Hazine'nin gözü yükseklerde

Ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılında 3 aylık para bulmakta zorlanan Hazine, iki ‘yatırım yapılabilir’ notun ardından 20 yıl vadeli Türk Lirası cinsinden borçlanmanın planlarını yapıyor.
Hazine’nin azalan borçlanma ihtiyacı ve Fitch’in ardından Moody’s’in de Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesi sonrası Hazine’nin 12-20 yıl arasında borçlanmaları denemesi bekleniyor.
Türkiye’nin iki kurumdan yatırım yapılabilir kredi notu alması sonrası uluslararası emeklilik fonları gibi uzun vadeli yatırım hedefleyen ve alım satımda aktif olmayan yatırımcıların payının zamanla artacağını belirten analistler buna paralel Hazine’nin 12-20 yıl arası vadelerde tahvil ihraçlarına sıcak bakacağını söyledi.
Gelen talebe bakacak
Kredi notu artışının Hazine ve özel sektörün daha ucuza daha uzun vadeli borçlanabilmesi için kendi kendini besleyen olumlu bir döngü yaratabileceğini belirten İş Yatırım Sabit Getirili Menkul Değerler Stratejisti Uğur Küçük, şunları söyledi:
“Kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkması ardından kısa vadeli ve spekülatif yatırımcıların aksine uluslararası emeklilik fonları gibi daha uzun vadeli yatırımı tercih eden ve ikincil piyasada alım satımları daha az olan yatırımcı tabanı oluşacaktır. Bu yatırımcı tabanı diğer yatırımcılara göre daha uzun vadeli yatırımlara talebi olan daha düşük volatiliteli bir yatırımcıdır. İkincil piyasa işlemleri daha azdır. Yatırımcı tabanı oluştukça Hazine de bu talebe cevap verecektir.”
Yabancılar istekli
Geçen yılın son aylarında başta yabancı bankalar olmak üzere bazı piyasa oyuncuları 10 yıl üzeri TL cinsi tahvil ihracı isteklerini Hazine Müsteşarlığı’na iletmişlerdi. Lokal bankaların TL cinsi sağladıkları fonlamanın vadesinin oldukça kısa olması nedeniyle yabancı bankaların daha uzun vadeli ihraçlara lokallerden daha istekli oldukları biliniyor. Ekim sonunda açıkladığı 2013 borçlanma programı çerçevesinde, ortalama vadeyi piyasa koşulları el verdiği ölçüde uzatmak isteyen Hazine, vadesine 12 aydan az kalmış senetlerin payını da azaltmak istiyor.
Türkiye ‘sınıfta’ alt sıralarda
Türkiye’nin borç stokunun vadeye kalan süresi 2000’li yıllardan itibaren hızla artmaya devam etse de benzer ülkelerin hâlâ oldukça gerisinde kalıyor. Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) verilerine göre, borç stokunun vadeye kalan süresi açısından Türkiye sıralamadaki en kötü ülke.
BIS’in 2011 yılı sonu verilerine göre Türkiye’de borç stokunun vadeye kalan süresi 2.5 yıl iken Arjantin’de 11.8, Brezilya’da 3.5, Hindistan’da 9.8, Çek Cumhuriyeti’nde 5.3, Macaristan’da 3.6, Polonya’da 4.3, Rusya’da 6.2, Güney Afrika’da 11.6 yıl seviyesinde bulunuyor.
Hazine’nin daha güncel verilerine göre, borç stokunun vadeye kalan süresi 2013 Mart sonu itibarıyla ise 3 yıla oldukça yaklaştı. Bu artışa karşın Türkiye BIS listesinde ve borç stokunun vadeye kalan yer alan en düşük ülke olan Suudi Arabistan’ın bile gerisinde kaldı. Suudi Arabistan’da bu süre 3.1 yıl olarak gerçekleşti.
Yatırımcı açısından da avantajlı
Hazine’nin 10 yılın üzerinde vadeyle borçlanmasının hem Hazine hem de global düzeyde getirilerin rekor düşük seviyede seyrettiği bu dönemde yatırımcı açısından avantajlı olacağını belirten bir bono/tahvil işlemcisi, “Hazine açısından bakarsak borçlanma vadesi uzarken yatırımcı ise ilk kez ihraç edilecek bir tahvilin sunduğu primi alacaktır. O yüzden ihraçların 12-15-20 yıl gibi çeşitlenmesini, ilk başta bu tutarların düşük kalmasını, ikincil piyasada aktif işlem yapan yatırıcılar yerine uzun vadede elinde tutacak yatırımcılar tarafından alınmasını bekliyorum” dedi ve ekledi: “Bence Hazine talepleri görmek açısından önümüzdeki yılın ilk çeyreğini bekleyecektir. Ancak yatırımcılar istekli olursa önümüzdeki ay bile böyle bir ihracı yapabilir” dedi.