Her eve bir sigorta poliçesi

Ulu Önder Atatürk’ün girişimiyle ilk ulusal banka olarak 1924’te kurulan Türkiye İş Bankası’nın öncülüğünde, 1 Nisan 1925’te kurulan Anadolu Sigorta 85. yılını çektiği bir reklam filmiyle kutluyor. İş Bankası’nın sağladığı güçle genç Türkiye’de yaratılan ulusal değerleri güvence altına almak amacıyla kurulan Anadolu Sigorta’nın kuruluşunu anlatan film, Erzurum’da çekildi. Reklam filmi, 1924 yılında Erzurum-Pasinler depreminde yıkılan köyleri kalabalık bir heyetle ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk’ün yıkıntılar arasında sessizce oturan yaşlı bir adama yaklaşarak, onunla sohbetinin görüntülerine yer veriyor. İhtiyarın zor duruma karşın vakur davranışları, devletten bir şey beklemeyen tokgözlülüğünün Atatürk’ü çok duygulandırdığı vurgulanan filmde, bu konuşmadan 6 ay sonra Atatürk’ün talimatıyla Anadolu Sigorta’nın kuruluşu anlatılıyor. 500 bin TL sermaye ile kuruldu, kayıtlı sermayesi 500 milyon TL’ye ulaştı Anadolu Sigorta kurulduğu günden bugüne kadar geçen 85 yıllık süreçte, büyük mücadelelerle ve özveriyle kurulan laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır yenilik ve uygulamalarla dimdik ayakta, sektörünün öncüsü bir kuruluş olarak faaliyetlerine devam etti. Türkiye İş Bankası ve İttihad-ı Milli Sigorta Şirketi ortaklığı tarafından dörtte biri ödenmiş 500.000 TL sermaye ile kurulan ve faaliyetine İstanbul Galata'daki Ünyon Han'da başlayan Anadolu Sigorta, 31.12.2009 tarihi itibariyle kayıtlı sermayesi toplam 500.000.000 TL, ödenmiş sermayesi ise 425.000.000 TL’ye ulaşan bir kuruluş oldu. “Üstlendiğimiz misyonu yerine getirebilmek için şirketin hızla gelişmesi ve Türkiye’nin dört bir yanına ulaşması gerekiyordu. Acentelerimiz yurt çapında çoğalırken, açılan her yeni İş Bankası şubesi de hizmet halkalarımıza katıldı” diyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, 2009 sonu itibariyle Anadolu Sigorta’nın 9 bölge müdürlüğü, bir şube, 1.030 İş Bankası şubesi ve 1.516 acente ile sigortalılara ve potansiyel müşterilere hizmet verdiğini ifade etti. “100. yılda hedefimiz, her eve bir Anadolu Sigorta poliçesi” Cumhuriyet tarihinin ilk sigorta şirketi olmanın verdiği gurur, sorumluluk bilinci ve tarihten alınan güçle Türk Ulusu’na ilk günkü heyecan ve azimle hizmet etmeye devam ettiklerini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, Anadolu Sigorta’nın gelişirken sigortacılık sektörünü de geliştirdiğine dikkat çekti. Su, şöyle devam etti: ”Geride bıraktığımız 85 yılda başarımıza başarı katarak büyüdük. Şimdi ileriye dönük güzel hayallerimiz var. 2025 yılına geldiğimizde, 100. yılımızı kutlarken Türkiye’de her evde herhangi bir Anadolu Sigorta poliçesi olduğunu hayal ediyoruz. Önümüzdeki 15 yıl içinde bu hayali gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Anadolu Sigorta’yı, sigortaya ihtiyacı olan herkesin tercih edeceği sigorta markası yapacağız.” “Doğru riske doğru fiyat verdik, teknik karlılığı prim üretimi kadar önemsedik” 2008 yılında ilk kez olumsuz etkilerine tanık olunmaya başlanan global krizin, 2009 yılı ikinci çeyreğinden itibaren azalmaya başlamasının Anadolu Sigorta’nın prim üretimini olumlu yönde etkilediğini vurgulayan Mustafa Su, şirketin pazar payındaki artışta; uygulanan fiyat politikası, sigortalılara sunulan hizmet ve dağıtım kanallarına verilen tam desteğin de payı olduğunu söyledi. Anadolu Sigorta’nın 2009 yılı toplam prim üretiminin 2008 yılına oranla yüzde 7,07 artarak 1 milyar 243 milyon 477 bin TL olduğunu ifade eden Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su “Karlılıktan ödün vermeden pazar payımızı geliştirme hedefimiz, 2010 yılında da değişmeden devam edecektir. Şirketimizin bu anlamda temel felsefesi; hizmet kalitesi, ürün çeşitliliği ve güven unsurlarının, salt fiyat rekabetinden önce geldiğidir. Bu doğrultuda