İstanbul. Hala randevuya cevap bekliyoruz.

Ama benim talebim şu: Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Sayın Genel Başkan'ımız Kemal Kılıçdaroğlu, hatta diğer siyasi liderler de katılabilirler. Kim olursa olsun zevk duyarım. Davet etsinler, gelelim. Ben, bütün bilimsel verileri, bütün dayanakları kendilerine anlatayım. Eminim ikna ederim.

Çünkü bunun karşısında bu toplumun öncelikleri açısından bugün yaşananlar açısından ve gelecekte yaşanacaklar açısından çok doğru dayanaklarla, bu işin olmaması yönünde o kadar netiz ki. Davet bekliyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı davet etsinler. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da gelsin. Başka siyasi parti başkanları da gelsin. İstanbul halkı adına, cinayete dönük bu projenin feryadını bilimsel verilerle kendilerine anlatayım.

Tanıdıkları çıkar mı bilem

İmamoğlu, Kanal İstanbul güzergahında 2011 yılından bu yana yaşanan 30 milyon metrekarelik tapu hareketi ve Arap şirketlerin bölgeye ilgilisine yönelik açıklamalar da yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un “Hiçbir tapu hareketi olmamıştır” şeklinde iddialı çıkışı üzerine bu konuda açıklama yapmak zorunda kaldığını belirterek şöyle konuştu:

*30 milyon metrekarelik tapu hareketi, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa ve Beyoğlu'nu içine alan 3 ilçe boyutunda. Anlattığımız buydu.

*Yani ilk 3 firmanın en fazla yatırım yapan firmanın Arap olması bir detaydır. Bütün konuların önüne bunun konması, bu sürece ihanet olur. Diğeri daha önemli. Sayın Cumhurbaşkanı davet ederse, tek tek anlatırız. Orada tek tek hangi tapular kimler tarafından alınmış sıralarız. Sürpriz isimler çıkar mı bilmem.

*Tanıdıkları çıkar mı bilmem. Ama benim için bir detay. Benim için şehrin geleceği. Suyu, havası bu şehrin düzeninin altüst olmaması. Yani o bakımdan bu biraz magazin olur. Kimin tapusu var vs. bu konular beni çok ilgilendirmiyor. (Sözcü)

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)