Haşim Kılıç'tan olay veda konuşması
Haşim Kılıç son dakika açıklamasıyla Zühtü Arslan'ın yeni Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçilmesine ilişkin değerlendirme yaptı
Haşim Kılıç son dakika açıklamasıyla Zühtü Arslan'ın yeni Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçilmesine ilişkin değerlendirme yaptı.
Bugün yapılan seçimle görevini Mart ayında Zühtü Arslan'a bırakacak olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, basın toplantısı düzenledi.
İşte o konuşmadan çarpıcı satırbaşları:
Ertelemenin tek sebebi arkadaşlarımın talebi üzerine olduğunu belirtmek istiyorum. 25 yıllık görevim sürecinde gizli bir ajandam olmadı. Bugün yapılan bu spekülasyonların cevabını vermem gerekiyordu.
25 yıl boyunca hep açık yüreklilikle konuştum. 25 yıllık süre içerisinde AYM'de neler oldu? Ben bunu uzun uzun size analizini yapmak istemiyorum. bundan önceki yemin töreninde biraz olsun AYM'nin ne olduğunu, hangi noktada olduğunu anlatmaya çalıştım.
AYM'de en önemli yapılan şey ne oldud erseniz; bugün itibariyle geldiğimiz noktada AYM'nin geçmişte kalan yasaklayıcı sınırlayıcı anlayışından hak ve özgürlüklerin önünü açan ve anayasal ilkeleri evrensel değerlerle dolduran bir AYM var artık: Bundan dolayıdır ki AYM son yıllarda aldığı kararlar nedeniyle hem yurtiçinde hem yurtdışında haklı övgüsünü kazanmıştır, diye rahatlıkla söylüyorum size...
BİREYSEL BAŞVURU
Bugün AYM temel hak ve özgürlükler mahkemesine dönüşmüştür. Bu çervede mahkememiz görevlerini sürdürecektir Şüphesiz ki bu mahkeme temel hak ve özgürlüklerin güvencesidir.
AYM'nin verdiği kararlar sonunda artık gerek AİHM'de gerek diğer uluslararası kuruluşlarda bu mahkemenin etkin bir denetim yaptığı kabul ediliyor. Artık anayasa mahkemesi AİH sözleşmesi sözleşmesinde evrensel hukuk kurallarına göre uygun yorum yapan bir mahkemedir ve bu çok sevindirici bir noktadır.
Her iktidar döneminde linç edilmekten kendimi hiç bir zaman alamadım. Neden oldu derseniz; bu belki benim özgürlüklere ve temel haklara bakışımdan ötürü oldu diyebiliriz. Ama şunu belirteyim bu saldırılardan ve eleştirilerden yılmadım doğru bildiğim yoldan yürümeye devam ettim.
Dün eleştirenler bugün alkışladı, bugün alkışlayanlar da yarın eleştirdi. bunların hiçbiri beni etkilemedi. Ben vicdanımda beliren düşünceleri sergilemeye yönelik bir kişilik sergiledim. Haklar ve özgürlüklerin kutsallığına inanıyorum. Bugüne kadar AYM'de yapmış olduğum görevimi emekli olduktan sonra da bu mücadelemi sürdüreceğim, yanlışları ve doğruları söylemeye devam edeceğim. Kim alınırsa alınsın etkilenmiyorum ve etkilenmemeye devam edeceğim.
Artık bugün itibariyle yeni başkanımızı seçmiş bulunuyoruz; bugün itibariyle ben emekli dilekçemi gönderdim ve artık emekliyim. Bu kararı niye aldım? 2013 13 Mart'a kadar sürem vardı, bir ay önceden karar aldım.
Şuanda bu çatının altında 2 tane başkan var; bir kurumda 2 başkan olmaz. Seçilmiş arkadaşımın plan programını daha rahat bir ortamda yapması adına bugün itibariyle emeklilik kararımı almış bulunuyorum.
