Gelişmekte olan ülkelere uyarı
Dünya Bankası Kalkınma Komitesi, gelişmiş ülkelerdeki büyümenin ivme kaybettiğini bunun da gelişmekte olan ülkelere yansıdığını açıkladı
ABD'nin başkenti Washington'da toplanan Dünya Bankası Kalkınma Komitesi'nin sonuç bildirisinde, "son 20 yıldaki muazzam ilerlemenin kalkınma görünümünü yeniden şekillendirdiği, yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlama ve müşterek refahı yükseltmede yeni fırsatlar yarattığı gibi gelişimi sürdürülebilir kılmada yeni riskleri de ortaya çıkardığı" belirtildi.
IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında düzenlenen Dünya Bankası Kalkınma Komitesi toplantısının ardından sonuç bildirisi yayımlandı.
Bildiride, gelişmiş ekonomilerdeki son toparlanma işaretlerinin, cesaret verici olsa da değişken bir seyir izlemeyi sürdürdüğü, bazı yükselen ekonomilerdeki büyümenin ise yavaşladığı kaydedildi.
Artan oynaklıkla başa çıkmanın ve güçlü, dengeli ve sürdürülebilir küresel büyümeyi hayata geçirmenin, uygun siyasi karşılıklar ve tüm gelir düzeylerindeki ülkelerde reformlar gerektirmeye devam ettiği belirtilen bildiride, Dünya Bankası ve IMF'nin, oynaklığın yeni sebeplerinin ortaya çıkışı ve aşağı yönlü risklere karşı tetikte kalması gerektiği vurgulandı.
Bildiride, IMF'nin büyüme ve istihdam yaratımının yanısıra riskler, kırılganlıklar ve sistematik açıdan önemli ülkelerdeki politika değişikliklerinin küresel etkisinin değerlendirilmesi analizi üzerinde daha yoğun biçimde odaklanmasından duyulan memnuniyet dile getirilirken, uluslararası ticaret sisteminin açıklığı ve adaletinin korunması ve daha da geliştirilmesinin küresel büyüme açısından hayati önemde olduğu belirtildi.
Sonuç bildirisinde, "Son 20 yıl içerisinde kaydedilen muazzam ilerleme, kalkınma görünümünü yeniden şekillendirdi. Yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlama ve müşterek refahı yükseltmede yeni fırsatlar yarattı ancak aynı zamanda, gelişimi sürdürülebilir kılmada yeni riskleri de ortaya çıkardı. Küresel yoksulluk oranı 1990'dan bu yana yarı yarıya düşmesine rağmen, gelişmekte olan ülkelerde sağlanan ilerleme büyük oranda eşitsiz bir seyir izledi. Düşük gelirli ülkelerin yaklaşık yarısı, 'Kırılgan ve Çatışmalardan Etkilenen Bölgeler" olarak sınıflandırılmakta" ifadesi kullanıldı.
"Büyümeyle beraber eşitsizlik de arttı"
Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda, büyümeye, giderek artan eşitsizliğin eşlik ettiği, orta gelir statüsüne geçiş yapmanın yoksulluğun sonu anlamına gelmediği, çünkü dünyadaki yoksulların büyük çoğunluğunun hala orta gelirli ülkelerde yaşadığı kaydedilen bildiride, müşterek zenginliği inşa etmede sürdürülebilir ilerleme eksikliğinin, istikrarsızlığa neden olarak, teşvikleri bozarak ve yukarıya doğru hareketliliği azaltarak nihayetinde büyümeye engel oluşturabileceği belirtildi.
Bildiride, özellikle gençler ve kadınlar için istihdam yaratımı ve özel sektör kalkınmasının kapsayıcı büyüme açısından kilit önemde olduğu vurgulandı.
Dünya Bankası Grubu'nun, 2030'a kadar aşırı yoksulluğun sona erdirilmesi ve çevresel, toplumsal ve ekonomik olarak sürdürülebilir biçimde müşterek refahın desteklenmesi şeklindeki iki büyük hedefinin, 2015 sonrası gündemine önemli bir katkı sunduğu kaydedilen bildiride, "Bu hedefleri başarmak için yeni Dünya Bankası Grubu Stratejisini kuvvetle onaylıyoruz" ifadesi kullanıldı.