Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
BERRİN UYANIK BEKAR – FINANSGUNDEM.COM / ÖZEL HABER
Satış finansmanından alacak tahsiline, ihracatı kolaylaştırmaktan bedelinin ödenmesine kadar şirketler için ‘hayati’ işleri yüklenen bir sektör faktoring ama gel gör sanki üvey evlat. İş büyük lakin pasta küçük. Haliyle sıkıntı yaratıyor.
2015’i sektör lideri olarak kapattıklarını söyleyen Garanti Factoring Genel Müdürü Hulki Kara’ya tam da bu krizi yöneltiyorum ki yanıt jet gibi geliyor. “Pastayı büyütmek gerekiyor ama büyümüyor.” Oysa yapılacak o kadar çok hizmet var ve bu pasta o kadar lezzetli ki...
Oranı yüzde2-3’e yükseltmeliyiz
Zaten Hulki Bey de sektörün geleceği adına iştah açıcı cümleler kuruyor. “Finans sektörünün yüzde 1’ini oluşturuyoruz. Oranı yüzde 2-3’e yükseltebilirsek, bu çok daha fazla müşteri, daha fazla ciro ve faktoring sektörünün özellikle orta ve küçük ölçekli firmalara daha fazla dokunması anlamına gelecek.”
Kritik hedef bir değil iki. Büyük Türkiye vizyonuna katkı planında 2023’te 100 milyar dolar ciro, adı konan bir beklenti. Hepsi önemli ama ya gerçekler? Çünkü bu yolculuk için öncelikle fonlama derdinin acilen aşılması gerekiyor. Bankalar hem eli sıkı hem de risk endişesiyle faktoringcilere mesafeli duruyor. Takasbank iyi güzel ancak desteği yeterli değil. Üstelik bir de sorunlu alacaklar denen problem de var.
Peki, bu engeller nasıl geçilecek?
Hulki Kara önce sektör adına konuşuyor. “FKB nezdindeki Faktoring Sektör Temsil Kurulu önümüzdeki süreç içerisinde özellikle daha fazla müşteriye ulaşmak ve pastayı büyütmek anlamında temelinde dijitalleşme olan projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor.”
Sonra Garanti Factoring adına. “Full Service Factoring’i Türkiye’ye getireceğiz, yerleştireceğiz, firmaları da bu yapılanmanın içine katarak hem kazanacağız hem de öncülüğümüzü göstereceğiz.”
Bu işleyiş şu anda Türkiye’de yok
Kendileri için ilgi alanının ‘malın vadeli satımından sonraki süreç’ olduğunun altını da kalınca çizen Kara, ipucu verirken, “Satış işlemi gerçekleştirildiği zaman, firmalar bu alacaklar üzerindeki tüm haklarını faktoring şirketine devrediyorlar ve ondan sonra alacak yönetimine karışmıyorlar. Bu işleyiş, şu anda Türkiye’de yok” diye konuşuyor.
Ürünün ne denli değerli olduğu, anlatırken duyduğu heyecandan ortaya çıkıyor.
Ya kurlar? Rahatsızlık vermiyor mu?
Günlük hayatın vazgeçilmez fırtınası kurlar, Garanti Factoring’i sallıyor mu? Kur çıkmış, inmiş, zıplamış, olsun, Hulki Kara koltuğunda o kadar rahat oturuyor ki. “Kurun yükselmesi değil, faiz oranlarının yükselmesi maliyetler boyutunda bizi etkiler. Kurun aşağı ya da yukarı çıkması beni çok etkilemez.”
Lideriz, lider kalmak istiyoruz
2016 ve sonrasına da bir projeksiyon tutalım istiyorum. Söze, “Biz aktif büyüklük ve faktoring alacaklarında 2 yıldır liderliğimizi sürdürüyoruz” diye başlıyor, “Bundan sonrası için de hedefimiz kârlı bir şekilde büyümek ve liderliğimiz sürdürmek” iddiasıyla noktayı koyuyor Kara.
