<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaGüvercin diliyle sunulan şahin tablo----

Güvercin diliyle sunulan şahin tablo

Güvercin diliyle sunulan şahin tablo
23 Mart 2018 - 05:34 www.finansingundemi.com

Hürriyet yazarı Uğur Gürses, Jerome Powell'ın ilk kez başkanlık yaptığı Fed FOMC toplantısında alınan kararları değerlendirdi. İşte Gürses'in o yazısı:

Gelişmiş ülkelerdeki bol ve ucuz para döneminde fiyatları rekor seviyelere ulaşan varlıkları elinde bulunduran ve ultra kazançlar elde eden yatırımcıların tek arzusu şu; parasal sıkılaşma olabildiğince sancısız olsun.

Merkez bankaları da zımnen bunu istiyor; “fincancı katırlarını ürkütmeden” parasal normalleşmeyi sürdürebilmek. Bu yüzden; şahince tasarlanan politikalar artık güvercin diliyle anlatılıyor.

Bu arzu, sadece ucuz paralarla hisse senedi tahvil gibi varlıklara yatırım yapanların değil, “yüksek getirili piyasalar” olarak adlandırılan bizim gibi gelişen ülkelerin politikacıların da arzusu. “Fincanlar” gelişen ülkelerin şirketlerinin yükümlülük tablosunda. Kırılırsa oy kaybı yaratır.

Çarşamba günü Amerikan Merkez Bankası Fed’in faizleri o.25 puan artırması sürpriz değildi ama merakla beklenen sonrasına dair işaretinin ne olacağıydı.

İlk çıkan olumlu olarak değerlendirildi; ilk tepkiye bakılırsa piyasalar her zaman olduğu gibi “güvercin tonunu” kabul edip bunu kutladı. Dolar değer kaybetti, gelişen ülke paraları biraz değerlendi. Olumlu diye görülen de şuydu; Fed üyesi başkanların geleceğe dair nokta faiz tahminlerinde, 2018’de iki faiz artışı daha öngörülüyordu. Yani çarşamba günkü artış dahil 2018’in tamamında 3 Faiz artışı öngörülüyor demek. Aralık ayındaki tahminlerin, oran olarak küçük bir artış olsa da adet olarak tamamen aynısı idi. Oysa Fed Başkanı seçilen Jerome Powell’ın göreve başladıktan sonraki konuşmaları ile bunun 4 faiz artışına doğru kaydığı görülmüş, tahvil faizleri artmaya başlamıştı. Toplantı başladığında piyasadaki hava buydu.

AKILLI MANEVRA

Dün 2018 tahminleri sürpriz gibi gelse de asıl ilginç olan şuydu; Fed başkanları 2018 tahminlerini değiştirmezken 2019 ve 2020 tahminlerini yukarı çekmişlerdi. Hem adet olarak hem de faiz artışının dozu olarak. Örneğin aralıkta 2019’daki faiz seviyesi ortalama yüzde 2.70 görülürken, mart tahminleri ortalama yüzde 2.875 olmuştu. Bu, 2019’da faiz artış sayısı olarak aralık ayındaki tahminlere göre bir fazla artış demekti. Çok açık ki Fed piyasaları fazla ürkütmek istemiyor. Akıllıca bir manevra ile 2018 için piyasanın kendi kendine çıkarsamayla yaptığı “4 artış” tedirginliğini yumuşatıyor, ama bu “dördüncüyü” 2019’a ilave etmiş görünüyor.

Şurası açık; Fed başkanlarının faiz tahminleri piyasaya bir kılavuzluk içeriyor. Bu tahminlere göre faiz artışı gelecek diye bir duruş hiç olmadı, olmayacak da. Tersine gelişmelere göre öne çekilebileceği de açık. Hatta öyle ki dünkü toplantıda “Fed’in 50 baz puan artış yapma olasılığı” yüzde 20 gibi rekor bir orana çıkmıştı.

Buna bir “ince ayar” gerektiği düşüncesiyle olsa gerek, Fed başkanının her üç ayda bir yayınlanan tahminlerin ardından yaptığı basın toplantısının, ara toplantılar sonrasında da yapılması düşüncesi de açıklandı.

Fed ABD mart ayı tahminlerinde önceki tahminine göre; enflasyonun biraz daha yüksek olacağını, işsizliğin de görece epey düşük olacağını tahmin ediyor. Açıklama metnindeki değişim enflasyona dair “hızın” açık mesajını veriyor; ocak ayı toplantısında enflasyonun “bu yıl yükseleceği” vurgusu varken, çarşamba günkü metinde “izleyen aylarda yükselmesi bekleniyor” denilmiş.

DÖRDÜNCÜ FLÖRT

Reuters dünkü toplantıyı haberleştirirken çok güzel bir tanımlamayla başlık atmış; “Powell, güvercin diliyle faiz artışı ve şahin bir ekonomik görünüm sattı”. Bunun ardında da ABD’deki vergi indirimi gibi gelişmelerin düşük işsizlik ortamında enflasyona nasıl yansıyacağına dair belirsizliği sakinleştirme yatıyor.

Bloomberg yorumcuları da Fed başkanlarının yıllara göre faiz tahminlerinin dağılımına işaret ederek, “dağılım yılsonuna dördüncü faiz artırımı ile flört etse de üç faiz artışı olduğu yerde duruyor” diyor.

Böyle bakınca Powell “güvercin elbiseli” kurumsal iletişim politikasını değiştirmedi ama ilerdeki “şahin duruşu” hissettiriyor.

Fed bu tablo içinde; beklediği gibi enflasyon ivmelendiğinde dördüncü artışı 2018’e çekecektir. Bu zaten piyasaların radarına çoktan girdiğinden veri karşısında Fed tepkisi piyasaları yaralayıcı olmayacaktır.

İşin doğrusu; ABD dışında da şirketlerin borçlanma faizleri çoktan yüzde 2’nin üzerine çıktı. Dolar likiditesi hala bol olsa da fiyatı artıyor. Üç aylık LİBOR yüzde 2.27 ile 2008’den bu yana en yüksek noktada. Değişken faizli borçlanmaları sabit faize çeken swap anlaşmalarının faizleri de öyle rekorda. Oysa Fed’in faizi dün 1.50-1.75 aralığına yeni çekildi. Ne denirse denilsin piyasa zaten nereye gidildiğinin verisini sunuyor.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)