Herkes kendi santralini kurabilecek
EPDK yeni yönetmeliği kabul etti, lisanssız elektriğin önü açıldı. İşletmenizin elektriğini nasıl üretirsiniz? İşte lisanssız üretimin püf noktaları
Türkiye'de lisanssız elektrik üretimi yapmak isteyenlerin önü açıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK-Kurul) geçen haftaki toplantısında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği (LÜY) kabul edildi. LÜY'ün kısa süre içinde Resmi Gazete'de yayınlanması bekleniyor.
Yeni Elektrik Piyasası Kanunu'nun ikincil mevzuat çalışmaları çerçevesinde kabul edilen yönetmelik, lisanssız elektrik üretimi için yeni başvuruların önünü açıyor. Kanunun çıkışından sonra EPDK, bölgesel dağıtım şirketlerinin yeni başvuruları kabul etmemesini, daha önce yapılan başvuruların bazılarında ise sürecin devam ettirilmesini istemişti.
Yönetmelik bekleniyor
Yeni kanun, daha önce 500 kW olan lisanssız üretimdeki kurulu güç üst sınırını 1 MW'ye (megavat) yükseltmişti. Yeni kanun çıkmadan önce tam 980 başvuru yapılmıştı. Bunlardan bazıları kabul aşamasına gelirken, bazıları da belge ve usul eksikliklerinin tamamlanması sürecinde. Yeni LÜY'ün çıkmasından sonra eski başvurularla ilgili sürecin de hızlanması bekleniyor.
Başvuru patlaması olacak
Yeni yönetmeliğin yayınlanmasından sonra lisanssız elektrik üretiminin yoğun bir başvuruya konu olması bekleniyor. Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (LİDER) Başkanı Yalçın Kıroğlu, yeni yönetmeliğin yayınlanmasından sonra yıl sonuna kadar başvuru sayısının 3 binlere ulaşmasını bekliyor. Kıroğlu, "Önümüzde daha dört ay var. Başvuru sayısının 3 binlere gitmesini bekliyoruz. Yıl sonunda en azından 2 bin başvuruyu çok rahat geçmiş oluruz" dedi.
En çok başvuru güneşe
LİDER Başkanı Yalçın Kıroğlu lisanssız elektrik üretimi başvurularının daha çok güneşe dayalı tesisler için geldiğini ve geleceğini söyledi. Adet bazında güneş öne çıksa da rüzgâr tarafında da kurulu güç bazında ciddi gelişmeler beklendiğini belirten Kıroğlu, "Önümüzdeki süreçte, lisanssız elektrik üretimiyle ilgili ciddi kapasitelerden konuşmaya başlarız. Yıl sonuna doğru yaklaşık 50 MW'lik lisanssız elektrik üretim kapasitesine ulaşmamız mümkün" diye konuştu.
Bugüne kadarki başvurular daha çok Marmara ve Ege ağırlıklı. Ancak özellikle güneşe dayalı tesislerle İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin de çok hızlı bir gelişme bekleniyor. Yeni yönetmeliğin devreye girmesiyle birlikte Karadeniz ve Doğu Anadolu dışındaki tüm bölgelerin canlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
3 MW'ye kadar yolu var
Aslında lisanssız elektrik üretiminde kurulu güç sınırı 1 MW olarak görünse de üretim ve tüketim aynı yerde olduğu takdirde, şebekeye satmamak koşuluyla 1 MW'nin üzerindeki lisanssız üretim uygulamaları da yapılabilecek. Özellikle yoğun elektrik kullanan küçük ve orta ölçekli işletmelerin, "üst sınır 1 MW, biz yararlanamıyoruz" diye düşünmeyip, bu yolu denemelerinde fayda olduğu belirtiliyor. Yani elektrik tüketimi fazla olan bir işletmenin örneğin 3 MW'lik bir rüzgâr türbinini de kurup işletebilmesi söz konusu. Buradaki tek fark, ihtiyaç fazlası üretim olursa bunu şebekeye verse bile parasını alamamak. 1 MW'ye kadarki her türlü kurulumda, üretim fazlasının parası alınabilecek.
Kim nasıl başvurmalı?
