Hasar 200 milyon euroya çıkar, sektör altından kalkar
Referans Gazetesi Yazarı Noyan Doğan selin sigorta sektörüne maliyetinin 200 milyon Euro'yaü çıkacağını ve sektörünün de bu zararın altından rahat bir şekilde kalkacağını yazoı.
Sigortacılar, selin sektöre maliyetinin 200 milyon euro olacağını ve hasarın beklentilerin ötesinde çok hızlı ödeneceğini belirterek İstanbul'da oluşan hasarın yüzde 50 gibi büyük bölümünü sigorta sektörünün karşılayacağını söylüyor.
Sel felaketi sonrası hasar tespit çalışmaları başladıkça, hasarın boyutu da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Felaketin ilk günlerinde sigortacılarla konuşmalarımda hasarın boyutunun 100 milyon dolar olduğunu söylüyorlardı. Şimdi ise 200 milyon euroya kadar çıktı.
Geçenlerde İstanbul Valisi Muammer Güler, yapılan tespitleri açıklarken selde 3400 binanın hasar gördüğünü, 60 binanın yakıldığını, binaların yüzde 74'ünün de ağır hasar gördüğünü söylüyor. Güler, 33 okul ve 3 hastanede de orta ve hafif çapta hasarlar oluştuğunu belirtiyor.
İşyerlerindeki hasarın boyutu ise bilinmiyor. Bunu ortaya çıkaracak olan, sigorta sektörü. Çünkü, sel felaketinin yaşandığı bölgedeki işyerlerinin yüzde 90'ına yakını sigortalı.
Hal böyleyken, maalesef temel sorun şu ki, her doğal afet sonrası sigorta sektörüne yönelik genel bir güvensizlik hakim. Hem de bu öyle bir güvensizlik ki, sormadan soruşturmadan, daha hasar tespit çalışmaları bile başlamadan sigortacıların hasarları ödemede sıkıntı yaratacaklarını söylemeye kadar uzanıyor.
Peki konuya sigortacılar nasıl yaklaşıyor. Sel felaketinin yol açtığı hasarın altından sektörün kalkıp kalkamayacağı, aynı zamanda da hasarın boyutu hakkında sigorta şirketlerinin yöneticileri ile konuştum. Öncelikle şunu belirteyim: Hasarın boyutu ne olursa olsun ödenmesi konusunda sektörün hiçbir sıkıntısı ya da endişesi bulunmuyor.
Serdar Gül: Hızla öderiz
Nitekim, Mapfre Genel Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül ile konuşmamda şunları söylüyor: "Beklentilerin ötesinde hasarlar çok hızlı ödenir. Hatta hasarların önemli bölümü daha sigortalının cebinden fiili harcama yapmasından önce avans olarak ödenir."
Serdar Gül, sektörün toplam hasarının 200 milyon euro civarında olacağını da belirtiyor. "Bizim ve bizim boyutumuzdaki şirketlerin ortalama hasarı 20 milyon euronun üzerinde çıkabilir" diyor Gül ve şöyle devam ediyor: "Buna ek olarak, şirketlerin üzerinde tuttuğu hasar miktarı, reasürörlerin ödeyecekleri hasarlarla ilgili bizlere yükleyecekleri maliyetler ve önümüzdeki yıl ilave gelecek reasürans maliyet artışları sektörü çok ciddi şekilde etkileyecektir."
Ertan Fırat: Üstesinden geliriz
Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat ile konuşmamda ise sektörün bu yükün altından çok rahatlıkla kalkabileceğini belirtiyor. "Geçmişte çok daha yüksek rakamların üstesinden gelmiş olan sektörümüz, bu felaketin de üstesinden rahatlıkla gelecektir" diyen Fırat, hasar yükünün önemli bir bölümünün de yerli ve yabancı reasürans şirketlerine yansıtılacağını vurguluyor. Fırat, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Sel hasarının ilk aşamada sigorta şirketlerinin finansal tablolarına olan olumsuz etkisi daha sınırlı olacaktır. Ancak bu hasarlar nedeniyle sigorta şirketlerinin önümüzdeki dönemde yapacakları reasürans anlaşmalarında bazı güçlükler ya da ek maliyetlerle karşılaşmaları da söz konusu olabilecektir."
Ertan Fırat, konuşmasında ilginç bir noktaya temas ediyor: Sel felaketinin yaşandığı bölgedeki sigortalılık oranına. Fırat'a göre ilk felaket, ağırlıklı olarak konut ve yazlıkların bulunduğu Silivri, Selimpaşa, Çatalca bölgelerinde yaşandığı için bu tür mesken olarak kullanılan konutlardaki sigortalılık oranı yüzde 10-15 civarında. Ancak İstanbul'da yaşanan felaket, daha çok ticari ve sınai işletmelerin bulunduğu bölgeleri vurgu için buralardaki sigortalılık oranı ise yüzde 40'lar seviyesinde. Ertan Fırat, bunun yanı sıra birçok kasko poliçesinin sigorta teminatı kapsamında sel-seylap teminatı olduğu için kasko poliçelerinden de hasar ihbarları geldiğine değiniyor.
Nüzhet Atabek: Riski paylaşacağız
Ray Sigorta Genel Müdürü Nüzhet Atabek ise İstanbul'da fabrika ve işyerlerinin yüzde 60-70'nin sigortalı olduğunu söylüyor. Ancak küçük ve orta boy işletmelerde durumun farklı olduğunu belirten Atabek, "Küçük işletmelerde sigortalanma oranı çok düşük. Konutlarda da aynı durum hakim. Her 10 konuttan ancak 2-3 tanesi sigortalıdır. Araçlarda sigortalılık oranı ise Türkiye ortalamasına göre çok yüksek. Trakya bölgesinde daha çok tarımsal yatırımlar, yazlık ve kışlık konutlar etkilendi. Burada da sigortalanma oranı yüzde 20'lerde" diyor.
Nüzhet Atabek, sigorta sektörünün hasarın altından kalkıp kalkamayacağı konusunda da çok net bir ifadede bulunuyor:"Sigorta sektörü bu rakamların altından çok kolaylıkla kalkar."
Sektörün toplam sermayesinin 5.5-6 milyar TL olduğuna dikkat çeken Atabek, "Nakit varlıkları ise 7.5 milyar TL dolaylarındadır. Dolayısıyla bu hasar sektör için sorun olmaz. Kaldı ki, gerek trete gerekse hasar fazlası anlaşmaları ile bu riskleri reasürörlerle paylaşırız" şeklinde konuşuyor.
Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak ise sigorta bilincinin yüksek olduğu bir il olan İstanbul'da oluşan hasarın yüzde 50 gibi büyük bölümünü sektörün karşılayacağını söylüyor.