Seçilen ve kalan arkadaşlarıma başarı diliyorum. Aziz milletime veda ediyorum. Onların hak ve özgürlüklerini her platformda korumaya devem edeceğim. Bu nefes bu bedende olduğu sürece bu görev devam edecektir. Bizim sorunları konuşmaya ihtiyacımız var. Türkiye’de artık öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki kutuplaşmanın ayrımlaşmanın farklı zeminlerde diyalog kurmasını kaybediyoruz. Türkiye’nin en büyük tehlikesi nefret söyleminin doğurduğu ortamdır. Bu konuda siyaset aktörlerinin ılımlı anlayışına ihtiyacımız olacaktır. Yargımızın da sorunları var.
Bu nefes bu tende kaldığı sürece bu mücadele devam edecektir, bugün bu çatı altında yarın başka bir platformda...
Türkiye'de öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki, bireyler arası diyalog zemini kaybetmeye başlıyoruz. Türkiye'nin gelecekteki en büyük potansiyel tehlikesi; nefret söylemi...
Bildiğiniz gibi 2010 yılındaki anayasa değişikliği ile yargıda özellikle HSYK'da bir seçim sistemi öngörüldü; geniş bir tabanda seçilme imkanı getirildi. Ancak şunu belirtmek isterim HSYK'nın son yapılan seçimde biraz daha çoğulcu olması memnuniyet verici. Seçimin geride bıraktığı tortu ve enkazlara baktığımızda yargının ne kadar zor durumda olduğunun altını çizmeden geçemeyeceğim...
Ben 2010 yılından AYM kuruluşunda söylediklerimi tekrarlıyorum; Yargıdaki seçimlerin yeniden değerlendirilmesi ve yeni bir usul ve anlayışla sistemin revize edilmesi gerek. Bu seçimlerin olduğu sürece siyasi çekişmeler devam edecektir. Yargı birilerinin hedefine ulaşacağı kamu gücü değildir.
13 bine yakın hakim ve savcının katkısıyla kurulumuz oluştu. Ancak şunu belirtmek isterim HSYK’nın son seçiminde çoğulcu bir yapının oluşmuş olması memnuniyet verici. Ancak bu seçimin geride bıraktığı enkazı değerlendirdiğimizde yargının ne kadar zorda olduğunu söylemek lazım. En ücra köşeye gidin oradaki hakim ve savcıların hangi siyasi görüşe yakın olduğunu vatandaşlar biliyor. Böyle bir yargı ile devam edemeyiz. Bunun nedeni yargıdaki seçimler. Yargıdaki seçimler yargıyı çürütüyor. Bu seçimlerin yeni bir usul ve anlayışla yenilenmesi gerekiyor. Bu seçimle r oldukça siyasi çekişmeler kırgınlıklar olacaktır. Yargı intikam aracı değildir, yargı birilerinin hedefine ulaşacağı kamu gücü de değildir. Bunlar ülkeye kötülük getirir. Bir adalet kurultayı ile bu konunun görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde her seçim yargıçlar arasındaki ilişkiyi zedelemekte sıkıntılar doğurmakta. Bu 2010 yılandaki konuşmama bakarsanız orda da bu görüşleri söyledim
Genel Kurmay Başkanı’nı askerlerin, Diyanet İşleri Başkanı’nı din adamlarının seçtiğini, emniyet müdürünün polisler tarafından seçildiğini düşünün. Sonuçlarının ne olacağını siliyorsunuz. Bunlardan çok daha önemli olan yargıda bu seçimler ciddi çürümelere neden olmaktadır. Giderken bu ikazımı bir kez daha yapmak istiyorum.
KILIÇ BASIN MENSUPLARININ SORULARINI YANITLIYOR
Siyasete mi gireceksiniz?
Siyasi projem yok. Bugün emeklilik kararımın temelinde az önce ifade ettiğim gibi yeni seçilen arkadaşıma daha rahat çalışma ortamı bırakmak için aldım. Bu kararımı siyasi proje olarak değerlendirmeyin. Böyle bir projenin devamı değil bu. 25 yıllık burada edindiğin tecrübe temel hak ve özgürlüklerle ilgili çalışmalarımı aktaracağım. Doğruları söylemeye devam edeceğim, bu bir yerde başkan olmak ya da siyasi figür olmakla yürümesi gerekmiyor.