pazar payımızı, doğru riske doğru fiyat vermeye devam ederek, artırmayı planlıyoruz” dedi. “Köklerimizi koruyarak gelişiyoruz, C2C Projesi’ne milyonlarca dolar bütçe ayırdık” Anadolu Sigorta’nın kurulduğu günden bu yana Türkiye’deki sigortacılık sektörünün gelişimine yön vermeyi, sigorta bilincinin geniş kitlelere yayılmasını sağlamayı ve üstün hizmet kalitesi anlayışıyla sigortalılarına güvence vermeyi kendisine misyon edindiğinin altını çizen Mustafa Su, şirketin 85 yıllık deneyiminden aldıkları güçle, sektördeki öncü ve rekabetçi pozisyonunu sürdürmek ve iş süreçlerini dinamikleştirmek amacıyla yeni projeler geliştirmeye devam ettiğini söyledi. Bu kapsamda başlatılan C2C (Closer to Customer) projesi için milyonlarca doların üzerinde bütçe ayrıldığını belirten Mustafa Su, C2C projesinin amacının, yapılan her işi gözden geçirerek tüm iş süreçlerinin yeniden yapılandırılması ve Anadolu Sigorta’nın köklerini muhafaza ederek değişim olduğunu ifade etti. Mustafa Su sözlerini şöyle sürdürdü: “Anadolu Sigorta’nın kurumsal hedefleri ve vizyonu çerçevesinde ulusal arenadaki öncülüğünü sürdürmek, uluslararası standartlara ulaşmak amacıyla iş süreçlerini analiz ederek iyileştirmek, süreç yönetimi anlayışını şirket uygulamalarına yerleştirmek ve maliyetleri azaltıp pazar payını artırırken maksimum hizmet anlayışı çerçevesinde müşteri hizmetlerinin kalitesini yükseltmek amacıyla köklerimizi koruyarak değişiyoruz. Tek amacımız sadece markamızın algısını güçlendirmek değil, aynı zamanda Türk insanının sigorta bilincini de artırmayı hedefliyoruz.” “Genelge olumlu, sektördeki rekabet daha adil seyredecek” Dünyada 2008 yılı son çeyreğinde meydana gelen küresel mali kriz sonrası alınan tedbirlere paralel olarak, Türkiye’de de 2010 yılında ihtiyatlı biçimde sektör faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla ‘Katastrofik Risklerde Yeterli Koruma Sağlanması ile Piyasayı Bozan ve Şirket Mali Yapılarını Olumsuz Etkileyen Hususlarda Tedbir Alınmasına İlişkin Genelge’ yayınlandığını hatırlatan Mustafa Su, söz konusu genelge ile sektördeki şirketlerin agresif büyüme stratejilerini terk ederek, risk seçimi ve fiyatlama konularına daha fazla çaba harcayacaklarını söyledi. Su, “Bu genelge ile, tüm şirketlerin belli kurallar çerçevesinde ortak hareket edecekleri adil bir rekabet ortamının oluşturulacağını ve faaliyetlerini daha sağlıklı biçimde sürdüreceklerini öngörmekteyiz” dedi. Doğru riske doğru fiyat veren ve teknik karlılığa da prim üretimi kadar önem veren bir stratejiye sahip olduklarını ifade eden Su, sektörde son dönemlerde yaşanan olumlu gelişmelerin, Anadolu Sigorta’nın prim üretimini de olumlu etkilediğini, bu durumun şirketin pazar payına da yansıdığını ve doğal bir sonuç olarak satışlarda da aynı doğrultuda bir artış yaşandığını dile getirdi. “2010 itibariyle sektörde reel büyüme yaşanacak” 2010 yılının, 2009 yılındaki ekonomik krizin etkilerinin azalacağı, reel ve finansal ekonominin çok daha iyiye gitmesini takiben, sigorta sektöründe de olumlu gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olacağının tahmin edildiğini dile getiren Mustafa Su: “Reel olarak büyümenin 2010 yılı itibariyle yaşanacağını düşünüyoruz ancak önümüzdeki dönemde sektörde risk seçimi ve fiyatlama konularında daha fazla çabanın harcanacağı, dolayısıyla sigorta şirketleri arasındaki rekabetin daha da artacağı bir gerçektir” diye konuştu. Türkiye’de sigortacılık sektörünün üretim payının diğer gelişmiş dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük olduğunu belirten Mustafa Su bu nedenle de sektörün halen yabancılar için cazibesini koruduğunu, kendi ülkelerinde artık sigortacılık anlamında doyma noktalarına gelmiş ve buna karşılık ellerinde fon birikmiş şirketlerin bakir pazarlara yönelmelerinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.