Hava burada gurur kokuyor!
Çevreme göz atıyorum, derin bir nefes alıyorum, Garanti Factoring’in merkez üssünde hava gurur kokuyor.
Genç ve dinamik ekibin gözlerinin içi gülüyor, “Dünyanın En İyi İhracat Factoring Firması” seçilmenin keyfi sürüyor...
Finansgundem.com soruyor, Garanti Factoring Genel Müdürü Hulki Kara yanıtlıyor.
TÜRKİYE’Yİ ETKİLEYECEK 3 TEMEL KONU VAR
-Sektör ve Garanti Factoring olarak nasıl bir yıl geçiriyorsunuz?
-Sektör geçtiğimiz yılı 120 milyar TL ciro ile kapattı. Bu rakam önceki seneyle yaklaşık aynı, %1’ler civarında bir fark var.Böyle olunca da sektör ciro ve büyüklükler anlamıyla bir önceki yıla göre yerinde saydı diyebiliriz. Sektör, 2016 yılı birinci çeyrek itibarıyla da 28.3 milyar TL ciro gerçekleştirdi. Bu da aşağı yukarı geçtiğimiz yıldaki çizgide devam edildiğini gösteriyor. Buna karşın sorunlu alacaklardaki oran artıyor. Sektörün sorunlu alacakları yüzde 5.89’larda. Marjlar ise geçen seneye göre daha iyi. Garanti Factoring açısından da bu yıl ciro ve büyümeler biraz zorluyor, ancak marjların yönetiminde daha iyi gidiyoruz.
Özetle şunu söyleyebiliriz; bu yıl borçlanma maliyetiyle, satış getirisi arasındaki fark geçen seneye göre daha iyi. Bu durum da özkaynak karlılıklarına yansıyor, özkaynaklar geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla %8,61 iken, ilk çeyrekte %14,13’e gelmiş durumda. Bu aynı zamanda karlılığın da nasıl arttığına işaret eden göstergelerden biri. Ancak, buna karşın bilanço büyüklüğü ve cirolar anlamında bir büyüme söz konusu değil sektörde.
Garanti Factoring olarak ise, geçtiğimiz yılı sektör lideri olarak kapattık. Aktif büyüklük ve faktoring alacakları göstergelerinde sektör lideriyiz. Ciroda yurtdışı işlemlerde yine lideriz, yurtiçi ciroda ve toplam ciroda ise ikinci sıradayız. 2016 yılının 7 ayı için de aynı durum sözkonusu.. Bilanço büyüklüğü ve karlılık anlamında hedeflerimize paralel devam gidiyoruz. Ancak bizim de sorunlu alacaklarımız bir miktar yükselmiş durumda. Buna rağmen sektör ortalamasının oldukça altındayız. Sorunlu alacaklarımız geçen sene %3.31 iken ,bu yıl %3.94’larda. Sektör ise geçen sene %5.52’ydi şimdi %5.89’a yükselmiş.
-Bundan sonra neler yapacaksınız bir önlem alacak mısınız?
-Şu anda Türkiye’yi etkileyeceğini düşündüğümüz üç temel konu görünüyor. Birincisi; İngiltere’deki Brexit oylaması sonucu ve yeni hükümet. Bunun Avrupa’ya sosyal ve ekonomik anlamda nasıl bir etki yapacağı önem taşıyor. İkinci önemli konu başlığı, Rusya ile ilişkilerimizdeki yumuşama ve bunun yansımaları. Temelde bu iki konu üzerinde yoğunlaşmışken, gündemimize giren darbe girişimi de tüm konsantrasyonu bu konuya yönlendirmiş durumda. Bunun orta ve uzun vadede ekonomiye olan etkilerini görmemiz lazım.Temennimiz, ekonomik ortama herhangi bir olumsuz etkisinin olmaması ve işlerimize aynı şekilde devam edebilmemiz.
-Sorunlu alacaklarda rakamlar daha yukarı çıkabilir mi?
