<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİlham Süheyl Aygül’den sıra dışı bir kitap daha: Simurg Efsanesi----

İlham Süheyl Aygül’den sıra dışı bir kitap daha: Simurg Efsanesi

İlham Süheyl Aygül’den sıra dışı bir kitap daha: Simurg Efsanesi
12 Mayıs 2021 - 09:35 www.finansingundemi.com

2019’da Cesaret Kulübü, 2 yıl aradan sonra serinin devam kitabı… Finans sektörünün ‘en çok okunan’ yazarı İlham Süheyl Aygül, Simurg Efsanesi-Kariyerin Yedi Ölümcül Tuzağı’nda okuru 'ruhsal zeka' yolculuğuna çıkarıyor…

İnsan kaynakları düşünürü, Türkkariyer Yönetim Kurulu Başkanı, finansgundem.com yazarı, Entelektüel Sermaye Gelişim Derneği (ESER) kurucusu, yüksek lisans hocası, mentor ve eski bankacı İlham Süheyl Aygül 2019 yılında Akılçelen Kitaplar’dan sıra dışı bir kişisel gelişim romanı çıkarmıştı: Cesaret Kulübü.

Aygül, iki yıl aradan sonra serinin devam kitabı Simurg Efsanesi-Kariyerin Yedi Ölümcül Tuzağı ile yeniden raflarda. Cesaret Kulübü’nde sıradan bir beyaz yakalının hayatını, düşüncelerini, değer sistemlerini irdeleyip bir gelişim haritası çizerek kahramanını bir varoluş yolculuğuna çıkaran Aygül, yeni kitabında kahramanlarına bambaşka bir gelişim alanı sunuyor. Sadece bilginin ve analitik zekanın yeterli olmadığını savunan Aygül, 21. Yüzyılda ruhsal zekasını geliştiremeyenlerin oyundan düşeceğini söylüyor. Serinin devam niteliğindeki eserde Simurg’un yolcuğu üzerinden ruhsal zeka anlatılıyor.

BEYAZ YAKALININ İHTİYACI OLAN DÜŞÜNCE BİÇİMLERİ

- Süheyl Bey, Cesaret Kulübü ile bir maceraya atıldınız. Farklı bir kişisel gelişim kitabı yazarak çok da beğeni topladınız. Şimdi devamı geliyor, neden? İlk kitapta anlatmadığınız neleri koydunuz eserinize?

- Cesaret Kulübü’nde plazalarda yaşanan sorunun beyaz yakalı olmaktan ziyade öz değerlerle ilgili olduğunu, mutlu ve özgür bir beyaz yakalı da olunabileceğini anlattım. Her şeyi bırakıp bir sahil kasabasına yerleşme gibi beyaz yakalı fantezilerini çöpe atıp, bulunduğu konuma hakim, özgür düşünen ve üreten beyaz yakalı evriminin nasıl yapılacağından bahsettim. Gelişim için ise gerekli dört basamak var; öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve ilişki yönetimi. Cesaret Kulübü ilk kitapta bu dört temel değişimi anlatıyor.

Simurg Efsanesi’nde ise beyaz yakalının kariyerin yedi farklı dönemecinde karşılaşacağı sorunları çözebilmek için ihtiyacı olan düşünce biçimlerini inceledim; bunlar seri düşünce, çağrımsal düşünce ve kuantum düşünce. Bu düşünce sistemleri birbirinden beslenir, birbirini tamamlar. Özellikle kuantum düşünceye geçmek için diğer iki sistemde usta olmak gerekir. Bu kitapta hem sistemleri anlattım hem de nasıl geliştirebileceğimizden bahsettim. Sadece beyaz yakalıların değil bence herkesin bilmesi gereken şeyler bunlar.

Mevlana üzerine okumalar yaparken onun çok etkilendiği ve hocası gördüğü Feridüddin Attar ve Kuş Dili adlı kitabı ile karşılaştım. Şayet Mevlana Mesnevi’yi yazarken bu kitabı baz almışsa önemli bir şeyden bahsediyor olmalıydı. Okudum ve ünlü Simurg Efsanesi’ni onun anlatımından öğrendim. O anda işte dedim, bu yedi vadi aslında bize düşünce sistemlerimizi basamak basamak geliştirerek son adıma hazırlıyor, o adım da SQ.

MEVLANA, MESNEVİ, KUŞ DİLİ VE SİMURG EFSANESİ

- Kitabın oluşum sürecinden bahseder misiniz? Bir buçuk yıldan fazla sürede yazıldı kitap. Nasıl bir yol izlediniz?

