ABD Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alımlarını yavaşlatabileceğinin açık bir sinyalini vermesi ile gelişmekte olan ülke para birimlerinde başlayan düşüş sürüyor. Dünya'nın haberine göre, Türk Lirası geçtiğimiz hafta dolar karşısında 1.90 seviyesini test ederek 17 ayın en düşük seviyesine inerken, Latin Amerika ve Asya ekonomilerinin paraları da sert bir şekilde geriledi. Bu arada Güney Afrika Randı, gelişen ülke paraları içinde en büyük düşüşü gösterenler arasındaydı. Analistler, trendin böyle sürmesi halinde birçok ülkede merkez bankalarının sözlü ya da fiziksel müdahalede bulunabileceğini söylüyor.
Fed Başkanı Ben Bernanke'nin tahvil alımlarını azaltabileceğini söylemesinin ardından Asya paraları 1 yılın en sert aylık düşüşünü kaydetti. Yatırımcıların bölgedeki varlıklardan paralarını çekmeye başlamasıyla Asya paraları çakıldı. ABD'de tüketici güveninin 5 yılın zirvesine tırmanmasıyla geçtiğimiz haftanın son işlem gününde Bloomberg-JP Morgan Asya Dolar Endeksi Mayıs 2012'den bu yana en sert düşüşünü yaptı.
Bloomberg'in verisine göre Hindistan Rupisi mayıs ayında yüzde 4.9 değer kaybederek 11 ayın en düşük seviyesi olan 56.555'e indi. Tayland Bahtı yüzde 2.8 zayıflayarak 30.19'a geriledi. Bahtın gerilemesinde denizaşırı yatırımcının, politika yapıcıların sermaye hareketlerini kısıtlayabileceği endişesiyle ülkenin tahvil piyasasından çıkmaya başlaması etkili oldu. Maliye Bakanı Kittiratt Na-Ranong, Kraliyet Gazetesi'nde yayınlanan düzenlemelerin merkez bankasının ülkeye giren ve ülkeden çıkan fonlara bazı şartlar getirilmesine izin verdiğini söylemişti. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Paiboon Kittisrikangwan da, bankanın bahttaki oynaklığa karşı bazı tedbirler hazırladığını ancak mecbur kalmadıkça bunları kullanmayı düşünmediklerini belirtmişti. Filipinler Pezosu da dolar karşısında 42.313 ile 11 ayın en düşük seviyesine inerken, Endonezya Rupisi de 10.013 ile 2012'nin temmuz ayından bu yana en düşük düzeyini gördü. Rupinin gerilemesinde akaryakıt fiyatlarındaki artışın ertelenmesinin enerji ithalat faturasını kabartarak ülkenin cari açık sorunun derinleştireceği endişe etkili oldu. Ancak paranın değer kaybından rahatsız olan Merkez Bankası geçtiğimiz hafta içinde piyasalara müdahale etti.
G. Afrika Randı 1 ayda %12 zayıfladı
Asya paraları dışında en büyük kayıp Güney Afrika Randı'nda verildi. Merkez Bankası'nın dolar satarak piyasalara müdahale edeceği beklentisi nedeniyle cuma rand dört yılın en düşük seviyesine indi ve 2011'den bu yana en kötü ayını geçirdi. Afrika'nın en büyük ekonomisinin parası geçtiğimiz cuma günü yüzde 2.4 değer kaybederek dolar karşısında 10.2847'ye indi. Bu, Mart 2009'dan bu yana kaydedilen en zayıf seans içi değer. Randın mayıs ayındaki düşüşü yüzde 12'ye yaklaştı. Rand, bundan önceki en büyük aylık düşüşünü yüzde 16 ile Eylül 2011'de kaydetmişti. Analistler, Güney Afrika Randı'ndaki hareketin panik yarattığına dikkat çeken analistlere göre Merkez Bankası yakın bir tarihte piyasalara müdahalede bulunabilir. Analistler, ülkenin imajını bozmamak için fiziksel olarak dolar satmak yerine sözlü müdahaleyi tercih edebileceği görüşünde.
Emtia üreticilerinin paraları da zayıflıyor
Dünyanın en büyük emtia üreticisi ülkelerin paraları da düşüş dalgasına kapılmış durumda. Son bir ay içinde Avustralya Doları, Kanada Doları ve Şili pezosu sert düşüşler gösterdi. Son iki yıldır bakır, altın ve petrol fiyatları düşse bile değerlerini korumayı başaran bu para birimleri, Fed'in tahvil alım programını azaltmasının küresel likiditeyi olumsuz etkileyeceği ve bunun emtia talebini baltalayacağı endişesiyle geriliyor. 22 ürünü izleyen Dow Jones-UBSEmtia Endeksi bu yıl yüzde 5.5 gerilerken, Mayıs 2011'deki seviyesinin yüzde 25 altında. Bu da paralara yansıyor. Örneğin dünyanın önemli bakır ihracatçılarından Şili'nin parası yılbaşından mayıs ayına kadar dolar karşısında yüzde 1.5 yükselmişti fakat pezo mayıs ayında dolar karşısında yüzde 4'ten fazla değer kaybetti. Avustralya Doları da son bir ay içinde yüzde 5.2 zayıfladı. Emtia ihracatçısı Avustralya'nın parasının değer kaybında dünyanın en büyük emtia tüketicisi Çin'in ekonomik görünümüne ilişkin kaygılar da etkili oluyor.