- Burada rakam vermek çok kolay değil ama artacağını öngörüyoruz. 2014 senesinden bu yana ekonomi üzerinde bir baskı var. Bu dönemde ekonomik göstergelerden çok, politik ve siyasi gelişmeler ön planda yer aldı maalesef. 2015’in son çeyreği ve bu yılın başı itibariyle tüketici güven endeksi, sanayi kullanım kapasite oranları, gayri safi milli hasıladaki büyümeye baktığımızda olumlu bir trend vardı. Ama son üç aya baktığınızda bu göstergelerde tekrar bir durağanlık görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu göstergelerin iyileşmesini beklemek biraz iyimser bir tahmin olur diye düşünüyorum. Belki son çeyreğe daha olumlu bakmak gerekir diye düşünüyorum. Yaşadığımız psikolojik ortamın da üstesinden gelerek daha olumlu bir havaya girilecekğini düşünüyorum.Yani son çeyrekten umutluyum.
FAKTORİNG PASTASI BÜYÜMÜYOR!
-Bunu neye bağlıyorsunuz?
-Her kesimde bir bekle-gör havası hakim..Bunun önümüzdeki günlerde aşılıp,yılın son çeyreğinde ekonomik olarak daha olumlu bir havaya geçileceğini düşünüyorum. Belki de şöyle bakmak gerekir; şu an itibarıyla bir toplumsal konsensüs var ve doğru yönetilirse bunun ekonomiye yansımaması için hiç bir sebep yok.
-Faktoringin önündeki en büyük sorun nedir?
-Benim şahsi fikrim pastayı büyütmek gerekiyor ama pasta büyümüyor. Şu an itibarıyla finans sektörünün yaklaşık yüzde 1’ini oluşturuyoruz. Bu oranı yüzde 2 veya yüzde 3’e yükseltebilirsek, çok daha fazla müşteri adedi, daha fazla ciro ve faktoring sektörünün özellikle orta ve küçük ölçekli firmalara daha fazla dokunması anlamına gelecek. Bunu sağlayabilmeniz için önünüzde ne engeller var derseniz; birincisi fonlama sıkıntısı var. Faktoring sektörünün bu sıkıntıyı aşması gerekiyor. Halen ağırlıklı bankalardan fonlanılıyor ki, burada sınırsız, her istediğiniz zaman kullanabileceğiniz bir fonlama yapısı yok. İkinci kaynak olarak; bono ihraç edebiliyorsunuz. Ancak faktoring sektörünün tamamı bonoyu şartlar ve kurallar gereği kullanamıyor.
Son yasayla gelen para piyasaları kuralları çerçevesinde Takasbank’dan fonlanmaya başladık. Önemli bir açılım ama bunların hepsini topladığınızda “2023 senesinde 100 milyar dolar ciro yapacağım” diyen bir sektörün şu an itibariyle fonlama kaynakları bunun için yeteri kadar destekleyici değil. Daha yeni açılımlar yapılması gerekir faktoring sektöründe. Mesela Takasbank’taki işlemleriniz için, teminat olarak hazine bonosu ya da teminat mektubu vermeniz lazım. Her ikisi de faktoring sektörünün belli oyuncuları için kolay görünebilir ama büyük çoğunluğu için kolay değil. Faktoring sektöründeki şirketlerin portföyünde zaten mantıken hazine bonosu olmaz. Çünkü biz bankalar gibi değiliz, zaten bankaların faaliyetleri arasında bu tür işlemler de var. Doğal olarak böyle bir teminat verme şansımız da yok.
Geriye kalıyor sadece banka teminat mektubu. Bankacılık sektörü de bu amaçla talep ettiğimiz teminat mektuplarını vermek konusunda çok istekli değiller kendi politikaları çerçevesinde. Çünkü nakit riski gibi değerlendiriyorlar. Doğal olarak birçok faktoring firması bu güçlükler nedeniyle bu imkanı yeteri kadar kullanamıyor.
