<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılık'Hane halkının borçları devlete kalıyor'----

'Hane halkının borçları devlete kalıyor'

'Hane halkının borçları devlete kalıyor'
30 Nisan 2012 - 20:38 www.finansgundem.com

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, hane halkının borçlarının kamuya mal edilmesi sürecinin yaşandığını söylüyor

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, küresel finansal kriz nedeniyle dünyada hane halkı risklerinin kamuya mal edilmesi sürecinin yaşandığını, kamu ekonomilerinin test edilmeyeceğinin varsayıldığını söyleyerek, ''Oysa bu süreçte gördük ki onun da bir sınırı var, ülke ekonomileri sınanır hale geldi'' dedi.
Bali, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) Nisan ayı olağan toplantısına konuk konuşmacı olarak katıldı.
İş Bankası'nın İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararla kurulduğunu ve Türkiye'nin kamusal malı olduğunu belirten Bali, ''Biz de bu ortak değeri büyütüp bu ülkeye ulusal katma değer yaratmaya çalışıyoruz'' dedi.
Ulu Önder Atatürk'ün askeri başarıların ekonomik başarılarla taçlandırılması yönündeki hedefiyle çalıştıklarını söyleyen Bali, şöyle konuştu:
''Her alanda üzerimize düşen misyonu yerine getirme gayretindeyiz. Bizim ekonomiye genel olarak bakışımız gereği özellikle kriz döneminde görevimiz artıyor. Derin ve dalgalı konjonktürde 2008'in son çeyreğinden bu yana kriz bütün alanlara etkisini yansıtıyor. ABD'nin tarihinde ilk kez kredi notu düşürülüyor. Yüksek kamu borç stoklarına bağlı istikrarsızlıklar yaşanıyor. Problemlerin yaşandığı ülkelerde siyasi olarak da büyük sorunlar yaşanıyor. Ortaya çıkan hane halka risklerinin kamuya mal edilmesi süreci yaşanıyor. Kamu ekonomilerinin test edilmeyeceği varsayılıyordu. Oysa bu süreçte gördük ki onun da bir sınırı var. Ülke ekonomileri sınanır hale geldi.''
-AB ülkeleri ve Türkiye-
AB'ye aday Türkiye'nin küresel finansal krizden AB'nin çekirdek üyesi bazı ülkelerden daha iyi korunduğunu söyleyen Bali, ''Bütün bunlar 2001 krizinden çok büyük dersler çıkararak, her seferinde yapısal problemlerle yüzleşerek hal yoluna koyduğumuz ve krizden etkilenmeme yolunu yaratan çok kıymetli bir ayrışma olgusudur'' dedi.
Türkiye'nin kriz sürecinde farklı bir yönde ilerlediğini ve hızlı büyüme dönemi yaşadığını kaydeden Bali, şöyle konuştu:
''Ekonomiyi karne olarak değerlendirirsek Türkiye ekonomisi büyük ölçüde tatminkar, hatta bazı konularda gereğinden fazla performans gösteriyor. Örneğin ekonomik büyümede. Bu da çok ciddi belirsizlik ve değişkenlik arz eden bir sürecin Türkiye açısından doğru yönetildiğini gösteriyor. Türkiye'nin görece daha olumlu bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Bütçe ve borç istatistikleri bakımından da çok olumlu performans gösterildi. ''
Cari açık probleminin iyi yönetilmesi gerektiğini de dile getiren Bali, ''Cari açık önümüzde bir sorun olarak görünüyor ve bu yönde de alınmaya başlanan ciddi farklı tedbirler söz konusu. Büyüme hızında mutabık kalındığı sürece, makul seviyede gerçekleştiği sürece cari açık üzerinde olumlu etki yapacak. Yüzde 3,5-4 gibi büyüme bekleniyor. Böyle bir oran büyüme ve ithalat ilişkisi ile cari açık üzerinde olumlu etki yapacak'' diye konuştu.
Gıda fiyatlarındaki oynaklık, enerji fiyatları ve emtia fiyatlarındaki yükselişin hızlı büyüme döneminde ciddi riskler olduğuna dikkati çeken Bali, ''Rutin bir süreçte yaşamıyoruz. Olağan karar alma süreçleriyle yönetmek zorunda olduğumuz bir dönemi geride bırakmış durumdayız'' dedi.
Türkiye ekonomisinin son derece esnek olduğunu da vurgulayan Bali, gerektiğinde esneyen, gerektiğinde ise daralan ülke ekonomisinin 2010 ve 2011'i çok ciddi büyüme performanslarıyla geçirdiğini ifade etti.
İş adamlarına kriz dönemi için tavsiyede bulunan Bali, şunları kaydetti:
''Biz işlerimizi büyük ölçüde çok yakından takip edecek ve kısa zamanda yaptığımız işlere hakim olacağız. Hepimizin zihninde işimize dair fizibilite hesabı yapacak bir yapı olmalı ve her gün, her hafta stoklar, satışlar, alacaklar, kredi bakiyesi nereye gidiyor kontrol edeceğiz. Bunu dönemsel raporların çıktılarından sonra değil, süreç devam ederken yönetecek bir anlayışın gerekli olduğuna inanıyorum.''
-İş Bankası'nın 2011 performansı-
İş Bankası olarak 2011 yılında kredi piyasasında çok farklı bir performans gösterdiklerini söyleyen Bali, ''Kredilerimizi yüzde 43 oranında artırdık. 64 milyar TL'den 91 milyar TL'ye çıkardık. İzmir piyasasında da bir yılda yaptığımız ticari kredi artış oranı Türkiye ortalamasının üstündedir ve yüzde 56'dır. İzmir'in en fazla kredi veren bankası olduk'' diye konuştu.
İzmir'de bankanın 97 şubesi olduğunu söyleyen Adnan Bali, ''1925 yılında İzmir'de ilk şubemizi açmışız. Bankanın daha o yıllarda koyduğu taahhüt ortada. Bireysel kredide de birinci sıradayız. Son dönemde İzmir'in ekonomik potansiyelini yeterince kullanamadığı, daralan piyasaya sahip olduğu kanaatler ifade ediliyor ama bunu rakamlar doğrulamıyor. Kanaatlerle ve algılarla değil, rakamlarla konuşmak lazım'' dedi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)