Greensill skandalının altından bir kriz daha çıktı

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

2012 yılının ekim ayında İngiltere’nin Eski Başbakanı David Cameron hükümet tedarikçilerine yapılacak ödemeleri hızlandıracak yeni bir programı açıkladığı esnada yanında birçok bakan ve Avusturalyalı yatırımcı Lex Greensill vardı. Dönemin İngiltere başkanı “tedarik zinciri finansı” girişimini, sektörler için “kazan kazan” olarak tanımladı. O dönemde İngiltere resesyon sürecini henüz geride bırakıyordu. Program dahilinde tedarikçilerin faturaları küçük bir ücret karşılığında bankalar tarafından ödeniyordu. Bu uygulama ise yüklenicilerin tipik 60 ila 90 günlük bekleme sürecinden oldukça farklıydı.

Girişimin amacı yüklenici şirketlerin, bankaların geleneksel krediler konusunda temkinli olduğu bir dönemde nakit akışlarını kolaylaştırmaktı. Cameron ise Carillion’ın daha sonra ortaya çıkacak olan skandalında merkezi bir güç yarattığından habersizdi. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre, İngiliz inşaat grubu 2018 yılında, 7 milyar sterlinlik borcunu ödeyemeyecek duruma geldiğinde likiditasyon sürecine girdi ve İngiltere’nin yakın tarihindeki en büyük kurumsal iflaslardan biri oldu. O dönemde şirketin nakdi yalnızda 29 milyon sterlin seviyesindeyi.

Mart ayında borcunu ödeyemeyecek duruma gelen finans şirketi Greensill Capital’ın oluşturduğu krizin ortasında, şirketin kurucusu ve batık inşaat şirketi Carillion arasındaki bağlantı yalnızca bir detay olarak görülüyordu. Ancak yüklenici şirketin tedarik zinciri finansını, yükselen borçlarının üzerini kapatmak için kullanmış olmasının temelleri Cameron’un açıkladığı girişime dayanıyor. Şirket Cameron’un başlattığı uygulamadan yararlanarak bonus ve temettü ödemelerini, iflasa sürüklenirken dahi yapabildi.

Cameron Greensill’in, daha büyük şirketlerin ödemelerini düzenlemelerine imkan tanıyan hizmetlerinden faydalanmayı kabul eden şirketlerin uzunca bir listesini ortaya koydu. Bu şirketlerden bazıları tedarikçilerin faturalarını karşılamak için alınan kredilerin, bildirdikleri borca dahil edilmediğini oldukça kısa süre içinde fark etti. Bu şekilde ise bilançolarını daha çekici göstermeyi başardılar. Carillion’un tedarik zinciri finansını kullanma biçimi ise programın açıklanmasından kısa bir süre sonra tartışma konusu oldu.

Şirket tedarikçilerine maksimum ödeme süresini 65 günden 120 güne çıkardı ve alt yüklenicileri de bu programı kullanmak durumunda bıraktı.

Greensill’in ikna ettiği yükleniciler

Cameron tedarik zinciri finansı yönteminin kullanılması için baskı uyguladı ve hükümetin 20 büyük tedarikisine mektup göndererek, Downing Street 10 numarada toplantıya çağırdı. 

Bu toplantıda şirketlere programı kullanmaları için baskı yapıldı. Carillion hiçbir zaman Greensill’le çalışmadı ancak şirketin finans ekibi, girişimci Lex Greensill’le birkaç toplantı yaptı. Greensill o dönemde hükümete gayri resmi danışmanlık yapıyordu. Buna rağmen kendi ofisi ve 4 yardımcısı vardı. Financial Times’ın haberine göre, eski bir çalışan yöneticilerin Greensill’e hayran olduğunu söyledi.

Planlardan haberdar olan kişilere göre, Carillion Greensill’le gerçekleştirdiği toplantının ardından “erken ödeme sistemi” ismiyle Cameron’un açıklamasına benzer bir program oluşturdu. Hükümetin çalıştığı diğer büyük yüklenici şirketlerin yöneticileri de Greensill’le toplantı için çağırıldı. O dönemde FTSE 100’de yer alan şirketlerden birinin yöneticisi, “ortada bir tehdit yoktu ancak hükümet büyük bir müşteri olduğu için baskı yoğundu” dedi.

Açıklamasının devamında, “10 Numara’nın programı desteklemesi, Greensill’in hükümet yetkilisi olmaması ve o dönemde faiz oranlarının düşük olması nedeniyle dikkat çekiciydi” ifadelerini kullandı. 

Bir başka şirketin yöneticisi ise, “paramızı kazandığımız yere arkamızı dönemezdik” dedi. Şirketler Greensill’in Cameron’un desteğiyle hareket ettiğinin farkındaydı. Cameron Greensill yararına çalışmaya devam ederek geçtiğimiz yıl şirket adına İngiltere’nin şimdiki bakanlarıyla toplantılar gerçekleştirdi.

Greensill aynı zamanda Carillion ve alt yüklenicileri arasında yapılan toplantılardan en az ikisine katıldı ve burada şirketlerin tedarik zinciri Finans modelini kullanması tavsiye edildi.

ECB'nin varlık alımları azaldı

NFT projesinde 700 bin dolarlık vurgun

Fintek sektörünün geleceği düzenleme teknolojileri