Peki lisanssız elektrik üretimi yapmak isteyenler ne yapmalı? Yatırımcı adayı, öncelikle kendisine beraber çalışacağı bir firma tespit etmeli. Anahtar teslim tesis kuran ve süreçleri takip eden uzman bir EPC firması ile hareket etmek hem süreci kolaylaştırma hem de gereksiz ayrıntılarla uğraşmama imkanı tanıyor. Tabii istekliler bundan da önce, kendi kendine bir ön araştırma yapsa iyi olur. Yatırımın kendisi için mantıklı olup olmadığı, tahmini yatırım geri dönüşünün ne kadar süreceği ve böylesi bir yatırıma değip değmeyeceği… Bu ön araştırma ve temaslardan sonra atılması gereken adım, tesisin kurulacağı bölgedeki yerel elektrik dağıtım şirketine şebeke bağlantı başvurusu yapmak. Tabii bu başvuru ve süreçleri, az önce de ifade ettiğimiz gibi, sizin adınıza, anlaştığınız profesyonel mühendislik ve çözüm firması tarafından yürütülecek. Dağıtıcı firmaların, 30-45 gün arasında bir değerlendirme süresi var.
Bağlantı talebiniz onaylandığı takdirde, size bir çağrı mektubu verilecek. Bu arada dağıtıcı şirket size, şebekenin özellikleri nedeniyle, başvurduğunuz nokta yerine bir başka noktadan bağlanma seçeneği de sunabilir. Bu durumda sizin yatırımın fizibıl olup olmamasını yeniden gözden geçirmeniz gerekir. O yüzden hesap kitap yapmadan önce de dağıtıcı şirketle bu konuda istişarede bulunmanızda yarar var.
TEDAŞ onayından sonra
Talebinizi onaylayan bölgesel dağıtım şirketinden alacağınız çağrı mektubuyla birlikte 180 günlük proje onay süreciniz başlayacak. Bu süre içinde lisanssız üretim yatırımınız için elektrik, mekanik ve inşaat klasörlerinden oluşan üç klasörlük bir proje dosyası hazırlanacak. Bu dosya aslında lisanslı elektrik üretim sistemleri için de geçerli bir prosedür. Bu dosyanın da TEDAŞ tarafından onaylanmasından sonra üretim tesisini kurmak için inşaata başlayabilirsiniz. İleride bu dosyaların ve tesislerin onaylanması işi TEDAŞ yerine belirli bir kurulu gücün altındaki yatırımlar için bölgesel dağıtım şirketlerine de verilebilir.
Güneş mi rüzgâr mı?
Lisanssız elektrik üretim yatırımı yapacakların,ön fizibilitelerini yaparken, hangi enerji kaynağından yararlanacağı konusunda da sağlıklı bir karar vermeli. Bazı firmalar ya da kişiler için rüzgâr, bazıları için güneş daha uygun olabilir. Bunu doğru seçmek önemli çünkü kurulacak tesisten alınacak verim buna bağlı. Çünkü bir kere rüzgâr ve güneşteki yatırımların geri dönüş süreleri birbirinden farklı. Bazı bölgelerde rüzgâr, bazı bölgelerde güneş tercih edilmesi, yatırımı daha verimli kılar.
Güneşte geri dönüş süresi uzun
Güneş projelerinde yatırımların geri dönüş süresi daha uzun. 1 MW'lik bir rüzgâr türbini Marmara'da ortalama bir rüzgârda yılda 2.5 milyon kWh elektrik üretir. Ama 1 MW'lik kurulu güçteki güneşe dayalı bir tesis bunun yarısı kadar üretebilir örneğin... Bu yatırımın maliyetlerinin neredeyse aynı olduğunu düşünürseniz, hangi kaynağı tercih etmenin size sağlayacağı avantajı daha kolay anlarsınız. Üretim yapmak istediğiniz yer de buna uygun ise Marmara'da rüzgârı tercih etmek daha akıllıca olabilir. Ama Konya'da, Niğde'de ya da Mersin'de rüzgâr yerine güneşi tercih etmek daha mantıklı sayılabilir. Çünkü, Mersin ve Konya'da örneğin, yıllık güneşlenme süreleri Marmara'ya göre daha uzun, ama Marmara'ya göre daha az rüzgâr alıyor.
Kurulum sonrası hizmetlere dikkat!
Lisanssız üretim sistemi kurmak ne kadar önemliyse, bunun işletilmesi, bakımı ve daha sonra izlenmesi de çok önemli. Çünkü kurulan bu sistemler kendi kendilerine elektrik üretiyor ama hepsinin de işletme, bakım ve izlenme ihtiyaçları var. Sistemin elektrik üretip üretmediğinin, ürettiğinin şebekeye verilip verilmediğinin bir merkez tarafından sürekli izleniyor olması lazım. Yoksa, üretebileceği kadar üretmiyorsa, ürettiği halde parasını almak üzere şebekeye ihtiyaç fazlası elektriği aktaramıyorsa yatırımınız size çalışmıyor demektir.
