Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Günümüzde, değişen çağ ile birlikte ebeveynlerin kafasında çocuk yetiştirme konusunda birçok soru işareti bulunuyor. Kuşak farkı, sosyokültürel farklar, ekonomik zorluklar çerçevesinde ebeveynler, iyi birer anne-baba olabilmek için çabalarken daha çok maddi olgulara yöneliyor. Yöneldikleri maddi olgularla çocuklarını yetiştirmeye çalışan ebeveynler ise, çocuklarının gelişimleri hakkında hayal kırıklıkları yaşayabiliyor. Ebeveynlerin mükemmel anne-baba olma baskısı üzerine yapılan araştırmalar sürerken dünyanın en ünlü üniversitelerinden Harvard Üniversitesi’nde psikolog olarak görev yapan Lisa Feldman Barrett, günümüzde ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken kendine güvenen, başarılı ve sağlıklı bireyler olması konusunda yardımı dokunacak yedi öneriyi sıraladı. İşte o yedi öneri...
MARANGOZ DEĞİL BAHÇIVAN OLUN
Marangozlar ahşabı istedikleri şekilde oyarlar. Bahçıvanlar, bereketli bir bahçe oluşturarak mahsülün kendi başlarına büyümelerine yardımcı olurlar. Aynı şekilde, ebeveynler çocuklarını belirli bir şeye, örneğin bir piyaniste dönüştürebilirler veya çocuğun hangi işi yaparsa yapsın sağlıklı büyümesini teşvik eden bir ortam sağlayabilirler.
Çocuğunuzun bir gün önemli bir konserde piyano çalmasını isteyebilirsiniz ama onu ders almaya zorlamak (marangoz yaklaşımı) bir sanatçı da oluşturabilir, müzikten nefret eden bir çocuk da oluşturabilir. Bahçıvan yaklaşımıyla yaklaşılırsa, yani evin etrafına çeşitli müzik fırsatlarını yerleştirip hangilerinin çocuğunuzun ilgisini uyandırdığı görülecektir. Çocuk tencere ve tavalara vurmayı mı seviyor? Belki çocuğunuz bir davulcu olacaktır. Ne tür bir bitki yetiştirdiğinizi anladıktan sonra, kök salması ve gelişmesi için toprağı ‘ayarlayabilirsiniz’.
OLABİLDİĞİNCE ÇOK KONUŞUN
Araştırmalar, çocukların birkaç aylık olduklarında kelimeleri anlamadıklarını ancak beyinlerinin bu kelimelerden daha sonra faydalandığını açıklıyor. Ebeveynin çocukla konuşması, daha sonra öğrenmek için sinirsel bir temel oluşturuyor. Yani çocuklar ne kadar çok kelime duyarlarsa, etki o kadar büyük oluyor. Ayrıca daha geniş kelime dağarcığı ve okuduğunu anlama becerisine sahip olacaklarını gösteriyor. Özellikle duygu belirten cümleleri birkaç aylıktan itibaren çocuklara belirtmek, çocukların duygularını belli eden, daha esnek ve açık bir insan olmasını sağlıyor.
NEDEN SORUSUNA CEVAP VERİN
Çocuğunuzun sürekli "neden" diye sorması yorucu olabilir. Ama onlara bir şey açıklandığında, dünyadan yeni ve alışılmadık bir bilgi almış ve olayları öngörülebilir hale getirmiş olursunuz. Beyin, iyi tahmin ettiklerinde daha verimli çalışır. "Neden" sorusuna "Çünkü ben öyle söylüyorum” şeklinde yanıtlamaktan kaçının. Belirli bir şekilde davranmanın nedenlerini anlayan çocuklar, eylemlerini daha etkili bir şekilde düzenleyebilirler.
