Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Rahip Branson krizi sonrası Türkiye’nin ABD menşeili ürün ithalatına ek mali yükümlülük getirmesi ve ABD çıkışlı olup ABD menşeili olmayan ürünlerden ise menşe ispatı istemesi, ithalatçıları zor durumda bıraktı. Dünya'da Yener Karadeniz imzasıyla yer alan habere göre, 2019’da çıkan karar öncesi yapılan ithalatların da bu kapsama alınması ve belgelerin geriye dönük istenmesine karşın belgelerin üretici ülkeler tarafından düzenlenememesi sonucu gerekli şartları yerine getiremeyen onlarca şirket, milyonlarca TL’yi bulan ceza ile karşı karşıya kaldı. Son olarak 30 Haziran’a kadar uzatılan belge ibrazını yapamayan başta otomotiv ve tekstil olmak üzere kağıt, ambalaj, gıda ürünleri ve tütün sektörü gibi pek çok sektörde yer alan firmalar, karşı dava için harekete geçerken kimi şirket ise vergi barışının devam etmesi nedeni ile zaman kaybetmemek için dava ile vergi barışı arasında çekimser kaldı. Davaların çok büyük oranda ithalatçı lehine sonuçlandığını dile getiren sektör temsilcileri, uygulamanın devlet için zaman ve maddi kayıp şirketler için ise zaman kaybına yol açtığını belirterek Ticaret Bakanlığı’nın uygulamayı yeniden gözden geçirmesi talebinde bulundu.
“Mevzuata uygun değil”
Bünyesinde 120 üyesi bulunan Dış Ticarete Yön Verenler Derneği’nin (DIŞYÖNDER) Başkanı Hakan Çınar, pek çok üye ve ithalat yapan firmanın cezalar karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu söyledi. ABD Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulanmasına Dair Karar kapsamında tahsili gereken Ek Mali Yükümlülük ve bu yükümlülük kaynaklı KDV’nin, kanunun geriye doğru işletilmesi şeklinde tahsil edilmeye çalışılmasının mevzuata uygun bir durum olmadığını vurgulayan Çınar, sadece bir tek otomotiv yan sanayi üreticisi firmaya gelen ceza miktarının 3 milyon TL’nin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Çınar, pek çok firmanın şu anda nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda sıkıntı yaşadığını aktardı.
“İlk kararda böyle bir şart aranmıyor”
Söz konusu uygulama 2019 yılından beri mevcut ancak uygulama artık geriye dönük olarak da isteniyor. Uygulamanın başladığı 2019’da bazı şirketlere 20 milyon TL’yi bulan cezalar kesilmişti. Şimdi ise ceza sayısı çok daha fazla artmış durumda. Çınar’ın verdiği bilgilere göre 2018/11973 sayılı ABD Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulanmasına Dair Karar’da ABD menşeli olmayan eşyalar için Ek Mali Yükümlülük muafiyeti için ithalat esnasında Menşe Şahadetnamesi ibrazına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Ayrıca Menşe Şahadetnamesi ibrazına ilişkin yayımlanmış uygulama tebliğinde de söz konusu şart yok. Çınar, “Bununla birlikte Gümrük Yönetmeliği’ne sonradan eklenen Geçici 16/3’üncü maddesine ‘Bu fıkrayı değiştiren yönetmeliğin yayımı tarihinden önce beyannamesi tescil edilmiş olan ve beyanname ekinde eşyanın menşeini tevsik eden uygun bir menşe şahadetnamesi veya tedarikçi beyanı bulunmadığı halde menşe esaslı ticaret politikası önlemi, ilave gümrük vergisi veya ek mali yükümlülük gibi diğer mali yükümlülüklerin ödenmediği, eksik ödendiği veya beyan edilmediği tespit edilen eşyanın menşeini tevsik eden uygun bir menşe şahadetnamesinin veya tedarikçi beyanının 30/6/2021 tarihine kadar gümrük idaresine ibrazı mümkündür’’ hükmü getirilmiş. Bu durum ithalatçı firmanın yasal olarak ithalat esnasında Menşe Şahadetnamesi ibraz etmesi gerekmemesine rağmen, ibraz edilmeyen beyannameler için sonradan Menşe Şahadetnamesi ibraz edilebilme imkanı getirilmiştir” dedi.
İhracatçı ülkeler geriye dönük belge düzenlemiyor
Yine de ithalatçı firmalar yasal olarak ithalat esnasında ibraz yükümlülüğü olmamasına rağmen ihtilaf yaşamamak adına yurt dışı ihracatçılardan sonradan Menşe Şahadetnamesi talep etmiş. Ancak yurt dışı ihracatçı ülkelerin kendi yasal mevzuatlarındaki ihracat tarihinden itibaren 6 aydan daha uzun süre tarihli eşyalar için Menşe Şahadetnamesi sonradan düzenlenmeyeceğine dair hükümler olması sebebiyle ithalatçı firmalar sonradan Menşe Şahadetnamesi talebine olumsuz dönüş yapılmış. Çınar, ihracatçı ülkelerin ihracat tarihinden itibaren 6 aydan sonra Menşe Şahadetnamesi yapılıp yapılmayacağına dair Türkiye’nin o ülkelerdeki Ticaret Ataşeliklerine yazılı olarak sorduğunu ve bunun da gerekçeleri ile teyit edildiğini belirtti. İthalat yapan binlerce şirket Ticaret Bakanlığı’nın bu zor dönemde firmaların ticari hayatlarının sekteye uğratılmamak adına konuyu tekrar değerlendirmelerini beklerken öte yandan bu yönde açılan pek çok davanın da kendileri lehine sonuçlanacağını ve devletin gereksiz yere zaman ve maddi kayba uğrayacağını dile getiriyor. Bu kapsamda karşı davalar da hızlandı.
Mahkemelerde yüzlerce dava dosyası olacak
Yabancı sermayeli bir otomotiv firmasının dış ticaret müdürü, şirketlerine ABD menşeli ürün getirmedikleri halde milyonlarca TL ceza ile karşılaştıklarını anlattı. Yetkili şöyle konuştu: “Gümrük idaresi 2018-2019 yılında yaptığımız ithalatların ABD menşeli olmadığını ispatlamamızı istedi. Bizler firmalar olarak geriye dönük tedarikçilerimizden menşe şahadetnamelerini talep ettik. Fakat gördük ki tedarikçilerimizin bulunduğu ülkelerin ticaret odaları 6 aydan eski menşe şahadetnamelerini ülke kurallarına göre onaylayamayacağını bildirdi. İlgili ülkelerde bulunan ticari ataşeliklerimizle kontağa geçerek bu uygulamanın doğruluğunu teyit ettik. Bakanlığımıza durumu ilettik. Fakat bakanlık ilgili ülkelerin vermediği menşe şahadetnameleri için firmalara ek tahakkuku ve cezaları yolladı. Kanunen hiç bir dayanağı olmadığı halde. Salgından dolayı firmaların çok zorlandığı bir dönemde ek vergi ve cezalarla karşı karşıya bırakılması firmaları çok zor duruma düşürdü. Firmalar olarak itirazlarımızı yapıyoruz. Umarım bakanlık durumu tekrar değerlendirerek bu uygulamadan vaz geçer. Aksi takdirde mahkemelerde yüzlerce dava dosyası olacak.”
Almanya, İspanya ve İtalya menşeli dokuma ürünlerine dampinge karşı önlem
Kazakistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 15 kat arttı
İnşaat malzemelerinde ihracatın büyüme performansı yavaşladı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.