-O zaman banka iştirakli olmayan faktoring şirketlerinin işi daha zor…
-Banka iştiraklerinin de bence işleri kolay değil. Bizlerin de gerek maliyeti, gerekse limitler itibarıyla çok kolay teminat mektubu yaratabildiğimizi düşünmeyin.
-Faktoring şirketlerinin sayısında bu sene de bir azalma olur mu?
-Mutlaka sektöre girenler, çıkanlar olacaktır; ama dikkat çekecek sayılar olacağını düşünmüyorum. Üç yıldır bir geçiş süreci yaşandı ve bu geçiş süreci içerisinde yola devam etmek isteyenler tedbirlerini aldılar, sermayelerini artırdılar. Onlar yoluna devam ediyor. Bunun dışında iki tanesi çıkacaktır, bir tanesi girecektir, bunlar normal gelişmeler.
ULUSLARARASI YATIRIMCILAR BİZDEN BİLGİ ALIYOR
-Yabancı ilgisi nasıl? Azaldı mı?
-Son zamanlarda bu konuda bir şey duymadım. Ancak geçmişte zaman zaman bazı uluslararası yatırımcılar sektörü tanımak için bizden de bilgi aldılar. Bu direkt bizim şirketimizle ilgili değil. Sadece birileri geliyor, “Siz sektörün önde gelenlerindensiniz, bizim sektöre ilgimiz var, size gelirsek sektörü anlatır mısınız?” diyorlar. Biz de anlatıyoruz. Bu şekilde 3-4 adet, gerek portföy yatırımı şeklinde, gerekse direkt yatırım şeklinde sektör hakkında bilgi soran şirketler oldu. Ancak ben şuna inanıyorum, faktoring sektörüne önümüzdeki süreçlerde orta ve uzun vadede mutlaka yabancı sermaye girişi söz konusu olacaktır.
-Bu mevcut ortam süreci geciktirir mi?
-Bunun süresini koymak çok zor. Temennimiz en kısa sürede bu süreçleri arkada bırakıp Türkiye ekonomisinin büyümeye devam etmesi. Böyle bir durumda yabancı sermayenin geleceğine inanıyorum. Çünkü faktoring, Türkiye’de geleceği olan bir sektör...
-Merkez Bankası’nın faiz indiriminin faaliyetlerinize yansıması nasıl oldu?
-Faizlerin aşağı gelmesi tüm ekonomiyi topyekûn olumlu etkileyeceği gibi bizim faaliyetlerimizi de olumlu etkileyecektir. Çünkü faizlerin aşağı gelmesi ekonomiye bir ivme ve canlılık kazandıracaktır. Ekonomideki talebi arttıracaktır. Talep arttığı sürece de tüm finans sektörü tabii ki daha fazla iş yapma şansına sahip olacaktır. Konunun ilk boyutu bu şekilde. İkincisi ise, faizin aşağı gelmesi bizim maliyetlerimizi olumlu yönde etkileyeceği için karlılığımızı da etkileyecektir. Faizlerin aşağı gelmesi topyekûn ülke ekonomisini olumlu etkileyecektir.
“FULL SERVICE FACTORING” ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
-Yeni projeleriniz, yeni ürünleriniz olacak mı?
-Tabii ki…Biz sektörün bu konuda öncüleriyiz. Yeni proje ve ürün konusunu ikiye ayırmak istiyorum; hem sektör açısından, hem de bizim açımızdan yenilikler var.
FKB nezdindeki Faktoring Sektör Temsil Kurulu önümüzdeki süreç içerisinde özellikle daha fazla müşteriye ulaşmak ve pastayı büyütmek anlamında temelinde dijitalleşme olan projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Sektörümüzün Finans sektörü toplamı içindeki payını büyütecek söz konusu projelerin hem hukuki alt yapıları, hem de teknik boyutları itibarıyla yoğun bir çalışma içindeyiz. Sanıyorum ki, önümüzdeki günlerde FKB Yönetimi ve Sektör Temsil Kurulu olarak bu projelerin detaylarını paylaşabilecek noktaya geleceğiz.