- Düşünce sistemlerini anlatırken IQ, EQ ve SQ’yu tanımlayıp örneklendirmem gerekiyordu. Özellikle SQ çok yeni ve anlaşılması zor bir kavram. Bunu ne şekilde anlatırım derken aslında en eski düşünce sistemlerinden biri olduğunu idrak ettim; Sufizm. Mevlana üzerine okumalar yaparken onun çok etkilendiği ve hocası gördüğü Feridüddin Attar ve Kuş Dili adlı kitabı ile karşılaştım. Şayet Mevlana Mesnevi’yi yazarken bu kitabı baz almışsa önemli bir şeyden bahsediyor olmalıydı. Okudum ve ünlü Simurg Efsanesi’ni onun anlatımından öğrendim. O anda işte dedim, bu yedi vadi aslında bize düşünce sistemlerimizi basamak basamak geliştirerek son adıma hazırlıyor, o adım da SQ. Bunu yine kullanabilirim. Kabul edersiniz ki kadim bilgileri hazmetmek ve öğütüp sisteme geri katmak zaman alıyor. İdrak süresi diyelim buna. Ama sonuçta yaşanmış, tecrübe edilmiş bir bilgelik yerleşiyor cümlelere. O yüzden uzun sürdü kitap.

“O BİLGELİĞE YAZIK EDİYORUZ”

- Bu kitap Sufizm üzerinden yükseliyor ve plazaların labirentlerinde kaybolmuş beyaz yakalıya farklı bir ışık sunuyor. Nereden aklınıza geldi bu iki konuyu birleştirmek?

- Mevlana okumaları yaparken aslında kişisel gelişimin az ve ucundan bahsettiği ama deneyimletemediği düşünce sistemlerinin Sufizm’de nerelere taşındığını gördüm. Bizim son 20 yıldır keşfettiğimizi sandığımız düşünce sistemleri binlerce yıldır biliniyor aslında, sadece biz okumuyoruz. Birilerinin rafine edip anlatmasını bekliyoruz. Eski diyoruz, küçümsüyoruz ve o bilgeliğe yazık ediyoruz. Aslında ikisini birleştirmedim ben, kaynağa indim. Gerçek özden anlattım. Önce şaşırabilirsiniz ama inanın okuduğunuzda bana hak vereceksiniz.

NEFSİNİ DEFALARCA KEZ ÖLDÜRÜP YENİDEN DOĞMAK

- Biraz da kitabın konusundan bahsedelim. Nedir Simurg Efsanesi? Neden metafor olarak Simurg’u kullandınız?

- Simurg 30 kuş demek. Kendi benliğinde varoluş yolculuğuna çıkarak Hiçlik Vadisine ulaşmayı başaran otuz kuş, yol boyunca nefislerini defalarca kez öldürüp yeniden doğmuşlar. Sonunda Simurg’un kendisi olmuşlar anlamını Kuşların Padişahı sanarak. Halbuki bunu başaran otuz kuş oldukları için makamın adı Simurg. Kendi içine kapanan bir hikaye aslında. Ama anlamı şu, kendini yaşarken öldürmeden son vadiyi geçemezsin, o vadi sadece SQ ile geçilebilir. Simurg SQ düşünce sistemini anlatabilmem için müthiş bir fırsat ve kadim bir bilgiydi. Bunu görebildiğim ve kitabımda dile getirebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.

“SERİNİN BU KİTABINDA KAHRAMAN ÜSTAT”

- Cesaret Kulübü’nün kahramanı Kartal’dı. Burada kahramanınız kim? Neden onu seçtiniz?

- Yine Kartal, Asena ve Üstat var. Diyaloglar üzerinden yükseliyor kitap. Bence serinin bu kitabında kahraman Üstat. Ama Asena da ipleri hiç elinden bırakmıyor. Bazen yazarken karakterlerimin canlandığını ve kontrolü ele geçirdiğini düşünüyorum. İşte roman yazmakla makale yazmak arasındaki fark var da bu, üç ayrı kişiliğe bölünerek yazmak. Bu kitapta Üstat ağır bastı. Gelecek kitabı Asena’ya devredeceğim.

“CESARETİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR”

- Kitapta yedi ölümcül vadiden söz etmişsiniz. Nedir bunlar?

-Kuş Dili kitabında bahsi geçen vadiler; İstek, Aşk, Marifet, İstiğna, Tevhid, Hayret ve Hiçlik Vadileri. Her biri ruhun gelişimi için yok edilecek ya da sahip olunacak özellikleri barındırıyor. Bunu başarabilmek için de bir düşünce sisteminde ehil olmak gerekiyor. Kitapta her vadiyi inceledim, kimlerin bu vadide düşebileceğini anlattım, düşmemeleri için ne yapmaları gerektiğini gösterdim. Okurlar her vadide kendilerinden bir parça bulacaklar.

- Yine Cesaret Kulübü dediniz. Neden bu kadar önemli Cesaret Kulübü? Yaratırken temel düşüncesiniz, ana fikriniz neydi?

-Her zaman acı okulundan değil akıl okulundan mezun olması için uğraşıyorum beyaz yakalıların. Cesaret Kulübü işte bu akıl okulu. Cesareti olan herkesi bu okula davet ediyorum ben. Kariyerinde cesareti olmayanın asaleti olmaz çünkü cesaretin bittiği yerde esaret başlar.

