Gül siyasete devam edecek mi?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önemli açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusun da sorulan bir soruya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Daha vakti var. Vakti geldiğinde ben arkadaşlarımla konuşacağım. Kendi aramızda tartışacağız ve ondan sonra ne yapacağıma ona göre karar veririm” şeklinde cevap verdi. CNN Turk’te yayınlanan Eğrisi Doğrusu programına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Gül, Kürt sorunuyla ilgili olarak, bu konun kamuoyundan uzaklaştırılması gerek bir konu olduğunu ifade ederek, “Şiddetle, terörle bu konularda bir yere varılamaz. Bunun dönemi çoktan geçmiştir. Hiçbir devlet teröre baş eğmez, hizaya getirilemez” dedi. Kayseri'de kimsenin Kürtçe konuşmadığını ancak Diyarbakır'da insanların Kürtçe konuştuğunu gördüğünü söyleyen Gül, “Ben bunu nasıl inkar edebilirim? Ben bunu inkar edersem; vicdanımla ilgili bir sorun yaşarım” diye konuştu. Gül, Kürt sorunu konusunda hükümetle aynı anlayışa sahip olduğunu ve geçmişte “iyi şeyler olacak” dediği zaman da aynı noktada olduğunu söyledi. Son günlerde tartışılan milliyetçilik kavramına değinen Gül, Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 yıldızın Türk İmparatorlukları’nın simgesi olduğunu ve bu imparatorlukların herkesin farklılığına saygı göstererek bu noktaya ulaştıklarını söyledi. Yeni anayasa konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Gül, modern devletlerin anayasalarının incelenerek ortak bir karara varılması gerektiğini söyledi. Gül, 1924 Anayasası’ndaki vatandaşlık tanımının iyi bir tarif olduğuna değinerek, “Hem lafsında hem ruhunda Türkiye’deki farklı olanları tanıyor. Yani onları reddeden bir anlayış yok orda ama maalesef uygulayış; onun hem lafsına hem ruhuna ters” şeklinde konuştu.
“KONUŞUP TARTIŞTIKTAN SONRA NE YAPACAĞIMA KARAR VERİRİM”
İmralı ile yürütülen süreç konusunda değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terör örgütü ile herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını aktararak, “Türkiye'de güvenlik güçleri görevlerini bugün her zamankinden daha iyi bir şekilde yapmaktadırlar. Kararlılığımızı her fırsatta dile getirdik” diye konuştu. Gül, terör örgütünün silah bırakma sürecine hem çevre ülkelerin tepkileri hem de halktan gelen beklentiler sonucunda gelebileceğinin söyledi. Gül ayrıca bu süreç konusunda muhalefete de bilgi verilmesi gerektiğini söyledi. Başkanlık sistemi konusunda değerlendirmelerde bulunan Gül, sistem olarak içeriğe bakılması gerektiğini ve sisteminde noksanlıklar olmaması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusun da sorulan bir soruya ise Cumhurbaşkanı Gül, “Daha vakti var. Vakti geldiğinde ben arkadaşlarımla konuşacağım. Kendi aramızda tartışacağız ve ondan sonra ne yapacağıma ona göre karar veririm” şeklinde cevap verdi. Gül, tekrar aday olması ile ilgili gündeme yer alan tartışmaları hoş bulmadığını söyleyerek o dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bu konuyu kendi aralarında kısa bir şekilde konuştuklarını kaydetti.
