Gençler için süper bir teşvik geliyor!
Gençlere her bir patent başvurusu için 3.000 TL karşılıksız teşvik verilecek. Uluslararası patent başvurusunda ise teşvik 100.000 TL’ye çıkabiliyor...
İTÜ Vakfı Dergisi'nin "Türkiye’de patent" başlıklı çalışmasında üniversiteli yaratıcı gençler için müthiş bir fırsata işaret ediliyor. Dergide, ekonomi, endüstri ve bilimde, inovasyon (yenilikçilik) süreçlerinin temel taşı olan patent, üniversitelerde, özel ve kamu araştırma kurumlarında, organizasyonel ve yasal çerçevesiyle yeniden irdeleniyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, İTÜ öğretim üyeleri ve patentle ilgili kuruluşların yetkilileri de konuyla ilgili görüşlerini dile getirmişler.
Abbas Güçlü, İTÜ Vakfı Dergisi'nin 62. sayısında yer alan çalışmayı Milliyet'teki köşesine şöyle aktarıyor...
HOCAYA DA ÖĞRENCİYE DE SÜPER TEŞVİK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, dergiye verdiği röportajda, üniversitelere de patent sahibi olma yolunu açtıklarını belirterek, “Böylece üniversitelerdeki buluşların çok daha etkin bir şekilde korunmasının ve ticarileştirilmesinin önünü açmış olacağız” diyor. Bakan Ergün’ün verdiği bilgiye göre, buluşlardan elde edilen gelirin en az yüzde 30’u öğretim üyesinin olacak. Bu düzenlemeyle, akademisyenlerin ticarileştirme zorluklarından ötürü patent başvurusu yapma konusundaki çekinceleri giderilmiş olacak ve üniversitelerdeki mevcut buluş potansiyeli ortaya çıkarılacak.
Ergün’ün açıklamalarında gençlere de müjde yer alıyor. TÜBİTAK ve Türk Patent Enstitüsü arasında geliştirilen işbirliği protokolü kapsamında yerli patent başvuru sahiplerine her bir patent başvurusu için 3.000 TL karşılıksız teşvik verilecek. Ayrıca uluslararası patent başvurusu söz konusu olduğunda 100.000 TL’ye kadar teşvik söz konusu olacak.
HEDEF 50 BİN PATENT
Patent ve Marka Vekilleri Derneği Başkanı Uğur G. Yalçıner de dergideki yazısında, Türkiye’nin 2023 yılı için hedeflemiş olduğu 500 milyar dolar ihracat hacmi ve yıllık 50 bin adet yerli patent sayısına ulaşabilmek için Türkiye sınai mülkiyet sisteminde bugün yaşadığımız eksikliklerinin acilen giderilmesinin şart olduğunu dile getirdi. Patent vekillerinin de baro gibi birliğinin olması gerektiğini vurgulayan Yalçıner, bir ülkede ‘sınai mülkiyet hakları’nın etkin biçimde korunmasının, sağlıklı ve sağlam bir sanayinin ve kararlı ekonominin temel koşullarından biri olduğuna dikkat çekiyor.
10 YILDA YÜZDE 2 ARTABİLDİ
Dergide yer alan bir başka önemli yazı ise Buluş Adamları Derneği Başkanı Dr. Sungu Bazoğlu’na ait. Bozoğlu, Türkiye’deki her 100 patentten 96’sını yabancıların aldığını belirterek şu rakamları veriyor:
“1995-2002 yılları arasında TPE’den alınan patentlerin yüzde 96’sı yabancılara aitti. 1995-2012 yılları arasında TPE’de yabancıların aldıkları patentlerin oranının ortalama yüzde 94’e düştüğü görülüyor. Bu kadar patent başvuru hibe desteği çabasına karşın 10 yılda yerli patent sayısını, yabancı patent sayısına göre ancak yüzde 2 oranında artırabildiğimize bakılacak olursa, buluş ve patent konusunda daha fazla özendirici teşvikleri devreye sokmamız gerektiği görülüyor.
1995 yılında 58 yerli patente karşılık, 2012 yılında 1025 yerli patentin alınması teşviklerin ne kadar doğru bir karar olduğunu gösteriyor. Ancak daha etkin destekler yoluyla yabancı ve yerli patentler arasındaki büyük farkın kapatılması gerekiyor...”