Özgün olmak, insana dokunmak, idrak etmesini sağlamak gerekiyor. Bunun için de neyi anlatmalıyım diye değil nasıl anlatmalıyım diye düşünüyorum. Şimdi de kafamda var bir şeyler, zamanla olgunlaşacak ve ben yine bir yazı yolculuğuna başlayacağım.

“KARTAL’DA KENDİNİ BULDUĞUNU SÖYLEYEN O KADAR ÇOK OKURUM OLDU Kİ…”

- Sizce Cesaret Kulübü serisi beyaz yakalılara vermek istediği mesajlarla ulaşabildi mi?

- Bana gelen mesajlardan ve okurlarımın geri bildiriminden onlara dokunduğumu biliyorum. Cesaret Kulübü’nü okuduktan sonra değiştiğini, fark ettiğini, Kartal’da kendini bulduğunu söyleyen o kadar çok okurum oldu ki. Kitapta geçen her cümle bir neden yüzünden yazılmıştı ve okurlar bunları teker teker bulup çıkardı. En sevdiğim kitabım oldu diyebilirim. Bence Cesaret Kulübü serisi amacına ziyadesiyle ulaşıyor.

- Seriye devam edecek misiniz? Kafanızda yeni kitabınız için bir fikir şekillendi mi? Anlatılmayan bir şey kaldı mı sizce?    

- Her zaman anlatılmayan bir şeyler kalır ardınızda. Zaten ne anlattığınız değil nasıl anlattığınız önemli kişisel gelişim arenasında. Özgün olmak, insana dokunmak, idrak etmesini sağlamak gerekiyor. Bunun için de neyi anlatmalıyım diye değil nasıl anlatmalıyım diye düşünüyorum. Şimdi de kafamda var bir şeyler, zamanla olgunlaşacak ve ben yine bir yazı yolculuğuna başlayacağım.

YAZAR HAKKINDA

İlham Süheyl Aygül, otuz yıla aşan yüksek frekanstan yaşanmış iş tecrübesinin on yedi yılını bankacılık sektöründe, farklı kademelerde, üst düzey yöneticilik yaparak geçirdi. Edindiği tecrübe ve birikimlerle 2007 yılında banka-finans sektöründe insan kaynakları eğitim, planlama, yönetim süreçleri konusunda danışmanlık veren Turkkariyer’i kurdu. 2011 yılında, Bahçeşehir Üniversitesi'nde başladığı İnsan Kaynakları Yönetimi MBA programı içinde geliştirdiği Türkiye’de ilk CHO (Chief Happiness Officer - Mutluluktan Sorumlu Başkan) yönetim modeli “Yılın En İyi İnsan Kaynakları Uygulaması” seçildi.

2010 yılında yazdığı “Beyaz Yakalının Seyir Defteri” kitabı bankacılık- finans sektörünün en çok okunan kitabı seçilirken, 2012 yılında yazdığı “Beyaz Yakalının Akıl Defteri” kitabı ise kendi alanında en çok satan kitaplar listesine girdi. Üçlemenin son kitabı olan "Beyaz Yakalının Keyif Defteri" 2013 yılında yayınlandı. "İlham Veren" kitabı 2015 yılında yayınlandı ve diğer kitapları gibi ilk haftada ikinci baskısına girdi. 2016 yılında “Harika Kariyer” ve 2018 yılında “Kariyer Şövalyesi” kitapları yayınlandı. 2019 yılında son kitabı Cesaret Kulübü büyük beğeni topladı.

Entelektüel Sermaye Gelişim Derneği (ESER) kurucularından ve fikir babası olan İlham Süheyl Aygül, “Mobbing Anıtı kurulması”, “İnsan Sermayesi Bakanlığı ve Yetenek Ajansları kurulması” gibi önerileri ile kamuoyunda yer alan görüşlerin sahibidir. Aynı zamanda Kariyer Koçluğu ve Yönetici Mentorluğu yapmakta, çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarı olarak yazmakta, farklı üniversitelerde MBA gruplarına ders vermektedir.

Güç ve sıcaklık

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Burhan Bekdemir12 Mayıs 2021 17:27

    Cesaret Kulübü serisi 2.kitap Simurg Efsanesi kitap siparişimi verdim.İlk kitap harikaydı.İş hayatını -aktörlerini bilinen düşünce sistemleri dışında derinlemesine ele alan yeni kitabı okumak için kargoyu bekliyorum.Beyaz yakalı dünyada yer alan okuyucu kitlesinin Simurg Efsanesi'yle tanışmasını dilerim...Hayırlı olsun çok güzel bir röportaj.

  • Ayhan Kurt12 Mayıs 2021 13:27

    Muhteşem bir röportaj... Harika bir kitap ilkini çok içselleştirerek okudum ikinciyi de merakla bekliyorum. Kaleminize sağlık...