USUL YÖNÜNDEN HİÇ TARTIŞMALARA FIRSAT VERİLMEMELİ”
Uzun tutukluluk sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gül, Genelkurmay Başkanı’nın tutukluluğunun kendisini üzdüğünü söyleyen Gül, tutukluluğun son çare olması gerektiğini ve tutukluluğun cezaya dönüşmemesi gerektiğini söyledi. 3. yargı paketi ile tutuklu bulunanların sayısının azaldığını kaydeden Gül, “Kamuoyunu çok meşgul eden davalarda hala bu devam ediyor. Tutukluluk hukuku bir araç, yine şunu da biliyoruz ki başvurulabilecek son çare burada da iki unsur öne çıkıyor; birisi kaçma diğeri delillerin yok edilmesi. Noktalarda baktığınızda daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. Hele hele usul yönünden hiç tartışmalara fırsat verilmemesi gerekir. Tabiyiki hakimlerin işleri kolay değil, onların dosyalarında neler var, bunu bilemeyiz. Onları da bağlayan kanunlar dosyalar var” diye konuştu. Gül, Perşembe gününde Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı ile görüştüğünü kendine gerekli bilgiler verildiğini dile getirdi. İmralı süreci konusunda da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisine gerekli bilgileri verdiğini ve kendisinin fikirlerini söylediğini kaydetti. 3. yargı paketi ile bazı beklentilerin olduğunu söyleyen Gül, “Seçilmiş olan tutuklularla ilgili falan ama olmadı” değerlendirmesinde bulundu.
“TERÖRLE İLGİSİ OLUP, GAZETECİLİK KİMLİĞİ OLANLARDA BU GÖLGENİN ALTINA SIĞINMAYA BAŞLADILAR”
Basın özgürlüğü konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Cumhurbaşkanı Gül, sarı basın kartı olan ve önemli noktalara gelmiş kişilerin tutuklanmış olmasının Türkiye'nin imajını sarstığını kaydederek, bu kişilerin tutuklanmasından önce de tutuklu gazeteciler bulunduğunu ancak o kişilerin gazetecilikten ziyade terör faaliyeti içinde olduğunu herkesin bildiğini söyledi. Oda TV davasını kasteden Gül, “O zamana kadar Türkiye’de bu eleştiri yoktu. Gazetecilikleri ile sivrilmiş, farklı fikirleri olabilir, aykırı fikirleri olabilir. O insanlarında tutukluluk süreleri biraz da terörle ilişiği olup da uzayınca bu gölge düştü. Terörle ilgisi olup, gazetecilik kimliği olanlarda bu gölgenin altına sığınmaya başladılar” ifadelerini kullandı.
“BÖYLE BİR GÜÇLÜ BİR MECLİS ORTAYA ÇIKMAZ”
Yeni anayasa yapımı için uzlaşma komisyonunun kurulmasının çok önemli olduğunu ve komisyon kurulmadan önce sarf edilen çabanın da önemli olduğunu söyleyen Gül, bu çabanın heba edilmemesi gerektiğini kaydetti. Bu sene içerisinde yazım çalışmalarının bitmesi gerektiğini ifade etti eden Gül, “Böyle bir güçlü bir meclis ortaya çıkmaz. Bu kadar çalışmalar da heba olmaması gerekir” dedi. Suriye’de yaşanan iç karışıklara çok üzüldüğünü söyleyen Gül, Suriye’nin kendi kendini imha ettiğini söyleyerek, “Dünyada ilk defa bir devlet kendi halkına karşı balistik füze kullanıyor. Bir ülkenin kendi uçakları helikopterleri kendi halkı tarafından düşürülüyor. Allah hiç kimseyi bu duruma düşürmesin” değerlendirmesinde bulundu. Gül, Avrupa ve Amerika’yı da sessiz kalmakla suçladı. AB süreci konusunda da değerlendirmelerde bulunan Gül, Avrupa ülkelerinin pozisyonlarını değiştirmeye çalıştıklarını ancak köklü bir pozisyon değişikliği görmediğini söyledi. Türkiye’nin kendi fasıllarını kendisinin açıp kendisinin kapatması gerektiğini söyleyen Gül, “Bu Türkiye için de avantaj, Türkiye sağlıkta, ihalelerde, eğitimde, bilimde neler yapacağını belirleyip uyguladığı zaman o ülkelerden biri haline gelmesi mümkün hale geliyor" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin AB’ye girdiğinde İngiltere gibi olacağını söyleyen Gül, “Para birliğine girmesi gerekmeyecektir. Türkiye için de işin gidişatı belki de böyle olacaktır” diye konuştu.