Bunun dışında biz de şirket olarak tedarikçi finansmanı konusunda çok istekli ve hevesliyiz. Önemli adımlardan bir tanesi olarak görüyoruz. Bu konuda kendi alt yapımıza yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer bir konu ise, “‘Full Service Factoring” denen bir kavram var dünyada. Bankacılık sektörü nereye kredi verir? Ya sabit sermaye yatırımına kredi verir, ya da işletme sermayesi olarak verir. Mal üretirsiniz, sonra satış yaparsanız. Eğer peşin satış yapmışsanız zaten sizin için bir sorun yok. Ama vadeli yapmışsanız, “vade yönetimi” diye bir kavram var. Bizim ilgi alanımız burası. Malın vadeli satımından sonraki süreç. Biz burayı ürünlerimizle beraber yönetmeye çalışıyoruz. Burada üç tane temel ürün var. Tahsilat, garanti ve finansman. Uluslararası anlamda “Full Service Factoring”de, bu satış işlemi gerçekleştirildiği zaman, firmalar bu alacaklar üzerindeki tüm haklarını Faktoring şirketine devrediyorlar ve ondan sonra alacak yönetimine karışmıyorlar. Bu işleyiş, şu anda Türkiye’de var olan bir yapılanma değil. Bunu önümüzdeki süreç içerisinde Garanti Factoring olarak Türkiye’ye getirme anlamında kendi içimizde alt yapı çalışmalarına başlamış durumdayız. Kolay bir şey değil Türk piyasasında bu. Ama sektörün büyümesi, gelişmesi, sektöre ilginin artması anlamında çok önemli bir ürün ve yapılanma olduğunu düşünüyoruz.
Bir de bunu genel anlamda yaymak, birçok firmayı bu yapılanmanın içine katarak yola devam etmek, uluslararası örneklerini tam anlamıyla Türkiye’ye taşımak temel hedeflerimizden biri…
-Bu söyledikleriniz ne zaman hayata geçer?
-Buna çok süre verme şansım yok. Ama önümüzdeki sene yoğun bir şekilde bunun pazarlamasına başlayacağız diyebilirim.
-Tedarikçi finansmanında BDDK düzenlemesi mi yasal düzenlemenin mi yapılması gerekiyor?
-BDDK düzenlemesi gerekli. Çünkü bugün itibarıyla baktığımızda faturaların imajlarını görmemiz gerekiyor. Fatura imajından daha ziyade sistem üzerinden gelen bilgilerle bunu yapmalıyız. Şu andaki mevzuatta ufak tefek bazı noktalar bunun yürürlüğe girmesine imkân vermiyor. Bu sistemin nasıl işleyeceğinin mevzuatsal olarak tanımlanması gerekiyor. FKB de bu konuda çalışmalar son aşamaya gelmiş durumda.
-Bunun sektöre etkisi nasıl olur?
-Biz çok umutluyuz. Bu konuda ön görüşme yapılan bazı firmalar da var. Onlar da bu konuya oldukça heyecanlı yaklaşıyorlar.
-Rekabet nasıl?
-Son sürat devam ediyor ama Garanti Factoring olarak yıl sonunda yine sektör liderliğini biz göğüsleyeceğiz diye düşünüyorum.
YÜZDE 10 OLAN PAZAR PAYIMIZI YÜZDE 39’A GETİRDİK
-Kurlarla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
-Yıl sonu itibarıyla 3,10-3,20 hedefi vardı, o civarlarda kalır diye düşünüyorum. Kur çok hızlı yükselir diye bir beklentim yok.
-Kurun yükselmesi sizin maliyetleriniz etkiliyor mu?
