Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
M.Ö. 300’lü yılların başında Büyük İskender’in komutanlarından Seleucus Nikator tarafından kurulan ve nüfus bakımından Roma İmparatorluğu’nun 3’üncü büyük şehri olarak bilinen Hatay, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Sergileme alanı olarak dünyanın en büyük mozaik müzesini içinde barındıran kentteki kazılarda ortaya çıkarılan yüzlerce eser, yurt dışındaki farklı müzelerde sergileniyor.
TABAN DÖŞEMESİ ORTAYA ÇIKARILDI
MKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Antakya Hipodrom ve Çevresi Kazıları Başkanı Prof. Dr. Hatice Pamir, Hatay ve çevresinin Fransız manda yönetimi altında olduğu 3 Mart 1932 yılında ilk arkeolojik kazıların yapılmaya başlandığını belirterek, şunları söyledi:
Princeton Üniversitesi Sanat ve Arkeoloji Bölümü Başkanlığı, Hatay ve yakın çevresinde kazı çalışmasına başlatılması için 1930’da Fransa ve Suriye Yüksek Komisyonu’na başvurup 6 yıl süreyle kazı yapma izni alır. Kazıların finansal desteğini sağlamak için 1931 yılında görüşmeler yapılır ve 1931 yılında Antakya Kazıları Komisyonu/Komitesi kurulur. Bu komiteye finansal destek veren Worcester Sanat Müzesi, Baltimore Sanat Müzesi, Fransa Milli Müzeleri ve Princeton Üniversitesi katılır.Başlangıçta Amerikalı arkeologlar ve araştırmacılardan oluşan ekibe daha sonra Fransa Milli Müzeleri’ni temsilen, Fransız Şam Enstitüsü’nden bir üye katılır ve kazılar 1939 yılına kadar sürdürülür. Antakya, Defne ve Samandağ’da sürdürülen kazı çalışmalarında 80 kadar yapı ve yaklaşık 300 kadar mozaik taban döşemesi ortaya çıkarılmıştır. Sistematik arkeolojik kazı amaçlayan çalışmalar giderek sadece mozaik döşeme hasadına yönelmiş ve kazı çalışmaları bu şekilde sürdürülmüştür. Kazı ekibi, Hatay, Fransız mandası altındayken kazıların 1942 yılına kadar devam ettirilmesi izni almış, 29 Haziran 1939’da Hatay’ın Türkiye’nin bir parçası olmasıyla kazılar Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkisi altına geçmiştir.
ESERLER KOMİSYON ÜYELERİ ARASINDA PAYLAŞTIRILDI
Temmuz 1939’da Türk hükümetinin kazılara 1942 yılına kadar devam edebileceği izni verildiğini ancak o yıllarda kazıların Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne tabi olduğundan çıkarılan hiçbir eserin Türkiye dışına çıkarılmadığını anlatan Pamir, şöyle konuştu:
1940 yılının bahar aylarında Türk hükümetinin de temsil edildiği komisyon üyelerine, 1939 yılı öncesi kazı çalışmalarında çıkan eserler paylaştırılmıştır. Bu paylaştırma maalesef bazı mozaik panellerin bütünlüğünü bozmuş, bir evin yemek salonuna ait tek bir panel kesilerek farklı müzelere götürülmüştür. Buna en çarpıcı örneklerden biri Antakya Atrium Evi’nden çıkan mozaik döşemedir. Bu mozaik döşemenin birer paneli Louvre Müzesi, Worcester Sanat Müzesi, Wellesley Sanat Müzesi ve Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi’ndedir. İki paneli ise Baltimore Sanat Müzesi’ndedir. Adeta mozaik paneller yerlerinden ve bütünlüğünden koparılarak müzelerde sergi objesine dönüştürülmüştür. Muhteşem teknik repertuarı, çarpıcı dekoratif ve tasvirsel etkileyiciliği, işledikleri geniş yelpazeyi kapsayan konuları ile Hatay mozaikleri, antik dönemin en muhteşem şehirlerinden birinde yaşayan insanların sanat zevkleri ve entelektüel ilgilerine dair günümüze kalan canlı tanıklarıdır” diye konuştu.
ABD’NİN 28 SANAT MÜZESİNDE HATAY MOZAİĞİ VAR
Hatay’a ait olan birçok eserin, bazı kişilerin özel koleksiyonlarına dahi dağıldığını belirten Pamir, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hatay’dan çıkartılan 200 mozaik eser yurt dışında sergileniyor. Fransa’da Louvre Müzesi’nde Hatay mozaiklerinin geniş bir koleksiyonu bulunuyor. Ayrıca, ABD’deki farklı 28 sanat müzesinde Hatay’dan giden mozaikler var. Başlıca müzeler ise Baltimore Sanat Müzesi, Worcester Sanat Müzesi, Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi. O dönem eserler, yasal yollardan yurt dışına çıkartılmıştır. Ancak Hatay’ın arkeolojik zenginliği bitmez. Hala kazılarda tarihi eserler çıkartılıyor. Bizim korumacı bir yaklaşım ile çıkartılan eserlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.
İzmir'de mitolojide tanrıların aşkını simgeleyen 2 bin yıllık mozaik koruma altına alındı
2700 yıllık iki mozaik bulundu
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.