Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
ABD’nin Başkenti Washington’da yapılan Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantıları ile Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) genel kurul çalışmalarına katılan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın’a göre; küresel ekonomide krizin dokuzuncu yılında dünya ekonomisinde toparlanma istenen düzeyin gerisinde ve hala yavaş seyrediyor. TBB Başkanı Aydın’ın değerlendirmeleri şöyle:
Dünyada milli gelirin ve ticaret hacminin büyüme hızı kriz öncesi döneme göre daha düşük kalmaya devam ediyor. Büyüme performansı ülkeler arasında çok ciddi farklılıklar gösteriyor. Zaman zaman birbiriyle çelişen veriler gelse de ABD’de toparlanma devam ederken, AB’de ve Japonya’da durgunluk yaşanmaya devam ediyor. Bu durum küresel çerçevede gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızının yavaşlamasına neden oluyor. Çin başta olmak üzere çok sayıda gelişmekte olan ülkede büyüme hızı ivme kaybediyor. Mevcut politikalar ile bu trendin kısa sürede değişmesi kolay görülmemektedir.
Uluslararası toplantılarda üzerinde durulan konulardan bir tanesi gelişmiş ülkelerde, parasal genişleme yoluyla faiz oranlarının düşük düzeyde tutulma çabasının ABD dışında henüz beklenen etkiyi yapmadığı oldu. Tartışmalarda maliye politikası ve yapısal önlemlerle desteklenmediği için tek ayaklı kalan negatif faiz politikasının canlanmayı yeterince sağlamadığı belirtildi. Mevcut politikanın finansal istikrarı olumsuz etkileme ihtimali üzerinde tartışıldı. Ekonomiler ve finansal piyasalar farklı tempolarda performans gösteriyor. Genellikle finansal piyasalar, ekonomik performansların önüne geçebilmektedir. Uzmanların değerlendirmesine göre Faiz oranlarının düşük düzeyde olması yeni fırsatlar oluştursa da büyümenin yavaş olması risklerin de yüksek düzeyde kalmasına yol açmaktadır. Uluslararası para ve sermaye piyasalarında vade kısalmakta, sermaye akımlarında sert dalgalanmalar yaşanmaktadır. Küresel risklerin etkilerinden korunmak isteyen gelişmekte olan ülkelerin daha ihtiyatlı yaklaşımlarının bu ülkelerde büyüme hızını ve küresel büyümeyi daha da aşağıya çektiği tartışılan diğer bir konu oldu.
Değerlendirmelerde, sadece para politikasına dayalı uygulamaların yeterli olmadığını, büyümenin desteklenmesi için talebi canlandıran genişleyici bütçe politikalarının ve yatırımları özendiren yapısal uygulamaların da mutlaka devreye sokulmasının gerekli olduğunun altı çizildi. Bunun için gelişmiş ülkelerdeki hükümetlerin bir an önce hem ülkelerinde hem de küresel bazda karma ekonomi politikalarının uygulanmasında daha kararlı bir yaklaşımda ve uluslararası alanda daha yapıcı işbirliği içinde olmalarını zorunlu kılmaktadır. Asıl olanın büyüme olduğu zaman ilerledikçe daha net anlaşılmaktadır. Finansal istikrarın tabi ki önemli ve gerekli olduğu ancak büyümenin finansal istikrara kurban edilmemesi gerektiği görüşü ağırlık kazanmaktadır.
Küresel ekonomideki gelişmeler dış ticarette ve sermaye hareketlerinde dışa açık bir ekonomiye sahip olan ülkemizi de önemli ölçüde etkilemektedir. Yavaşlayan dış talebin büyümeye katkısı sınırlı kalmakta, uluslararası sermaye akımlarının seçici ve dalgalı olması da dış finansman imkanlarını, bu kaynaklara ulaşımda bir soruna neden olacak kadar olmasa da görece olarak sınırlandırmaktadır.
TBB üyesi bankalar tarafından uluslararası yatırımcılar ile yapılan ikili görüşmelerde darbe girişimi, etkileri ve Hükümetimiz tarafından alınan önlemler konusunda değerlendirmeler yapılmıştır. Yatırımcıların soruları ekonomik konulardan daha ziyade olağanüstü hal uygulamaları ve yansımalarını anlamaya yönelik olmuştur.
Görüşmelerde, 2017 - 2019 dönemi Orta Vadeli Program hakkında bilgi verilmiş, büyümenin hızlanarak sürdürülmesinin ve istihdamın arttırılmasının öncelikli konular olduğu, makro dengelerin sağlam kalmasına dikkat edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle Hükümetin tasarrufları ve sabit sermaye yatırımları artırmak için kaynak kullanımında etkinliği destekleyecek reformları hayata geçirmekte kararlı bir yaklaşım içinde olduğu belirtildi. Bu sayede, son kredi not düşürümüne karşı verilecek en iyi cevabın reformlar yoluyla ekonomik büyümenin sürdürülmesi olduğu vurgulandı.
Toplantılar vesilesiyle Türkiye Bankalar Birliği tarafından bir resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, üst düzey ekonomi bürokratları, uluslararası ve ülkemizin finansal kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.