Türkiye’nin yerel seçimleri geride bırakmasına karşın, bir seçim trafiği ve takvimi içinde olduğunu söyleyen İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Türkiye seçim sürecini geride bırakmadı. Uzunca bir takvimi var. Bunun ilk aşaması tabii ki bazı yönlerden belirleyici oldu, bazı yönlerden aşırı oynaklığı azaltacak bir yön gösterdi” diye konuştu.
Kadife Şahin'in Özince ile yaptığı ve Milliyet'te yer alan sohbeti şöyle:
AKP’nin iktidar partisi konumunu sürdüreceğine dair beklentilerin arttığını ifade eden Özince, “Ama diğer bütün istikrarı azaltan unsurları bir tarafa koysak da önümüzde iki seçim daha var. Hatta bu seçimler içinde ben daha çok genel seçimlere önem veriyorum. Çünkü diğerleri nihayetinde bir politik gelişmedir. Ekonomik açıdan yeni bir kabine yeni bir hikaye yeni bir güven ortamına ihtiyaç var.
Türkiye uluslararası piyasalardaki gelişmeler de dikkate alındığında sadece siyasi açıdan değil ekonomik açıdan da güven verir bir ülke olduğunu tekrar kanıtlamak durumunda olacak” dedi.
Güven ortamının oluşması için Türkiye’nin seçim sürecini tamamlaması ve yerli ve yabancı ekonomik unsurlara ekonomik istikrarın ve bu ekonomik istikrara ortam sağlayacak hukuki istikrarın sağlanacağı ve Türkiye’nin yönetişim açısından doğru düzgün yönetilen bir ülke olacağı taahhüdünü vermesi gerektiğini vurgulayan Özince, şöyle konuştu:
“İleriye ümit verecek bir perspektif taşıyan yeni bir iktidar yapısının, yeni bir hükümet yapısının ortaya çıkması ve bunun da uluslararası kabul görmüş prensiplerle hayata geçmeye devam etmesi lazım.
İstanbul’un uluslararası
finans merkezi olarak görülmesini hedefliyorduk. Yerli ve yabancı ekonomik birimlere ulusararası bir ideal
finans piyasası nasıl olacaksa bunun tüm taahhütleriyle takvimiyle yeni baştan hayata geçirilmesi lazım.
Bunun çok uzağındayız. Bunlar yapılmazsa da ekonomimiz şu andaki mevcut seyrini sürdürmeye devam edecektir diye düşünüyorum. Birden bire boşluğa düşüleceğini de düşünmüyorum.”
‘Seçim çağdaş olmalı’
Seçim sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok fazla değerlendirebilecek bir kanaat edinmiş değilim. Ama netice itibarıyla Türkiye’de demokrasinin ifadesi açısından seçimden daha uygun bir ölçütümüz yok.
Bu kadar yüksek katılımla gerçekleşen bir seçim muhakkak ki mevcut demokrasimizin performansının en uygun ifadesidir. Ama ben şahsen bir seçmen olarak bu konunun çok daha çağdaş, çok daha teknoloji kullanılarak çözümleneceği günleri arzu ediyorum. Burada da dünyada böylesine genç bir nüfusla örnek olduğunu düşünen Türkiye’nin, sınıflarda elektronik tahtaya geçen Türkiye’nin seçim ortamının da daha teknoloji yoğun ortam kullanmasının hem seçimlerin yarattığı gereksiz bir takım bürokrasiyi hem de güvenlikle ilgili tereddütleri ortadan kaldıracağını düşünüyorum.
Demokratik ortamla ilgili ise devletin duruşunu oluşturan kurumların icraatla ve Cumhuriyetimizin ana prensiplerinin uygulanmasıyla ilgili olduğunu, seçimle ilgisi olmadığını düşünüyorum. Ülkemizin bir hukuk devleti olarak performansı yönünde içeride ve dışarıda ortaya çıkan eleştirilerin boyutu beni, seçimler, seçim zaferleri, sonuçlar... Hepsi bir tarafa, hiç mutlu etmiyor.
‘DALGALANMA SÜRECEK’
Piyasada dalgalanma bekliyor musunuz?
Yaşayamayız demek mümkün değil. Hiç bir şekilde ben tereddütlerin ortadan kalktığını düşünmüyorum. Kaldı ki zaman zaman savaş bile kapımızda, bu düşüncelere bile girdiğimiz oluyor. Suriye ile uğraşırken kuzeyimizde gelişmeler oluyor. Bunlar ile ilgili yöre ve dünya barışının olumsuz etkilenmemesini umayım ama sonuç itibarıyla kendi sıkıntıları içinde bir Türkiye’nin bir de bölgedeki istikrarsızlıklara tahammül edebileceğini düşünmüyorum açıkçası. Bu tür tehditlerin de ortadan kalkmamış olduğunu düşündüğümde zaten sığ olduğunu düşündüğüm piyasalarımızın belki yılsonunda olduğu kadar değilse de her zaman iniş çıkışlarını sürdüreceğini düşünüyorum. Piyasada dalgalanma devam edecektir. Bizim kurumsal yatırımcımız dahi Ayşe Hanım psikolojisiyle hareket ediyor. Tasarruflarını uzun vadede tutan yok.
‘ERKEN SEÇİM DÜŞÜNÜLMELİ’
Erken seçim olmalı mı?
İster istemez bir seçim trafiği, bir seçim takvimi sonucu bekleme beklentisine girmiş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı seçimi önemsizdir demek istediğimden değil ama genel seçimler nihai ve özellikle bahsettiğim politikaların belirlenmesi açısından beklenen seçimlerdir. Her ne olursa olsun bunun iş açısından ekonomi açısından bir an önce sonuçlanmasının, içeriye ve dışarıya güven veren ekonomi politikalarının ortaya konması yararlı olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla bunun çaresi erken seçim olacaksa parlamentomuzun bunu değerlendirmesi gerekir.