Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Trump, gece 01.20’de İdlib operasyonu için, “Yüzbinlerce insan ölebilir” diye tweet attı. Putin de bu tweete karşılık öğle saatlerinde İdlib’i vurdu. Böylece iki lider birbirlerine mesaj vermiş oldular.
Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib operasyonu bekleniyordu. Hatta 30 Ağustos Perşembe günü operasyonun 72 saat içinde başlayacağı söyleniyordu. Pazar günü operasyon gerçekleşmeyince beklentiler 7 Eylül’de İran’da yapılacak olan Putin-Erdoğan-Ruhani görüşmesinden sonraya bırakılmıştı.
Ama Putin sağ gösterdi, sol vurdu. Bir yandan Trump’a tweetlerine bombalarla yanıt verdi, diğer yandan İran’da masaya oturmadan önce elini yükseltmiş oldu.
İdlib’de herkesin hesabı farklı.
İdlib operasyonunda ilginç bir şekilde Çin de Rusya ile birlikte hareket ediyor. Rusya, El Kaide’den ayrılan Çeçenlerin, Çin ise Uygur kökenlilerin ülkelerine dönüp, eylem yapmaması için İdlib’de yok edilmelerini istiyor.
Rejim, son kale olarak gördüğü İdlib’i ele geçirmek bu arada yüzbinlerce sivil insanı sınırlarımıza yığarak Türkiye’ye darbe vurmayı amaçlıyor.
ABD ise radarlarla hava güvenliğini tahkim ettiği Fırat’ın doğusundaki PKK-PYD bölgesini korumak, kimyasal silah kullanıldı gerekçesiyle Şam’ı vurarak,
Rusya ile rejimin alanını sınırlamak istiyor.
Suriye’de karadaki varlığını pekiştiren Rusya ise Akdeniz’deki varlığını sağlama almaya çalışıyor.
Tüm bu hesapların içinde İdlib’de yaşayan siviller yok. Kimse sivillerin ölümünü, yaşanacak büyük mülteci göçünü düşünmüyor.
TÜRKİYE’NİN İDLİB KAYGISI
Türkiye bu denklemin dışında. Bizim önceliğimiz sivillerin zarar görmemesi. Bunun yolu da var. İdlib’de binlerce insan ölüp, yüz binlercesi mülteci duruma düştükten sonra teröristlerin, açılan bir koridordan şehri terk etmesi sağlanacak. Peki insani dramlar yaşanmadan bu başarılamaz mı?
Fırat Kalkanı ile Cerablus’ta,El Bab’da DEAŞ’ı, Zeytin dalı operasyonu ile Afrin’de PKK-YPG’yi başarısızlığa uğratan Türkiye, aylarca süren operasyonlara rağmen tek bir sivilin burnu kanamadan başarılı oldu. İstendiği taktirde Türkiye’nin tecrübelerinden yararlanarak, benzer bir operasyon İdlib’de gerçekleştirilebilir.
Ankara’da iki şey dikkatle izleniyor.
1-Dolardaki yükseliş.
2-İdlib operasyonu.
Ankara’nın eli yüreğinde. Daha önce askeri sonuçları ile bakılan İdlib operasyonunun büyük bir göç dalgası, terör ve dolardaki yükseliş olarak Türkiye’yi vurmasından korkuluyor.
Zaten ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğimiz bir sırada, sınırlarımıza yüzbinlerce mültecinin yığılması en kötü senaryo olarak görülüyor. Türkiye bu kez göçe karşı açık sınır politikası uygulamak yerine Suriye toprakları içinde tutmayı hedefliyor. Ama ne kadar başarabilirsiniz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve bölgemiz açısından tehlikeli sonuçlar doğuracak İdlib operasyonunu önlemek için 7 Eylül’de İran’da Putin ve Ruhani’yle masaya oturacak.
JEFFREY’E VERİLEN MESAJLAR
İdlib’in vurulduğu saatlerde Ankara’ya inen ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’nin temasları çok önemliydi.
En üst düzeyde ağırlandığı Ankara’da, Jeffrey ile elbette ki çok sıcak bir gelişme olduğu için İdlib konuşuldu ama Ankara’nın önceliği Fırat’ın doğusundaki PKK-YPG bölgesiydi. ABD’nin bölgedeki her faaliyeti izleniyor. Havaalanı pistleri önceden uzatılmış, hangarlar yapılmıştı. Türkiye sınırının dibinde kurulan radarlar ise ABD’nin, bölgede kalıcı olduğu yönünde değerlendirildi. James Jeffrey’e, bunun Türkiye için beka meselesi olduğu anlatıldı.
Trump’ın tweetiyle başladık onunla bitirelim.
Jeffrey, Ankara’da görüştüğü muhataplarına,”Trump, İdlib konusunda bir tweet attı. Trump’ın tweetini çok önemsiyoruz. Biz bu sorunun insanların ölümüne yol açmadan çözülmesini istiyoruz” mesajını verdi. Türkiye ise Jeffrey’e sadece kaygılarını iletmedi, çözüm önerileri sundu.
Gerçi James Jeffrey, Suriye özel temsilcisi ama iki ülke ilişkilerinin iyileşmesi için Brunson konusunda da mesaj getirip, mesaj götürdüğü düşünülüyor. Çünkü görüştükleriyle en kısa sürede yeniden geleceğini söyleyerek ayrılmış.
Gule gule turkiye akp bitirdi ulkeyi .
sıra size gelecek..!
Göç kimin umurunda, türkiye bedavadan herkese bakıyor. Esad g. Zekalısı baştan erdoğanla birlik olsa bu hale gelmezdi...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.