-Kurun yükselmesi değil, Faiz oranlarının yükselmesi maliyetler boyutunda bizi etkiler. Kurun aşağı ya da yukarı çıkması benim maliyetlerimizi çok etkilemez. Şu an itibarıyla baktığınızda yabancı para üzerinden yaptığımız borçlanmalarda ciddi bir maliyet artışı söz konusu değil. Yani kısa vadede kurun yükselmesinin bize maliyet anlamında bir etkisi yok.
Kurdaki yükselişler ise daha çok faktoring işlemi yaptığımız sektörler bazında, özellikle ithal girdiye bağımlı, gelirleri ise TL cinsinden olan şirketlerdeki kredi riskinin yükselmesi bakımından bizleri etkiliyor.
-Yabancı ortaklarınızla ilişkileriniz nasıl?
-Gayet iyiyiz. Biz 2005 yılından bu yana yabancı hissedar ile çalışmaya alışkın bir gurubuz. Bugün itibarıyla da Şirketimizde yabancı hissedarımızın beklentilerine karşılık verebilecek organizasyona sahibiz. Gayet uyumlu bir çalışma biçimimiz olduğunu söyleyebilirim.
-İtalya’da bankacılık ve finans sektörü biraz tartışılır gibi oldu, bunun finans sektörüne bir etkisi olur mu?
-Kısa vadede bir etkisi olacağını düşünmüyorum. İtalya’daki bankacılık sistemi bir sorun yaşayacaksa bence bunu bizden çok Avrupa’nın düşünmesi lazım. Türkiye ekonomisi geldiği nokta bakımından, 10-15 sene önceki gibi dirençsiz değil bu tür sarsıntılara karşı. Özellikle finans sektöründe kurumsallaşmak adına denetime, yeniden yapılanmayla getirilen yeni kurallara topyekûn bakmak lazım. Ekonominiz büyüyebilir ama sizin buradaki yapınız çok sağlam değilse büyürken, şoklara karşı dirençli değilseniz işler birden tersine dönebilir. Alt yapıyı, kuralları, uygulamaları, sağlıklı bir zemine oturtmak gerekir. Şu an itibarıyla finans sektörü uluslararası normlarda ciddi bir tabana, kurala ve denetime sahip durumda. Sadece bankalar değil, faktoring sektörü de aynı şekilde. Biz periyodik olarak BDDK’nın denetiminden geçiyoruz. Bağımsız denetçimiz var, Garanti Bankası’nın denetiminden geçiyoruz. Bizim geçtiğimiz gibi diğer tüm faktoring firmaları da hem BDDK’nın, hem de bağımsız denetimcilerin denetiminden geçiyorlar. Yoksa, İtalya’daki olası bir finans sektörü krizinden elbette ki etkileniriz, ama bunu atlatacak dirence sahibiz diye düşünüyorum.
2015 nasıl geçti sizin için?
-Geçen sene en büyük başarılarımızdan biri ihracat faktoringi alanındaydı; açık hesap mal mukabili yapılan ihracatlarda bundan 4 sene önce ciromuz 150 milyon EUR iken, geçen yıl 2.6 milyar EUR’ya geldik. Türkiye’de yüzde 10’lar civarında olan Pazar payımızı 2015’te yüzde 39’a getirdik ve ilk defa Türkiye’de sektör lideri olduk. Aynı zamanda FCI’da “Dünyanın En İyi İhracat Factoring Firması” seçildik. Geçen sene bu anlamda bizim için oldukça keyifli geçen bir yıldı.
-Ciddi bir sıçrama, neler etkiledi bunu?
-Aslına bakarsanız son dönemde odaklandığımız tüm konularda önemli başarılar elde ettik. Faktoring sektöründe üç tane temel konu var; ciro, ortalama faktoring alacakları ve aktif büyüklük. Biz aktif büyüklük ve faktoring alacaklarında 2 yıldır liderliğimizi sürdürüyoruz. Bundan sonrası için de hedefimiz sürdürülebilir ve kârlı bir şekilde büyümek ve faaliyet gösterdiğimiz tüm konularda liderlik olmaktır..
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.