Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Meteorolojinin son tahminlerine göre 11 Perşembe gününden itibaren yurt genelinde hava sıcaklıkları düşmeye başlayacak ve yağışlar görülecek. 14 Ocak pazar günü pek çok kentte kar yağışı görülebilir.
Peki, bu yıl kış neden daha sıcak geçiyor?
Yardımcı Doç. Dr. Abdullah Kahraman ise bu konuyla ilgili "İstanbul'daki hava ve iklim durumunu konuşmak ilgimizi çekiyor ama bunu bölgede, hatta dünyada olan biteni anlamadan konuşamayız. Bunun en güzel örneklerinden biri de içinde yaşadığımız dönem. Geçen kış öncesinde pek çok anlamda iklim ekstremleri yaşandı, 2016 deyim yerindeyse rekorların yılı oldu. 137 yıllık modern gözlem devrindeki en yüksek küresel sıcaklık ortalaması, en yüksek deniz suyu sıcaklıkları ve en yüksek deniz seviyesi, kutuplardaki deniz buzunda uydu çağı boyunca görülmemiş bir erime, suyun döngüsünde ekstremler 2016'ya damga vurdu. Özellikle kuzey kutup bölgesindeki büyük ölçekli salınım bizi doğrudan etkiledi. Oralardaki rekor ısınma, ve Avrasya'ya kayan soğuk hava bizde geçen kış unutulmaz kar ve soğuk anıları bıraktı" diyor.
SOĞUK HAVA NEREDE?
Kahraman şöyle devam etti:
2017 de yine küresel sıcaklıkların normallerin çok üzerinde seyrettiği bir yıl oldu ama El Nino etkisinin yitimiyle 2016'nın biraz gerisinde kaldı. Özellikle tropikal siklonların etkisi geçtiğimiz yılda zirve yaptı. Öte yandan büyük ölçekli sirkülasyon kutup bölgesindeki ekstrem durumu bir nebze toparladı, dolayısıyla kışa girdiğimiz aylarda 2016'daki kutupsal hava salınımını yaşamadık. Bu nedenle buralarda geçen kışa benzer bir seyir de beklemiyorduk, nitekim halen mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar ve yer yer kuru bir dönem geçiriyoruz. Peki soğuk hava nerede? Kürenin öte yanında. Kuzey Amerika'da çok şiddetli soğuklar hakim.
Önümüzdeki süreç için konuşmadan önce, öncelikle bu vadede bir tahminin hava tahmini ya da iklim tahmini gibi olmadığını belirtmek isterim. Hava tahmininde mevcut koşullara ve de dinamik yasalara göre günler mertebesinde havanın nasıl evrileceğini öngörmeye çalışırız. Bu yaklaşımla çoğunlukla 5-10 gün sonrasında tahmin edilebilirlik hayli düşer, çünkü atmosfer kaotiktir, halihazırda tespit etmediğimiz ufak bir değişiklik, bir hafta sonra bambaşka bir hava yaşamamıza neden olabilir. İklim tahminindeyse başlangıç koşulları değil, çevresel zorlamalar önemlidir. Dolayısıyla şu an havanın nasıl olduğu ya da ileride belli bir anda nasıl olacağı mesele değildir ama uzun dönemdeki istatistiklerin önemi vardır. Bunda da atmosferdeki sera gazlarının miktarı, okyanus sirkülasyonları gibi daha uzun vadeli etkiler daha çok rol oynar. Mevsimsel tahmin ya da aylık tahminse bu ikisinin arasında bir yerlerdedir, ve her ne kadar bu ikisinin çıktılarıyla bir şeyler söylenebilecekse de, bunda tutarlılık güçtür. Bu yüzden Ocak'ın 30'unda İstanbul'a kar yağacak dememi kimse beklemesin. Yarın şurada yağmur yağacak demek, ya da 21. yüzyılın sonları şu bölgede şimdikinden şu kadar sıcak olacak demek, bir kaç ay sonraki durumun ne olacağını tahmin etmekten daha anlamlıdır.
KISA SÜRELİ BİR SOĞUMA HARİCİNDE...
Bütün bu anlattıklarım ışığında, farklı yaklaşımlarla pek çok veriyi analiz ettiğimizde önümüzdeki dönem için görünen şu: İstanbul'da Ocak ayı ortasında kısa süreli bir soğuma haricinde sıcaklıklar büyük ölçüde mevsim normallerinin üzerinde görünüyor.
Yağışlar da Trakya hariç mevsim normallerinin altında seyrediyor.
ŞUBAT'TA NASIL OLACAK?
Şubat'ın başlamasıyla birlikte işler değişebilir ama genel olarak normalden ılık ve daha az yağışlı bir kış geçireceğiz. Bu hiç kar yağmayacak ya da hava hiç soğumayacak demek değil ama uzun vadede bunların miktarı ve/veya süresi daha az ya da daha zayıf olacak demek. Burada şunu da eklemek gerek; yağışla ilgili belirsizlik, kış sonu için yüksek.
Yani şu anki verilere göre yağışta, sıcaklıklardan daha zayıf bir öngörülebilirlik sözkonusu. Bu durum özellikle kuraklık konusunu daha güçlü biçimde gündeme almamızı gerektirebilir. Tarım bundan ciddi şekilde etkilenebilir. Enerji sektörü için de durum kayda değer, çünkü özellikle 2017 süresince doğu ve güneydoğu bölgelerimizde yeterli yağışlar düşmedi. Dağlık bölgelerdeki kar rezervleri hidroelektrik santraller için önemli. Yine rüzgar ve güneş enerjisi gibi meteorolojik duruma bağlı enerji kaynakları etkilenecektir. Öte yandan, normalden sıcak bir kış daha az doğalgaz tüketmemizi sağlıyor, bu da özellikle dışa bağımlı kaynaklar açısından pozitif bir etki.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.