Gelişen piyalardaki ralli kaygı verici

Morgan Stanley küresel gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Manoj Pradhan, “Bu piyasalarda gidişat birçoklarının beklediğinden daha sarsıntılı olacak” dedi.

Bir süre önce “Gelişen Piyasalar: En Kötüsü Geride Kaldı mı?” adlı bir rapor yazan Pradhan, raporun sonuç bölümünde “En kötüsü henüz geride kalmadı: Daha fenası, işler in iyiye gitmeden önce, daha kötüye gitme olasılığı var” diye vurguladı.

Pradhan ve bazı analistlere göre hızlı hareket eden kısa vadeli düşünen spekülatörler gelişen piyasalarda kar edebilir ama iki yıllık vadede düşünen yatırımcıların canları yanabilir.

Morgan Stanley, geçtiğimiz aylarda Fed’in tahvil alımını keseceği kaygısıyla gelişen piyasalardan çıkış, sonarsında gelen rahatlamayla gelen para akışlarına bakarak, bazı ülkelerin bu değişimi daha iyi idare ettiklerini söyledi. Pradhan, Güney Kore, Tayvan, Polonya, Filipinler, Meksika, Kolombiya ve Peru’yu beğenirken, Morgan Stanley’in “Kırılgan beşli” adını taktığı Hindistan, Brezilya, Türkiye, Endonezya ve Güney Afrika’dan uzak durulmasını öneriyor.

Capital Economics gelişen piyasalar ekonomisti Neil Shearing de BRIC ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in temel problemlerine dikkat çekerek önümüzdeki 10 yılda düşük büyüme göstereceklerini söyledi. Shearing ayrıca, Türkiye, Brezilya ve Hindistan’ın yabancı paraya çok bağımlı olduklarını kaydetti.

Carlyle Group araştırma direktörü Jason Thomas, gelişen ülkelerin dünya ölçeğinde üretimlerinin fazla olmasına karşın hisse piyasası değerlerinin düşük olduğunu, ancak bunun büyümesinin kaçınılmaz olması nedeniyle, bu ülke hisselerindeki düşüşlerin yatırımcılar için cazip fırsatlar yarattığını kaydetti. Ancak Thomas bu piyasaların çalkantılarının yarattığı risklere de dikkat çekti.

Kendi adıyla anılan araştırma şirketinin kurucusu Richard Bernstein ise “Gelişmekte olan piyasalardan kaygı duymamıza neden olan temel görünüm hiç değişmedi” diyerek, bu ülkelerde enflasyon ve şirket karlarıyla ilgili oluşan hayal kırıklıklarına dikkat çekti.

Bernstein, “küçük ABD hisseleri 5-yıllık bazda gelişen ülkelerden daha iyi büyüme potansiyeli gösteriyor” dedi.

Gelişen ülkelerden kaygı duyanlar, bu alanda 3 soruna vurgu yapıyorlar. Birincisi dünya ekonomisindeki yavaşlama nedeniyle, gelişen ekonomilerin büyümesini sağlayan ihracat patlaması da yavaşladı. Bu ülkelerin bundan sonraki büyümesi iç talebin artmasına bağlı olacak bu da zaman alacak.

İkinci olarak, gelişmekte olan ülkelerde hisse piyasaların yükselmesi ve ekonomiye yapılan yatırımlar, yabancı para akımına doğrudan bağlı. Bu ana kadar o kadar çok para aktı ki gelişen ülkelere, bunun artık bu düzeyde olması mümkün değil. Gelişen ülkelerden çok azı kendi mali kaynaklarını oluşturacak güçte görünüyor.

Üçüncü sorun faiz oranları. ABD diğer gelişmiş ülke merkez bankaları faiz oranlarını düşük tutarak, gelişen ülkelerde mali zayıflıkları maskelediler. Ancak FED başta olmak üzere gelişen ülkeler teşvikleri azaltıp Faiz oranlarının artması yolunu önümüzdeki aylarda açacaklar.