<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkHakan Ateş'ten faiz indirimi yorumu!----

Hakan Ateş'ten faiz indirimi yorumu!

Hakan Ateş'ten faiz indirimi yorumu!
24 Şubat 2015 - 06:48 www.finansingundemi.com

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Merkez Bankası’nın faiz indirmesi için nedenleri ve engelleri açıkladı

 DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su ve Intertech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş, enflasyon başta olmak üzere büyüme, cari açık, kamu borç stoku, bütçe açığı ve diğer makro ekonomik göstergelerin ‘faizi indirelim’ sinyali verdiğini belirterek “Ama kuzeyimizde ve güneyimizdeki jeopolitik riskler hatta Yunanistan bile düşünüldüğünde üzerine bir de Fed’in faiz kararının belirsizliği ‘dur bekle’ sinyali veriyor” dedi.

Ateş, faiz kararı için yılın tamamına bakılması gerektiğini kaydederek “Eğer yanlış bir hareket yaparsak daha sonra bunu telafi etmek için daha fazla Faiz hareketi yapmak gerekebilir. Bu da daha tehlikelidir. Bunun örneğini 2006’da gördük. Zaten piyasada şu anda 25-50 baz puanlık bir indirim fiyatların içinde” diye konuştu.

Dünya'nın haberine göre, DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı ve Intertech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş, Intertech’in Kurtköy teknopark İstanbul’daki yeni merkezinin temel atma töreninden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Artan kur projeleri etkiliyor

Hakan Ateş, piyasalardaki gelişmeleri değerlendirirken Merkez Bankası’nın elindeki veri setinin hepimizin elindeki veri setinden daha geniş olduğunu hatırlattı ve şöyle konuştu: “Merkez Bankası’nın en önemli hedefi para değerini ve istikrarını koruma hedefidir. Erdem Başçı şu anda gelecek enfl asyon beklentilerinin yönetilmesine odaklanmış durumda. Ekonomik doktrinin gerektirdiği de budur. Bu politikalar sadece yurt dışından finansman sağlayan yabancı yatırımcılar açısından değil Türkiye’deki tasarrufçu açısından da önemlidir. Adamın parasını toprağa yatırmasını ya da yastık altında tutmasını istemiyor. Ekonomik sistemde var olmasını istiyorsak reel faiz verme zaruriyeti vardır. Kur aşınıyorsa bunu faizle kompanse etmek zorundasınız. Tasarrufu kıt bir ülkeyiz dış kaynağa ihtiyacımız var. Bütün alt yapı projelerimiz ve büyük projeler dövizle finanse ediliyor. Kurun artması bu yatırımları olumsuz etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Merkez Bankası’nın faiz kararında öncelikli olarak enfl asyon bekleyişlerine bakacağına ve bu yıl enfl asyonun aşağı gelmesi için her türlü şartın da mevcut olduğunu anlatan Ateş, ayrıca Merkez Bankası’nın elini rahatlatacak verilerin düşük kamu borcu, nispeten düşük cari açık, emtia fiyatlarındaki düşüş olduğuna değindi. Ancak buna paralel olarak dünyada muhtemel ciddi risklerin de yükseldiğini aktaran Ateş, “Bu risklere Yunanistan’ı da ekleyin. İçerideki veriler ‘faizi indirelim’ diyor ama kuzeyimizde ve güneyimizdeki jeopolitik riskler hatta Yunanistan bile düşünüldüğünde üzerine bir de Fed’in faiz kararının belirsizliği ‘dur bekle’ sinyali veriyor” ifadelerini kullandı.

Ateş, kasım-aralık aylarında 2015 yılı beklentilerini anlatırken ‘iyi bir yıl olacak’ değerlendirmeleri yaptıklarını da hatırlatarak “Isınan bölgelerdeki gelişmeler gelişen piyasalarda satış baskısını artırdı. Artı, ABD ekonomisinin, Fed’in izleyeceği yol tüm gelişen ülkelerin rotasını çiziyor. Yılın dinamiklerini iyi analiz etmek lazım. Biz dışa açık ve dış fonlara bağımlı bir ülkeyiz. Ekonomik ve siyasi stabilitenin birlikte olması lazım. Giderek ısınan jeopolitik gelişmeler var. Herkes bir yere giderken siz öbür tarafa gidemezsiniz. Dünyada faiz indirimleri var ama 25-50 baz puanlık indirim zaten fiyatların içinde” şeklinde konuştu.
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Kk24 Şubat 2015 11:33

    Seyfı kardes alan kısının parası zaten yok.Borcla alıyor o evı arsayı.o borcta donup dolasıyor yurtıdısndan gelıyor.Ulkenın aldıgı borclarla yogunlukla ınsaat harcamaları yapması verımsızdır.Soyle dusun 50m2 evde de ınsan yasar 300m2 de de.Biz aldıgımız borclarla boyuna ınsaat harcamaları yaparsak gereklı herkesın ıstedıgı buyumeyı saglayamayız.Aldıgın borclarla yatırım ypamlasın ıs kurmalısın ıstıhdam saglamlısın katma deger yaratmalısın.Boyle buyur ulkeler,ınsaat bu refah durumu sonrası ortaya cıkan bonkorluk durumu olabılır.Cok para kazandık hadı daha ferah bır yerde yasayalım luksudur.Son soz:Uretıme kafayı tkamalıyız insaata degıl

  • seyfi24 Şubat 2015 09:00

    Sayın Ateş demişki;" Adamın parasını toprağa yatırmasını ya da yastık altında tutmasını istemiyor. Ekonomik sistemde var olmasını istiyorsak reel faiz verme zaruriyeti vardır." Ya arkadaş adam arsa ev alıyorsa bu da ekonomik bir hareketliliktir. Gidip parayı tarlasına gömmüyorki. Arsa aldığı adam gelip bankaya yatırıyor parayı. Yine sistem içinde kalıyor. Bunun yüksek faizle alakası yok. Bilakis düşük faiz tasarruf sahiplerini harcamaya ve ekonomik aktiviteye yönlendirir. Büyüme için bu şarttır.