<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiGörüntü var, ses yok----

Görüntü var, ses yok

Görüntü var, ses yok
25 Nisan 2013 - 14:35 www.finansingundemi.com

Türkiye Arap dünyası ile güçlenen diplomatik bağlarının meyvesini yatırımla almak istiyor

Türkiye'nin geçen on yılda Arap dünyasıyla diplomatik bağlarını giderek güçlendirmesine rağmen Orta Doğu ekonomilerinden büyük yatırımlar çekmemiş olması tuhaf bir durum.
Keskin ekonomik yavaşlamanın ardından sermaye eksikliği çeken ekonomisini beslemek üzere nakit sıkıntısı çeken Ankara, şu sıralar, bölgedeki petrol zengini ülkelerden yatırım çekme çabalarına hız verdi. Türkiye, Arap dünyasından daha fazla yatırım ve sermayeyi çekmek istiyor
Bu ayın başında İstanbul'da gerçekleştirilen Türk Arap forumunda, Türkiye'nin Asya ve Latin Amerika ekonomilerinden daha iyi yatırım olasılıkları sunduğuna işaret eden bakanlar, Orta Doğu'dan gelecek sermayeyi çekmeye çalıştı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 400'ün üzerinde yetkili, yatırımcı, gayrimenkul, enerji şirketleri ve bankalardan temsilciler önünde yaptığı konuşmada, "Ekonomilerimiz birbirini tamamlamaktadır ve ekonomilerimiz arasında dayanışma sağlamamız gerekmektedir. Ticaretle sağlayacağımız karşılıklı dayanışma, istikrar ve güvenliği arttıracaktır," dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, Türkiye'nin Arap yatırımcılar için büyük bir büyüme olanağı sunmasına rağmen Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan dışa dönük tüm yatırımların yalnızca 8,3 milyar dolar, yani yüzde 3,2'lik kısmını alabildiğini ekledi. Son aylardaki gelişmeler ise durumun tersine dönebileceğini gösteriyor.
Katar Ticaret Bankası geçen Mart ayında Alternatifbank'ın yüzde 71 hissesini satın aldı. A-Bank olarak bilinen İstanbul merkezli bankanın defter değeri geçen yılın sonunda yaklaşık 325 milyon dolardı. Katar Ticaret Bankası'ndan yapılan açıklamada ise, banka için 2012 ortasında yapılan değerlemenin iki katı ödendiği belirtildi.
Geçen yıl Türkiye'ye giren yatırımlar arasında, Suudi Arabistanlı Eastgate Sermaye Grubu'nun, Silk&Cashmere markası altında yüksek kalite hazır giyim perakendecisi Fabeks Dış Ticaret'in yüzde 49,8 hissesini alarak ülkeye yaptığı ilk yatırım da bulunuyor. Bahreynli Investcorp, erkek hazır giyim perakendecisi Orka Group'un yüzde 30 hissesini alarak 7,4 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen piyasaya giriş yaptı. Kuveytli yatırım bankası NBK Capital ise hayvanlara yönelik ilaç distribütörü İstanbul merkezli Bavet'in yüzde 50 hissesini aldı.
Yönetiminde 1 milyar dolarlık varlık bulunan Suudi şirketi Investor For Securities Company Başkanı Abdullah AlFouzan, Riyad merkezli şirketin önümüzdeki üç ay içinde Karadeniz ve Bursa civarında emlak alımına başlamak üzere 250 milyon dolarlık gayrimenkul fonu ayırdığını belirtti. AlFouzan ayrıca, şirketin 400 milyon dolarlık bir fonu da Türkiye'deki hayır kurumlarına yatırım yapmak için kullanmayı planladığını ekledi. Şirketin böylece vergi indirimlerinden yararlanmayı planladığı düşünülüyor.
AlFouzan, "Yatırımcılarımız başka ülkelerdeki yatırım fırsatlarını araştırmamız için baskı yapıyor. Bölgede yatırım olanaklarını görmek üzere ziyaretlerde bulunuyoruz. Türkiye'nin önümüzdeki beş yıl için çekici bir yatırım alanı olduğunu düşünüyoruz," dedi.
Türk Telekom'dan bu yana aynı ölçekte bir satış yok
Bunun yanında, 2005 yılında Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin 6,55 milyar dolara Suudi Oger Grubuna satılmasıyla karşılaştırıldığında son zamanlardaki yatırımlar daha cansız görünüyor. Son yıllarda para girişinin devam etmesine karşılık Ankara, Orta Doğu ile benzer boyutta bir anlaşma gerçekleştirebilmiş değil.
İstanbul'da bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nda on yıldan bu yana Türk-Ortadoğu İş Konseyleri'nin başkanlığını yürüten Mehmet Habbab, devletin ticaretin artması için vereceği desteğin Orta Doğu'dan daha fazla sermaye gelmesinde büyük önem taşıdığını belirtti.
Habbab, "Daha iyi ilişkilere giden yolun başındayız. Türklerle konuştuğumda 'Araplar'a güvenmiyoruz, İngilizler'le güç birliği yaparak bizi sırtımızdan bıçakladılar' derlerdi. Araplar'a neden Türkiye'de iş yapmadıklarını sorduğumdaysa, 'Bizi yıllarca Türkler yönetti. Ancak sonra bağımsız olmak istedik. Şimdiyse ticaret yapmak istiyoruz ama Türkler bize sırt çeviriyor' diyor." şeklinde konuştu.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)