Bakım ve izleme önemli
Güneş tesislerinde bakımlar haftalık ve aylık, rüzgâr tarafında da üç aylık veya altı aylık olarak mutlaka yapılıyor olmalı. O yüzden, ileride bu bakımı da yapabilecek firmalarla çalışmayı tercih etmek önemli. Gidip de sadece ucuz diye bir türbin ya da panel almak başlangıçta cazip görünebilir ama ileride de çok başınız ağrıyabilir. Bu açıdan, güneşte panel, rüzgârda türbin, kanat ve kule tercihi yaparken, ürünün uluslararası sertifikası olup olmadığı kontrol edilmeli. Rüzgârda aslında uluslar arası standartlar başvuru sürecinde kontrol ediliyor. Ama güneşte aynı şey yok. Örneğin, Çin'de merdiven altı üretim yapan bir firmadan ucuza panel ve sistem alıp ileride arıza çıktığında ayazda kalmak olası...
Lisanssız üretim en çok kimler için uygun?
1) Sulu tarım yapan ve elektrik motorlarıyla su basan ya da çeken çiftçiler.
2) Benzin istasyonları: Çünkü hepsinde büyük ve genellikle boş bir çatı var. Güneş paneline çok uygun.
3) OSB'ler ve bu bölgelerdeki fabrikalar: Buralardaki küçük orta boy işletmeler. Fabrika çatıları genellikle güneşe uygun, bazı yerlerde rüzgâr için de uygun.
4) Çiftlikler: Özellikle tavuk ve balık çiftliklerindeki çatılar güneş paneli kurmaya müsait...
5) Büyük çatıya sahip fabrikalar...
Trakya'da rüzgâr, Akdeniz'de güneş
Trakya'da bir fabrika, üreteceği elektriğin tamamına yakınını kendisi kullanacak ise rüzgâra dayalı lisanssız üretim yatırımını ortalama elektrik faturası ödermiş gibi bir finansman formülüyle yapabilir. Bu durumda yatırımın geri dönüş süresi neredeyse 5-5.5 yıl olabilir. Güneşte bu süre 8-9 yılı bulabilir. Ama aynı tesisi İç Anadolu'ya, mesela Konya civarına yapacaksanız, güneşi tercih etmenizde yarar olabilir. Çünkü oralarda güneşlenme süreleri daha yüksek, rüzgâr ise daha az verimli.
Lisanssıza yabancı ilgisi de çok yoğun
LİDER Başkanı Yalçın Kıroğlu, üst sınırın yükseltilmesiyle birlikte çok sayıda yabancı firmanın da Türkiye pazarına girdiğini belirtti. Hem sistem kurulum hizmetleri vermek hem de kendileri doğrudan yatırım yapmak isteyen firmalar bulunduğunu anlatan Kıroğlu, "Neredeyse haftada birkaç yabancı firmayla toplantı yapıyorum, Türkiye pazarını anlatıyorum" dedi. Kıroğlu, yabancıların hukuki süreçleri ve mevzuatı çok merak ettiklerini, en çok da (Devlet elektrik alım fiyatlarını değiştirir mi) diye sorduklarını vurguladı. Kıroğlu'na göre bunun nedeni Bulgaristan'ın daha önce açıklamış olduğu teşvikleri düşürmesi.
Çatı projesi şartı evsel üretimi engelliyor
Evsel tüketime dönük lisanssız üretim isteği henüz düşük. LİDER Başkanı Kıroğlu, bunu yatırım geri dönüş sürelerinin evsel tüketim için hala çok uzun olmasına bağlıyor: "50-100 TL arasında bir elektrik tüketim maliyetinden bahsediyoruz, panel dışında, projelendirme tarafındaki maliyetler ev için hala çok yüksek. Bunların ucuzlatılması için çaba içindeyiz. Evin çatısına güneş paneli kurmaya kalktığınızda çatı için ruhsat planı çizilmesi lazım. Bunların hepsi ciddi maliyetler. Bakanlık nezdinde, bunları daha da basitleştirecek çözümler üzerinde çalışıyoruz... Çünkü şu anda çatı projeniz yoksa 15-20 bin liralık ilave yük geliyor yatırımınıza. 3 MW'lik panel fiyatından daha yüksek bir rakam bu."
MEHMET KARA/DÜNYA