Öğrencilik yıllarından bu yana özel uçuş ehliyeti bulunan ve amatör olarak uçak kullanan Galatasaray’ın Kaptanı Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur, bu kez ticari uçak kullanmak için hazırlanıyor. Yağmur Hanım ile profesyonel kaptan pilot olmak için çalıştığı eğitim simülatöründe konuştuk...
-Pilotluk serüveniniz ne zaman başladı?
-Evlenmeye karar verdiğimde İngilizce öğretmenliği yapıyordum ve geçici olarak işten ayrıldım. Ama çalışmaktan vazgeçmek aklımın ucundan geçmiyordu. Bu dönemde hususi pilot lisansına (PPL) başvurdum. Tamamen hobi olarak başlamıştım aslında. Ama daha sonra uçuş hocalarım pilot adayı olmak için gerekli olan karakteristik özelliklere sahip olduğumu söyledi ve bu işi profesyonel anlamda yapabileceğim konusunda beni yönlendirdi. Disiplini, planı, programı ve yoğun çalışmayı severim. Tüm bunlar birleşince 'Neden olmasın?' dedim ve ticari pilot lisansına başvurdum. Bir sene sonra eğitimimi tamamlayınca yolcu uçağı uçuracağım.
-Uçuş fobisi olan çok insan var. Kokpitte olmak sizi korkutuyor mu?
-Her işin olduğu gibi uçmanın da riskleri var elbette. Sonuçta ayaklarınız yerden kesiliyor ve havadayken sağ salim bir iniş temenni ediyorsunuz. Ama korku en başta elemeniz gereken bir olgu. Zaten hayallerimi bir havayolu şirketine girip profesyonel anlamda bu işi devam ettirmek süslüyor ve korkmuyorum.
-Teknik detaylarla aranız nasıl?
-Pilotların vazgeçilmezi check-list dediğimiz bir kontrol listemiz var. Burada uçağa binmeden önce, kalkışta, yaklaşmada, inişte vs. yapılacak işler madde madde yazıyor. Her uçuştan önce bu listenin tek bir maddesini bile aksatmadan yapmamız gerekiyor. Aynı şekilde uçağın teknik bakımı çok önemli. Teknisyenler sürekli günlük kontrolleri yapıyor olsa da pilot olarak biz de uçağın harici kontrollerini uçmadan önce mutlaka yapmak durumundayız. Bu iş geçiştirmeye gelmez. Ciddiyet ve sorumluluk istiyor. Tüm bunların dışında o günkü hava durumunun da uçmaya uygun olması şart. Bunların hepsinin sorumluluğunu almak tabii ki zor ama bununla baş edebilirim.
-Havada yaşadığınız enteresan maceralar var mı?
-Havada henüz bir maceram yok. Ama bir gün Çanakkale'ye iniş yapmıştım. Apronda birden fazla askeri uçak ve asker vardı. Ben uçaktan inip uçağı bağlarken kadın pilot olmam dolayısıyla biraz fazla dikkat çekmiştim.
'Uçuş eğitimim için her sabah 05:00’te kalkıyorum'
-Galatasaray’ın kaptanıyla evlisiniz. Eşiniz nasıl bakıyor pilotluk hayalinize?
-Ben hayatım boyunca çalıştım. Boş vakit geçirmeyi sevmiyorum. Bir şey üretmeden geçirdiğim anlar sonrasında pişmanlık duygusu yaşıyorum. Eşim de beni böyle kabul etti. Sağ olsun bu konuda da beni destekledi. Futbolcu eşi olmak eski düzenimden vazgeçmem gerektiği anlamına gelmiyor. Evlenmeden önce de çalışıyordum...
-Yolcu uçağı pilotu olmak zor. Nasıl hazırlanıyorsunuz?
-Hepsine birden yetişebilmek için sabah erken vakit uyanıyorum, 05:00’te. Yaklaşık olarak 80 km'lik yol katediyorum. Uçuşlarım Çorlu'da oluyor. Eğitim uçuşlarını tamamlayıp İstanbul'a dönüşüm öğleni buluyor. Kısacası gün benim için çok erken başlıyor ve her saatim dolu dolu geçiyor. Ben bu işten keyif alıyorum. Hayatımı keyif aldığım işle geçirmek kadar da haz veren bir duygu yok.
‘Sarp doğunca her şey değişti...’
-Ailece nasıl vakit geçirirsiniz?
-Eşimin idmanları genelde sabah oluyor. Oğlumu haftanın üç günü sabahları oyun grubuna gönderiyorum. Dolayısıyla üçümüz de sabahları kendi işimizde oluyor öğleden sonraları eve geliyoruz.
-Oğlunuz doğduktan sonra neler değişti?
-En başta gece uykularımız azaldı. Sarp uyurken biz tüm işlerimizi halletmeye ve uyandığında onunla vakit geçirmeye çalışıyoruz.
'Sabri ile tribünde karşılaştık'
-Eşiniz ile tanışmanız ve evlilik karanınız nasıl oldu?
-Küçük yaştan beri spor yapan ve spor müsabakalarını izlemeyi seven biriyim. Futbol tutkum da böyle başladı. Koyu bir Galatasaray taraftarıyım ve her maça giderim. Üniversitede okurken de Elazığ, Diyarbakır, gibi deplasmanlara da gitmişliğim vardır. Biz Sabri ile ilk kez 2003 yılında Galatasaray'ın Olimpiyat Stadı'nda mücadele ettiği dönemde hatta tesadüf Samsunspor maçında tribünde karşılaştık. Sabri sakatlığı sebebi ile oynamıyordu. Yanımızdaki ortak arkadaşlarımız bizi tanıştırdı ve o günden beri ayrılmadık.
PINAR TARCAN - VATAN