İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, ''İş çevreleri ısrarla bankaları eleştiriyorlar. Tek para kaynağı bankalar değil, hani nerede sermaye piyasanız?'' dedi.
Ege Genç İşadamları Derneği'nin (EGİAD) SwissOtel Grand Efes'te düzenlenen ''66. Ege Toplantısı''nda konuşan Özince, iş adamlarının bankalardan şikayet etmesini eleştirdi.
Türkiye'nin bankacılık sektörünün Avrupa'ya göre hala geride olduğunu belirten Ersin Özince, Türkiye'nin kredi notunun yükselmesinin bankacılık sektörüne olumlu yansıdığına işaret etti.
Özince, Türkiye'de sermaye piyasasının derinleşmesi gerektiğini, dünyaya göre çok sığ olduğunu ifade ederek, ''Kızıyoruz bankacılık sektörüne. 'Komisyon alıyor, bilmem ne yapıyor?' Tamam da 'bu tam pompalamıyor diye kalbimize kızmak gibi.' Evdeki hidroforun pompasına kızıyoruz, 'dördüncü kata basmıyor, tazyik yeterli değil.' Hidrofor küçükse, ekonominin pompası küçükse çaresi bunu büyütmeye çalışmaktır. Sürekli bankalardan şikayet ediyorsunuz. Tek para kaynağı bankalar değil ki. 'Hani nerede sermaye piyasanız?'' dedi.
2001 ekonomik kriz sonrasında bankacılık sektöründe yapılan budamanın ardından bankacılık sektörünün ciddi oranda büyüdüğünü belirten Özince, ''Biz bankalar olarak yıllarca sermaye nedir bilmedik. Bugün çok para kazanıyoruz. Çok yüksek sermayemiz var. Türkiye'nin önde gelen bankalarında 10'ar milyar dolar öz kaynak var'' dedi.
''Tek para kazanma alanımız bankacılık değil''
Tek para kazanma alanlarının bankacılık sektörü olmadığını söyleyen Özince, ''Para kazanmamak ayıp. Ben aynı zamanda cam şirketi başkanıyım. 50 şirketimiz var, bankadan aşağı para kazanmayız. Risklerine bakacak olursak camı kumdan yaparsın. Neticeyle itibarıyla para kazanan iş kolları var. 'Bir tane tarla aldım ona katlandı parası.' Ne camı ne çerçevesi. 'Gayrimenkul mü tavsiye ediyorsun?' diyorsanız hayır, asla, benimki tesadüf oldu'' diye konuştu.
İş adamlarının sorularını da cevaplayan Özince, kredi kartı borçlarına ilişkin bir soruya, o çevrelerle polemiğe girmek istemediğini belirterek, Türkiye'de 70 milyon kredi kartından 7'sinin kendi cebinde olduğunu söyledi.
Kart masrafını bugüne kadar hep ödediğini kaydeden Özince, dünyanın her yerinde kredi kartı faizlerinin yüksek tutulduğunu ifade ederek, ''Kredi kartı faizi düşse ulusal ekonomi için hiç iyi şeyler olmaz. Kredi kartlarının faizleri yüksek tutulmalıdır. Benim iki akrabam da kredi kartı borcundan dolayı tahkibata uğradı elimden bir şey gelmedi. Çünkü yaptıkları harcamalar kazandıklarından fazlaydı. Bu konuya dikkat edilmelidir'' diye cevap verdi.
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya ise reel sektörün bankacılık ve
finans sektörü ile et ve tırnak gibi olduğunu belirterek, ekonomik krizlerle birlikte mücadele eden bu iki sektörün ekonominin gelişmesi açısından da ortak bir itici güç oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye ekonomisinin geçmişte yaşadığı sorunların nedenlerinden biri olan bankacılık ve
finans sektörünün bugün tam tersine sağlıklı ve güçlü yapısıyla Türk ekonomisinin başarısında en önemli faktörlerden biri olduğunu belirten Kaya, Türk bankalarının, yabancı bankalara karşılaştırıldığında son krizde ortaya koyduğu performansın dikkat çekici olduğunu vurguladı. Seda Kaya, şunları söyledi:
''Özkaynaklar ve aktifler üzerinden karlılık rekorları kıran bankaların, artık biraz da şirketlerimizin kaynak maliyetlerini aşağıya çekebilecek şekilde, özellikle yatırım ve işletme kredisi faizlerini makul seviyelere indirmelerini bekliyoruz. Böylece, yeni yatırımlara da fırsat vererek, zor durumda olan şirketlere nefes aldıracaktır. Dünya piyasalarında, dünya devleriyle rekabet edebilmek adına karlarını düşürmek zorunda kalan şirketlerimiz gibi bankalarımızın da karlılık konusunda biraz fedakarlık yapabilmeleri gerektiğini düşürüyoruz.''
EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da Türkiye'de para kazanan tek sektörün bankacılık olduğunu söyledi. Yorgancılar, ''Sanayiciler olarak aslında kendimizi 'eksikliğimiz mi var?' diye sorgulamalıyız'' dedi.