Görgüsüzlük şimdi de satışa çıktı!

İstanbul ve Ankara'da H&M ve Balmain işbirliğinin düzenlediği VIP etkinlikte yaşanan çılgınlık ve görgüsüzlük yeni bir boyuta ulaştı. 4-5 bin TL'lik ürünleri ucuza almak isteyen 'elit' kesim adeta birbirini ezdi, reyonları devirdi, birbirleriyle yarıştı, ürünler kapanın elinde kaldı. Peki bu insanlar yaşanan bu izdihamda bedenlerine göre kıyafetleri nasıl bulup aldılar. Katılanların ifadelerine göre kimse bedenine, numarasına bakmadan önüne gelen ürünü kaptı. Neden mi? Bazıları için cevap şu: Ucuza kapattıkları ürünleri internette satabilmek için...

Hürriyet'in haberine göre, H&M ve Balmain işbirliği ortalığı birbirine kattı. Aralarında Nur Yerlitaş, Fatih Ürek gibi isimlerin de olduğu, davetliler, ‘hesaplı moda’ sloganıyla ünlü mağaza zincirinden bir parça alabilmek adeta birbirini yedi.   

İstanbul ve Ankara'da yaşanan 'Bu kadarına da pes' dedirten görgüsüzlüğün son boyutuna ulaşan görüntüler hala konuşuluyor.  

 'Elit' kesimin birbirini ezip, adeta çılgınca reyonları devirip ürünleri almaya çalışması sadece giymekten veya 'Büyük de olsa arkadaşıma hediye ederim' düşüncesinden değilmiş! Numarası, bedeni ne olursa olsun kapanın elinde kalan ürünler 5 Kasım'dan bu yana internet sitelerinde yarı fiyatına satışa çıktı. Durum sadece Türkiye'de geçerli değil. Ürünler dünyaca ünlü internet sitelerinde de satışa çıktı.

İŞTE ETKİNLİKLERE KATILAN KİŞİLERDEN O GÜNE DAİR YAŞANAN VE ŞAŞIRTAN AÇIKLAMALAR

- İnsanlar birbirlerini öldürecek gibiydi, reyonlar yıkıldı. İnsanlar kaç numara olursa olsun alıyorlar, sonra internette satıyorlar...
- Mecburen koşturdum son bir kaç şey kalmıştı aldım. Yılda bir kere denk geliyor almazsam olmuyor.
- Bu ürünler ne Paris'te var ne başka yerde ürün geliyor ve bitiyor ondan geliyorum...
- Gece 03.00'de gelenler oldu. Daha yeni ameliyat oldum ben, ittirdiler canım çok acıdı.
- Normalde 3000-4000 euroluk ceketler 599 liraydı...
-Kapıda sıralar halinde bekliyorduk. Uzunca bir bekleyişten sonra bizi 30 metrekarelik bir bölmeye (hücreye) aldılar. İtiş kakıştan nefes alamıyordum, her yerden çığlıklar yükseliyordu. Dört kişi bir mankeni parçalamış, birinin elinde kopuk kol… Ama dayanmalıydım. Arbede yaşadıktan sonra nihayet dışarı çıkmayı başardım.   

SÖK ŞU MANKENİN ÜZERİNDEKİNİ!

Etkinliğin mağdurlarından Melissa (37, doktor) anlatıyor:

“Davet 17.30’da başlıyordu, ben yarım saat önce geldim. Hata etmişim, en az bir saat önce gelinmeliymiş. Tecrübesizlik tabii… Ön saflar hep tutulmuştu. Kapıların açılmasıyla çığlıklar ve uğultular yükseldi. İtiş kakış, 30 metrekarelik bölmeye bir buçuk dakikada ulaştım. Bütün reyonlar boştu. Mankenin birini devirmişler, üzerindekini söküyorlardı. Çünkü giysi olarak tek o kalmıştı. Birdenbire gözüme yerdeki kutular çarptı. Aynı anda benimle birlikte kutulara atlamaya çalışan kalabalıkla küçük bir arbede yaşadıktan sonra, iki kutuya sıkı sıkı sarılmayı başardım. İçinde ne olduğunu hiç bilmiyordum ama aldım işte. Dışarı çıktığımda içinden iki tane bot çıktı. Biri 36, diğeri 39 numara. Ben 37 giyiyorum. Ama geri vermedim. O kadar savaştım! Giymek isteyen arkadaşlarıma veririm, ne yapayım…Zaten taliplisi çok.”

İŞTE SATIŞA SUNULAN ÜRÜNLERDEN BAZI ÖRNEKLER...