Dolardaki ivme sürecek mi?
Amerikan Doları bu yıl güçlü bir performans gösterdi ve dolar hem tüm para birimleri karşısında değerlendi. Geçtiğimiz hafta gelişen ülke paraları karşısında hızla yükselen dolardaki yükselişin sürüp sürmeyeceği merak konusu. Uzmanlar dolardaki ivmenin devam edip etmeyeceği konusunda bölünmüş durumda.
* Deutsche Bank: Alman
finans kuruluşu Deutsche Bank FX Stratejisi Avrupa Başkanı Georges Saravelos, Financial Times'a yaptığı açıklamada, piyasalardaki performansın beklentisinin altında kaldığını, dolarda bu yıl aslında çift haneli bir yükseliş yaşanabileceğini söyledi. ABD ile dünyanın geri kalanı arasında reel getiri farklarının çoktan azaldığını belirten Saravelos, dolar endeksinin şu anki seviyesinin yüzde 7 üzerinde olması gerektiğini ifade etti. Saravelos, sermaye hareketlerinin de şu an için dolara destek olduğunu kaydetti.
* JP Morgan: Amerikan bankacılık grubu JP Morgan'ın döviz stratejisi bölümü başkanı John Normand ise aynı görüşü paylaşmıyor. Doların bu yıl yaşadığı çıkışı devam ettireceğini düşünmediğini belirten Normand, "Dönemsel koşullara bakıldığında dolar yüzde 4 fazla değerli gözüküyor. Lehman Brothers'ın çöküşünden sonrasında yüzde 6 aşırı değerli olduğu dönemden bu yana, dolar ikinci kez böyle bir süreçten geçiyor" değerlendirmesi yaptı. Normand ayrıca, Fed'in daha önceki dört parasal sıkılaştırma döneminde , sıkılaştırmanın ilk yılında doların düşüş eğilimine girdiğinin altını çizdi.
* UniCredit: İtalyan bankanın FX Stratejisi Küresel Başkanı Vasileios Gkionakis de, dolardaki çıkışın kalıcı olmayacağına inananlardan. "Fed'in parasal genişlemeden çıkmasının, bazı piyasa katılımcılarının beklendiğinden daha sonra gerçekleşeceğini düşünüyoruz" diyen Gkionakis, Bernanke'nin son konuşmasında bu yönde ipuçları verdiğini belirtti ve şöyle devam etti:
"Doların yen karşısında yükseliş çizgisini sürdüreceğini düşünüyoruz fakat orta vadede euro dolar karşısında yükselmeye devam edecektir. Euro Bölgesi'nde ekonomik aktivitenin özellikle yılın ikinci yarısında artmaya başlaması euroya destek olacaktır. Ayrıca güneydeki ülkelerin cari açıklarındaki iyileşme de euronun yükselmesine yardımcı olabilir. Aynı zamanda Avustralya ve Yeni Zelanda Doları gibi yüksek getirili paraların, getiri avından fayda sağlamaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak merkez bankalarının olası müdahalelerinin tahminlerimizi etkileyebileceğini unutmamak gerek."
* HSBC: İngiliz banka, doların yükseleceğini düşünen grupta.
Banka, merkez bankalarının para birimlerinin değerin düşürmek için para politikasını kullanma çabalarının galibinin dolar olacağı görüşünde. HSBC Küresel Döviz Stratejisi Birimi Başkanı David Bloom, geçtiğimiz günlerde, "Kur savaşının paraların performansı açısından önemli olacağını düşünüyoruz ve önceki tahminlerimizden daha güçlü bir dolar bekliyoruz" açıklaması yapmıştı. HSBC, 2013 için euro/dolar paritesi tahminini 1.35
Tahvil piyasası kırmızıya boyandı
Gelişen ülke paralarının yanında da tahvil piyasalarından kaçınış yaşanıyor. UniCredit'in Gelişen Ülkeler tahvil fon akışı raporuna göre, 29 Mayıs'ta son eren haftada bu piyasadan 866 milyon dolar çıkış yaşandı ve 52 haftalık ortalama para akışı 866.2 milyon dolar ile önceki hafta kaydedilen 1.35 milyar doların sert bir şekilde altına geriledi. Paralara gelen satışa paralel olarak tahvil piyasasına da satış geldiğine dikkat çeken UniCredit'e göre özellikle Güney Afrika ve Türkiye getiri eğrisinin yükseldiği ülkeler arasında yer alırken, Macaristan ve Polonya faizlerin dik bir şekilde yükseldiği piyasalardan. Societe Generale'nin verisine göre de 30 Nisan'dan bu yana
faiz oranlarının en fazla arttığı ülkeler Türkiye, Brezilya, Güney Afrika, Meksika, Rusya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Malezya, Tayland, Polonya, Şili, Çin ve Tayvan. esinden 1.24'e revize etti.