Tek bildikleri, "Bir otorite figürü öyle söyledi diye bütün kurabiyeleri yememeliyim, eğer yersem başım belaya girecek" ise, bu akıl yürütme ebeveynler yokken yardımcı olmayabilir. Doğru düşünce tipi, "Bütün kurabiyeleri yememeliyim çünkü midem ağrır, ayrıca kardeşim yiyemediği için üzülür” olmalıdır. Bu düşünce tipiyle yetişen çocuklarda empati gelişir.
KİŞİYİ DEĞİL FİİLİ AÇIKLAYIN
Oğlunuz kızınızın kafasına bir tokat attığında ona "kötü çocuk" demekten ziyade açıkça, "Kız kardeşine vurmayı bırak. Bu onu incitir ve sinirlendirir. Ona üzgün olduğunu söyle" ifadeleriyle kişiyi değil fiili kötüleme durumu karakter olarak çocuğun daha iyi olmasını sağlar.
Hikaye kitaplarında yer alan karakterlerin eylemlerinde de örneğin biri gerçeği söylemediğinde, o kişi hakkında olan "O bir yalancıdır" demekten ziyade, fiil ile ilgili olan “O yalan söyledi” demek fiilin doğru olmadığını, çocuğun fiilleri ayırt etmesini ve doğru davranmasına yardımcı olacaktır.
TAKLİT ETMESİNE YARDIMCI OLUN
Ebeveynlerin evlerde ya da sokakta yaptığı hareketleri çocukların taklit etme eğilimi bulunuyor. Bu hareketleri bir oyuna haline getiren çocuklar, ebeveynlerini izleyerek bunu oyun haline getirerek hatta hareketleri taklit ederek fiilleri öğreniyor. Örneğin çim biçen babasını ya da annesini gören bir çocuk, çim biçmeye karşı bir normalleşme sergiliyor ve bu fiil onun için sıradan bir hal alıyor.
ÇOK İNSANLA KARŞILAŞTIRIN
Çocukları, özellikle 1 yaşından küçükken büyükanne ve büyükbaba, teyzeler ve amcalar, arkadaşlar, diğer çocuklar gibi birçok kişiyle sosyalleşmesi gelişimleri açısından çok önemli. Araştırmaya göre, olabildiğince çok kişiyle etkileşime giren çocuklarda, ilerleyen yıllarda sosyal alanda başarı gözlenirken dil öğrenme becerilerinde de gelişme görülüyor. Olabildiğince çok insanla etkileşime geçen çocuklar, çok fazla sima gördüklerinden hafızaları gelişiyor ve gördükleri kişileri normalleştirerek farklı ırk ve simaları normalleştiriyor.
ALKIŞLAYIN
Çocuklar giyinmek, yapboz yapmak gibi ebeveynlerinin yardımı olmadan yapabilecekleri şeyleri yapmayı severler. Fakat çocukların anlamsız olarak gördüğümüz hareketlerinin derin anlamları olabilir. Örneğin bir çocuk elindeki oyuncağı sertçe yere atarsa ya da yediği cipsi yere boşaltırsa bu hareket size anlamsız gelebilir. Fakat bu hareketin altında çocuk bir şeyler öğreniyordur. Örneğin cipsi yere döken bir çocuk o an muhtemelen ya cipsin çıkardığı sesi keşfediyordur ya da yer çekimini farketmiştir.
Ne zaman devreye girip ne zaman geri adım atacağınızı bilmek zor olabilir. Ama her zaman orada olursanız, çocuğunuza rehberlik ediyorsanız ve her ihtiyacını karşılıyorsanız, işleri kendi başlarına yapmayı öğrenmezler. Bazen mücadele etmelerine izin vermek direnç geliştirir ve eylemlerinin sonuçlarını anlamalarına yardımcı olur. Bu yüzden onlara yaptıkları hareketlerde kızmak yerine, ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışmak, alkışlamak ve destek olmak en doğru tavır olacaktır.
‘Hava Kirliliği’ ilk kez ölüm sebebi sayılabilir
Kraliçe II. Elizabeth'in uzun yaşam sırları ortaya çıktı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.