Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
1990’ların ortalarında Londra’nın sigorta pazarında, yarı ciddi de olsa yaygın olarak “hafif” yani ucuz bilinen reasürans pazarının düşük karlılık sürecinden kurtulmak için büyük bir felakete ihtiyaç duyduğu söyleniyordu. Sektör katılımcıları bu tür bir olayın pazarı, güvence için daha yüksek ücret almak zorunda olduğunun farkına varmaya iteceğini öne sürüyordu. Bu tartışmadan birkaç yıl sonra 11 Eylül 2001’de iki uçak ABD’de Dünya Ticaret Merkezi’ne çarptığında şakayla karışık bu tahmin gerçekleşmiş oldu.
Ancak Financial Times’ın haberine göre terör saldırısı sigorta sektörü için başarının anahtarını da beraberinde getirdi. İlk aşamada kaydedilen 40 milyar dolarlık zararın ardından, sigorta şirketleri tam da tahmin edildiği gibi kar etmeye başladı. Geneva Association’a göre, 2000 yılı öncesinde şirketlerin risk maliyeti %42 seviyesindeydi ve bu sürdürülebilir bir oran değildi. 2000 yılı sonrasında bu oran önemli ölçüde gelişme kaydetti. 2001 yılı sonunda %15, 2002 yılı sonunda %30 yükseliş gösterdi. Ancak bir başka trend, bunun sigorta şirketleri için kısa süreli bir fayda süreci olduğunu gösterdi.
Dünya Ticaret Merkezi’nin etrafındaki diğer binalar, terör saldırısının gerçekleştiği ‘sıfır noktasını’ görmek için akın eden turistlerden kar etmek isteyen sokak satıcılarıyla dolarken, sigorta şirketleri de hızlı bir şekilde kar beklentisi yüksek sigorta sermayesi için bir magnet halini aldı. 1992 yılının eşi benzeri görülmemiş yıkıma neden olan kasırgası Hurricane Andrew’ün ardından ortaya çıkan afet tahvilleri, 11 Eylül saldırısının ardından yaygın hale geldi.
Bu yeni yatırım araçları hedge fonlar ve diğer “alternatif sermaye” kurumları tarafından desteklenerek yükselişe geçti. Yeni bir sermaye dalgası da yatırımcılarla birlikte geldi. 11 Eylül 2001 ve aynı yılın sonuna kadar 40 sigorta şirketi 20 milyar doların üzerinde yeni fon elde etti. Ancak döngüsel olmasıyla kötü şöhret edinen bu pazarda, yeni para akışı için rekabet bir süre sonra, oldukça çekici görünen karlılığı geride bıraktı. Son 20 yılda ise 11 Eylül öncesi görülen “hafif” pazara oldukça benzer bir pazar oluştu.
Peki bundan sonra sigorta şirketlerini yeniden sürdürülebilir fiyatlandırmaya yöneltecek şok ne olacak? Korona virüs pandemisi elbette bir miktar finansal hasar getirdi ve sektörün en büyük isimlerinden bazılarını kırmızı alana itti. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre Londra’nın dev sigorta şirketi Lloyds 2020 yılında yaklaşık 1 milyar sterlin kayıp yaşadı. Swiss Re’nin net kaybı ise 900 milyon dolara ulaştı.
Ancak daha büyük yankı uyandıracak etki henüz gelmemiş olsa da, 11 Eylül ya da korona virüsten çok daha varoluşsal bir kaynaktan gelecek: Gezegenin iklim değişikliği karşısında ayakta kalma mücadelesinden. Bu yıl ocak ayında dünyanın tüm sigorta poliçelerinin yarısından fazlasının yenilenme ve müzakere dönemi gerçekleşti.
Ocak ayı reasürans şirketleri için fiyat artışlarının gündemde olduğu bir dönem oldu. Sigortacılar Almanya’da sel riski ya da ABD’de orman yangınları gibi riskler için primlerin %50 ila %100 oranlarında arttığını belirtti. Bu artışlarda geçtiğimiz yıl yaşanan afetlerin de etkisi oldu. Swiss Re Institute’a göre, 2021’in sigorta altındaki doğal afet bilançosu 105 milyar dolarla, 1970 yılından bu yana en kötü dördüncü yıl oldu.
Ancak konu iklim risklerinden ibaret değil. Siber güvenlik de fiyatların önemli ölçüde artış gösterdiği bir başka alan oldu. Bunun nedeni de yüksek miktardaki kayıplar ve kötü amaçlı yazılım vakalarının artış göstermesi olarak kaydedildi. Özellikle de ABD’de zararlara yönelik açılan davalarda elde edilen miktarların yükselmesi, bu alanda da primlerin yükselmesine neden oldu.
Fiyatlar üzerinde, enflasyondaki ani yükseliş de yukarı yönlü baskı ortaya çıkardı. Bir fırtınada yıkılan bir evin yeniden inşası şimdi birkaç yıl öncesine kıyasla üç kat daha yüksek maliyetle mümkün. Çünkü korona virüsün yıkıcı etkileri, tedarik zincirlerini vurarak hammadde fiyatlarının ve işçilik maliyetlerinin yükselmesine neden oldu. Sigorta sektörüne sermaye akışı, son yılların kötü geçmesi ve sektörün 20 yıl öncesine kıyasla çekici görünmemesi nedeniyle azaldı.
Piyasalar merkez bankasının faiz oranı artışlarını fiyatlamaya başladığında, bazı sermaye sağlayıcılar reasürans piyasasının yüksek riskleri ve volatilitesini tercih etmedi ve daha ana akım varlık sınıflarına yöneldi. Ancak bu hamle sektörde rekabetçi baskıyı azaltmış ve geride kalan sigorta şirketleri için faydaları artırmış da olabilir. Bugünün sigorta fiyatlarının, sektörün giderek artan iklim fiyatlarıyla baş etmesini sağlayıp sağlamayacağı henüz bilinmiyor.
Ergene Nehri taştı, tarım arazileri su altında kaldı
Bir asır sonra ilk: Dünya 100 yıldır hiç bu kadar hasta olmamıştı!
Konut güçlendirme taleplerinde büyük artış
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.